Siyaset dünyasında, ne de çokmuş merak etiklerimiz?. Muhtemelen de, sizde de merak konusudur; siyaset arenasında olup-bitenler?.. Özellikle, Altılı masanın üyeleri yerel seçimlerde bir araya gelecek mi?!.. Yine kendilerine özgü kurtarıcı(!) rol üstlenecekler mi?..

***

Biliyorum!.. Diyeceksiniz ki, ortaya dökülen bu kadar siyasi ahlaktan yoksun, kirli, sinsi, hileli ve desiseli, ilişkilerin ardından.. Ve birbirlerine; karşı ağza alınmayacak, ithamların yapılmasından sonra bir araya gelmeyi düşünürler mi?!

***

Yeni güven duygusunun yerle yeksan olduğu bir ortamda; ittifak ya da yerel seçimler için bir istişare ortamına girmeyi bir kenara bırakalım!.. Zatlar birbirlerinin yüzlerine bakabilecek yüzleri olabilir mi?. Ya da sahipler mi?

***

Hiçbir şey olmamış gibi!.. Bırakın yüz kızarmasını her türlü manevi duyguları alabora eden, vakıalar zinciri karşısında bırakın yemek yemeği, çay içerler mi?!.. Mesela; Kemal bey ile Meral hanım 14 Mayıs öncesindeki samimi ve sıcak, güven verici bir kucaklamada bulunabilirler mi?!..

***

Ah keşke, bin pişmanım sözleri ve içişlerimize karışmayın karşılığındaki, zıtlaşmayı unuturlar mı?!.. Baba-oğul ve Bacı duygusu yeniden gelişir mi?!.. Yani kırılan kalpler onarılır mı?.. Ben değil, siz deyin olabilir mi?..

***

Peki ya, son virajda sırtından hançerlendiğini, 6 milyona bir gazoz dahi olamadı diye laf edilen, HDP.. Ya da çatı parti Yeşil Sol.. Ümit Özdağın, Kemal beyle ittifakı, sözleşmesi, taahhütleri ardında; bila beleş, biat edecek mi?..

***

Dost bellenen, İstanbulun emiri edilmesinde, en büyük katkıyı sunan HDP, Ekrem İmamoğlunu, bir kez daha İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığına; karşılıksız destek verecek mi?.. Erdoğana olan düşmanlık hissiyatıyla parti tabanını bile gözardı eder mi?!

***

Peki ya!.. Protokolden, bakanlık dağılımından ve de MİTin başkanlığının kendisine tevdi edileceği yönünde, Kemal beyle namus sözü verilerek anlaşan Ümit Özdağın, deşifresi sonrası Özdağ ve Kemal bey bir araya gelir mi?

***

Gelse!.. Bizim haberimiz yok deyip, tüm okları bay Kemale yönlendiren, masanın diğer beşlisine, yalan söylüyorsunuz babında, çıkış yapan Özdağın hepinizin haberi var sözünden sonra; bir araya gelebilirler mi?!..

***

DEVA masaya yeniden oturur mu?!.. Saadet ve Gelecek Partinin Mecliste grup kurup; saflarını netleştirdikten sonra; kendi beyanlarıyla dağılan masaya yeniden; otururlar mı?!.. Yerel seçimlerde birbirlerinin değirmenine su taşırlar mı?!..

***

Vay da vay.. Denir ya gel de çık işin içinden?. Aynen de öyle.. Biz de ne çok meraklı mevzulara odaklanıp, düşünüyoruz!.. İşte onu da anlayabilmiş değilim?!.. Sizce..

***

ZARARLARI KENDİLERİNE DEĞİL?!

Muhalefetin hal-i pür melali, per-u perişan!.. çökmüş de, çökmüş, dağılmış da dağılmış, yenilmiş de yenilmiş!.. Zafiyetler, keyfiyetlerin buluştuğu alanda oluşan muhalefetin et yiyen virüs hali, ne yazık ki, kendi kendini bitirtiyor.. Ama bu zarar ve çöküş, sadece kendisiyle sınırlı değil..

***

Her ne kadar iktidara her seçimde altın tepside iktidarı sunuyor ve şansını veriyorsa da, özünde yıpranma var.. Yani iktidar da zarar görüyor.. çünkü, muhalefeti ensesinde hissetmeyen, alternatif bir iktidar adayı var düşüncesini oluşturmayan bir iktidardan, atılımlar beklemek, zor!..

***

Böyle gelmiş, böyle gider düşüncesi hakim olur!.. Kabiliyet alanı, zayıflar.. Ve bu zararlar zinciri, doğal olarak da yönetilenler noktasında; halka vahim kayıplar verdirir.. İşte bugün ekonomideki vahşi dengesizliğin temel etkenlerinden biri de; muhalefetsizliktir!.. Değil mi yani?..

***

MAĞDURUM DA MAĞDURUM!?.

Aynen de öyle!.. Görünen o ki biz emekliler daha çok bu mağdurum da mağdurumu seslendireceğiz.. Ne diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan!.. Kendini mağdur hisseden dul, yetim ve emekliler, yıl başına kadar 6 ay daha mağdur yaşayacaklar? Ne diyelim; bir ömür kemer sıktık, mağduriyet yaşadık Altı ay daha, dişimizi sıkacağız!.. Denir ya sen yeter ki; bu mağduriyeti gidereceğine dair söz ver..

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Yüzlerin artık kızarmadığı, güvenin sıfırlandığı siyaset, mevta olmuştur?.

***

HAYIRLI CUMALAR