Evet ya ne oldu?!.. Gidişat yılan hikayesini de aştı.. Tipik bir Kemal Kılıçdaroğlunun erken seçim takvimine dair beyanlarına, döndü.. Bu ay değil, gelecek ay, gelecek ay değil, önümüzdeki ay!.. Bölgemize özgü yerel vecize bir söz; Pr nemre bihar t Diyarbakır Şehir Hastanesinin yapım ihalesi de, böylesi bir süreci sayıyor..
***
Ne hazindir ki, Diyarbakıra özgü yatırım odaklı projelerin akıbeti hep böyle; bilinmezlik tünelinde, yılları tüketiyor!.. Evet, Şehir Hastanesinin akıbeti nedir? diye, yaygın bir şekilde sorular alıyorum.. Ki dün de sağlık camiasının bulunduğu bir ortamda, herkesin cevap aradığı soru buydu; Şehir Hastanesinin ihalesi ne zaman yapılacak?
***
Ortama baktım!.. O kadar yetkili ve etkili zevat vardı ki yanıt veren ya da, bilgi sahibi noktasında, kimse olmadığı gibi, ses veren de olmadı.. Evet, Diyarbakır Şehir Hastanesinin hikayesi yeni değil.. Kaldı ki, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinin sağlık üssü olma noktasında, bazı bölümlere dair hastane inşaatı da, aynı akıbeti yaşıyor
***
Öyle ya!.. Şehir Hastanesinin yer ve fizibilite çalışmaları, rapor ile projelerin ikmale gelmesi, yıllar aldı.. Özellikle yer konusu!.. Nihayetinde, geçtiğimiz yıl ihalesi yapıldı ama gel gör ki, ihaleyi alan firma, Türkiyenin ekonomik gidişatında krizlere vakıf olduğu için; tek bir çivi çakmadı?.. Aylarca iş sürüncemede bırakıldı.. Hatta temel atma töreni bile tertiplendi, sonra vaz geçildi..
***
Sonuç, inşaatı üstlenen Liman Firması işi tasfiye etti.. Bu fiyatla, bu işler olmaz diye.. Mevzuatta, işin yüzde 15inin altında olursa işten çekilme hakkı var hükmüyle, hiçbir zarara uğramadan çekildi.? Kaybeden, Diyarbakır oldu, şehir ahalisi ve sağlık camiası ile söktürü oldu.. Yılların emeği tasfiyeyle yeni bir bahara bırakıldı..
***
Bir başka bahara dememdeki temel etken de, hastanenin yeniden ihaleye çıkarılmasına ilişkin belirsizlik.. Niye derseniz?!.. Seçilmişlerden, atanmışlarına kadar, bakandan bilmem kime kadar; ne zaman ihale ve yapımına bismillah deyip başlanacak sorusuna, bu ay, şu ayın yarısına denilip, duruldu ama, haftalar, aylar geçti.. İşte, Eylül ayı da bitti..
***
Ekonomideki mevcut hal devam ederse, Hastanenin akıbeti seçim sonrasına bile kalabilir.. Velhasıl; bakalım bu yazıdan sonra yine ketum mü kalınacak yoksa, söz ve tarih vaadinde bulunanlar, ne gerekçe gösterecek?!
***
Tabi bir de, Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesinin bulunduğu alanla ilgili yürütülen çalışmalar var.. Mevcut durumda hastane için yıkım kararı var, yerine yeni bir hastane inşa edilmesi gerekiyor.? Ancak onun da, yapımı muamma.. Konuşuluyor, lakin icraat yok!..
***
Diyarbakır için konuşulan yatırımlar kervanında, önem arz edici olan, Dicle Üniversitesi kampüsünde yeni hastanelerin inşa edilmesi gerektiği, gerçeğidir.. çünkü, mevcut Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi binası, miladini doldurmuştur.. Artık, dikiş tutturulamaz konumda olduğu gibi, çağın çok ama çok gerisinde bir fiziki yapıya sahip
***
Halen bir klinikte, 4-5 hasta bir odada tedavi görüyor.. Ameliyathane sayısı, artırılamıyor.. Mevcutlar ise, yamalı bohça misali, ayakta tutulmaya çalışılıyor.. Ama tüm buna rağmen, 10 milyon nüfusa hitap eden hastane kesintisiz sağlık hizmeti veriyor.. Ki bu da, hastane idarecisinden, öğretim üyesine, uzmanına, asistanına ve hemşiresi ile diğer sağlık personellerinin, özverili çalışmasının sonucudur..
***
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akdağ bilgilendirme toplantısı yaptı.. Görev süresi içerisinde özellikle pandemi döneminde, neler yaptıklarını, hangi zorluklarla karşılaştıklarını, bir çok imkansızlığı kolektif bir çalışmanın sonucuyla imkanlar yaratarak, nasıl giderdiklerini aktardı Uzun uzadıya çok şeyler anlattı, Akdağ..
***
Ancak şu cümlesi, aslında Üniversite Hastanelerinin hal-i durumunu, tabi ki Tıp Fakültesinin maddi yöndeki sorunlar silsilesini özetlemeye yetiyordu.. Üniversite Hastaneleri üvey evlat gibi görülüyor.. Ne demek bu; diğer kamu hastanelerine tanınan imkanlar, kendilerine tanınmıyor?.. Özellikle Sağlık Bakanlığı tarafından.. Ki, 3 basamak olmaları nedeniyle özel dahil kamu hastanelerinin en kritik hastaları başlarından savma adına buraya yönlendirmeleri, gerçeği var iken
***
Evet, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesinin mevcut hastane binası, dedik ya miladını doldurmuş.. Tez elden, Üniversite kampüsünde yeni hastanelerin inşa edilmesi gerekir.. Bu minvalde, Rektör Prof. Dr. Mehmet Karakoçun yürüttüğü çalışmalar var.. Ki, Akdağ gelen soruya bu yönde kısm-i olarak yanıt verdi.. Sayın rektörümüzün, yeni hastane binalarının inşası için, mücadele ediyor. Kısa sürede sonuçlanmasını bekliyoruz.?
***
Doğrusu Rektör Karakoçla yaptığı programda bu konuda detaylı bilgi vermişti.. 400er yataklı iki hastane inşa etmek istiyoruz. Tabi paramız yok.. Biz arazi takasıyla, bu işi yapmak istiyoruz.. Talipli olan varsa biz hazırız.. Yeter ki, üniversite kampüsünde iki hastane binasını inşa edip, bize teslim etsin..
***
Kısacası, Diyarbakırın Sağlık üssü olma noktasında bir iddiası var ise.. ve Ortadoğu dahil olmak üzere, Sağlık Turizmi hedefi söz konusu ise.. Tez elden; söz konusu projeleri ikmale getirip, binaları dikmeli, akademik yönde kadrolar oluşturmalı ve teknolojik yönde, kendisini yenilemeli..
***
GÜNÜN SÖZÜ
Uzaktaki acıyı düşünmeyen bilsin ki, dehşetlisini yanı başında bulur
***
HAYIRLI CUMALAR
Failed to load the video