SEÇİM TURU
Eklenme: 2/15/2011 12:00:00 AM

12 Haziran'da; Yapılması öngörülen Milletvekili seçimlerine yönelik, yelkenler açıldı. Daha doğrusu; Siyasi partiler bu minvalde seyr-ü sefer içerisindeler. Son durakları da elbette ki, biz ahali olacağız. Evet. Her parti şuan için kendi cenahında siyasi aktivitenin içerisinde. Ankara'nın o meşhur; Otel lobilerindeki kulislerde, bir hayli hareketlenmiş durumda... Öyle ya; Mevcut milletvekilleri konumlarını koruma ve listede yer alabilme çabasında bulunurken... Vekil olmaya da gönül koyanlar da; "Kapalı kapılar" ardında, kendilerine yer edinme ve listeye dâhil olma uğraşındalar. Tabi ki; Siyasi partiler de "olabilecek" sorunları asgariye indirme gayretinde. Özelliklen de; Yüz yılın seçimi olarak kabul edilen "sandıktan", kayıplar yaşamadan, çıkma hesabı birinci koşuk. Ve var olan; "oy potansiyeline" yeni katkılar oluşturabilmek!

 

* * *

Şimdi; Tüm bunlar şunu ifade etmektedir! Önümüzdeki günler; Aday, Milletvekili ve Parti üçgeninde "kopacak" fırtınanın, dozunu ne olacak? Son günlerde; Siyasi mülahazalarda sıkça telaffuz ediliyor! AK Parti; Mevcut milletvekillerinden asgari yüzde 50 oranındaki kesimini değiştireceği ve listelere koymayacağı söyleniyor. Bu da demektir ki; Milletvekili aday listeleri açıklandığında "en büyük" küskünler depremi, Siyasi İktidar'da olacak! Tabi bu deprem, iki yönlü getiriye sahip. Küskünler kadar, yeniler de olacak! Ancak şu gerçekte var; Bu yüzde 50 oranındaki "tasfiye" hali iller bazında, düşünüldüğünde zarardan çok getirisi olduğunu da, söylemek lazım. Ben bu değişimin taraftarıyım! Peki; Diyarbakır özelinde konuşursak! Kim gidecek, kim kalacak, kim gelecek? Doğrusu; Şuan için "şu gitmeli, bu kalmalı" demek, seçim sath-i mailinde kritik bir konum içermekte.

 

* * *

Ancak; Siyasi kulislerde söylenilenlere göre; mevcut 6 Milletvekilinden 4'ü gidiyor. İkisi, kalıyor. Kalanlardan; Bakan Mehdi Eker'in de, Diyarbakır'dan değil, Ankara veya İstanbul listelerine dâhil edilecek. İhsan Arslan'da, garanti isimlerden. Boşalan liste sıralamasına göz koyanlar ise, hayli çok! Şuan için; üç rakamlı sayı aşılmış. Ha bir de; Bu dönemde STK'lar başta olmak üzere Dernek gibi yapıların başındakiler! İstifa etmek zorundalar, aday olabilmek için. İstifa eden de tabi ki; o başkanlık koltuğuna bir daha geri dönmüyor. Şuan bu yönde; "pusu" kurup bekleme kodunda olanlar çok. Önce yer garantisi; ondan sonra istifa! Velhasıl; Diyarbakır için, salt AK Parti'de bu değişimin yüzde oranın yüksekliği söz konusu değil. Aldığım bilgilere göre; BDP'nin de mevcut 4 Milletvekilinden üçüne değişecek gözüyle bakılıyor. Yerlerine de; KCKdan tutuklu bulunan "siyasi aktiviteleri" önceliği olan isimlerden bahsediliyor. Mesela; Hatip Dicle. Fırat Anlı. Zülküf Karatekin. Gibi isimler, "ön tercih" olarak gözüküyor.

 

* * *

Buarada; Ankara kulislerinde bir ittifaktan da bahsedilmiyor değil. Özelliklen de; CHP değil, HAS Parti noktasında. İttifakla; Var olan ülke geneli yüzde 10 barajını aşmak. Şuan; Matematiksel yönde ciddi bir hesap ve anket araştırması yapılıyor. Tabi; Sonuç olumlu mu olacak, olumsuz mu? Fikrimi; Şimdiden aleni etmem gerekirse, belki erken olur. Ama şunu diyebilirim; riski yüksek bir ittifak! Çünkü; HAS Partinin bu ilk "seçim" denemesi. Özellikle; Güneydoğu'nun dışında batı illerinde HAS Parti'nin tanımı, ne kadar biliniyor? Ya da; Saadet Partisi'nden kopmanın "kazancı" artı hanesine ne getirir. Malum; Saadet Partisinin anket sonuçlarına göre yüzde 1 ila 2'lerde. HAS Parti de, aynı rakamda. BDP'nin de diyelim ki, yüzde 7 olsun! Riskli bir ittifak; hesabı!

 

* * *

Sanırım; CHP bu seçimde en derin "iç çatışması" yaşayacak ikinci parti olacak. İktidar partisinden sonra! Neden derseniz? CHP'de kongre sonrasında, ciddi bir Baykal ekibi tırpanı yaşandı. Bu vekil adayı tercihinde de sürecek. Mesela; Diyarbakır! Ciddi bir ikilem var. Şöyle ki; Mesut Değer ve Sezgin Tanrıkulu konumu. Derin bir "hizip" durum var, ikili arasında! O nedenle hangisi; Diyarbakır'da aday gösterilecek ve liste başı olacak hayli sıkıntılı? Her ne kadar; Değer ve Tanrıkulu için "Batı illerinden" gösterilecekler deniliyorsa da. Bu biraz; Manidar geldiği gibi; "hangisinin" Diyarbakır'da "siyasi tercih" sahibi olduğu da, hep soru olarak askıda kalacak. Değer, Nerdeyse çeyrek asırdır, CHP'nin kulvarında koşuyor! Bir çırpıda; Kapı önüne konulması, CHP'nin Diyarbakır başta olmak üzere bölgede var olan "itibarını" daha bir aşağı çeker. Sıfırlar! Sezgin Tanrıkulu'nun Diyarbakır'da liste başı gösterilmesi de. CHP'deki, Ağabeyler(!) ölçeğinde risk içereceği için, zayıf bir ihtimal.

 

* * *

Anlayacağınız; Ankara'daki "siyasi fırtına" kadar Diyarbakır'da da aynı istikamette "kopacak" fırtınalar söz konusu. MHP ve diğer partiler; Diyarbakır özelinde "bu konuda" sorunsuz! Çünkü; Diyarbakır'da ne mevcut kadroları var, ne de devam edilecek isimler. Var olan; İl ve ilçe teşkilatları üzerinde "liste oluşumu" olacak? Gelelim; Hangi siyasi parti liderinin "sandıktan" oy alacağını iddia ettiği yüzdelik oranına. Malum! CHP Lideri Kılıçdaroğlu'da; Yüzde 40'ın üzerinde oy tercihine nail olacaklarını, beklediklerini ifade ediyor. MHP Lideri Bahçeli de; Seçimlerde yüzde 40'ı aşacaklarına inanıyor. Saadet, Has Parti, Hatta DP'nin yeni lideri Zeybek dahi, "bizim için baraj sorunu" yok! "İktidarı bizimle kuracaklar" diyor!

 

* * *

Şimdi; Bu liderlerin ifadesine göre, baraj altında kalacak parti kim kalıyor. AK Parti mi? Eee! Başbakan Erdoğan yüzde 50'lerin üzerinde bir oy potansiyeliyle, seçimin tek galibi olacağını söylüyor. O zaman, kim doğru söylüyor. Bence en doğru sözü; Sandıkta "seçmen" söyleyecek. Tabi bir de; Seçimlerden sonra oluşacak siyasi dengeleri büyük ölçüde MHP'nin belirleyeceği gerçeği. Buarada; Şubat'ı yarıladık. Nisan'a da az kaldı. Bildiğiniz gibi; Zorunlu olarak, seçim arifesine girilmesiyle Üç Bakanın değişmesi gerekir. İçişleri, Adalet, Ve Ulaştırma Bakanlıkları. Yani; Tarafsız isimlerin bu göreve atanması gerekli. AK Parti; 2007'deki gibi "kendine yakın" bürokratları mı atayacak? Yoksa; Çankaya'nın bu konuyla alakalı bir "direnci" olacak mı?

 

* * *

Hatırlarsanız; 2007 seçimlerinden önce, İçişleri Bakanlığına Kayseri Valisi Osman Güneş atandı. Güneş şimdi İçişleri Müsteşarı ve Beşir Atalayın yerine tarafsız Bakan koltuğunun en kuvvetli adayı Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Habip Soluk da, Bakan Binali Yıldırımın koltuğuna oturabilir. Adalet Bakanı Sadullah Erginin yerine de, Bakanlık Müsteşarı Ahmet Kahramanın atanması, kuvvetli bir ihtimal olarak görülüyor. İktidar partisinde, Zor bir maratonun ardından Anayasa değişti, referanduma da gidildi ama bu madde nasıl unutuldu ? O da ayrı bir muamma! Velhasıl; Siyaset kazanı giderek fokurdamaya başladı. Kazanın altındaki ateşin de; Gürlemesi mevcut seyr-ü seferin "körüklemesiyle" gelişiyor. Haydi hayırlısı; Bakalım Mevla neyler. Neylese güzel eyler.