Hem de rezilliğin dibi!.. Tiksindirici. Bir o kadar da kahredici.. İnsanın midesi bulanıyor, olup biteni izlerken! Hele ki, kelli, felli, makam, mevki siyasi kariyer sahibi sözde zevatlar fitnenin harmanını savuruyorlar ki mazaallah!!

***

Küçük Narinin cansız bedeni üzerinde siyasi çıkarım gayretiyle tepinip duruyorlar!..

Ne hazindir ki bunlar öylesine pervasızca, öylesine yüzsüzce, öylesine agresiflik içerisinde yapıyorlar ki, akla ziyan!

***

Ve bu icraatlarını da bir siyasi sorumluluk, bir siyasi aktivist, bir siyasi kimlik sahipliğiyle yaptıklarının ahkamını kesiyorlar.. Oturdukları yerde, salla gitsin misali, okkalı cümleler kurup, bildiriler yayınlıyorlar!? Ferman mahiyetli..

***

Maalesef sosyal medya böylesi pervasızların kendilerine özgü ürettikleri siyasetin arenasına dönmüş durumdu.. Fecaat bir şuursuzlukla, buldozer misali, hiçbir ulvi değeri önemsemeden, saldırıyorlar!

***

İnsanların inancına, devlet anlayışına, kültürüne, medeniyetine, aile kimliğine, ırkına, hatta ve hatta sosyal ve de kültürel yaşam biçimlerine hakaret içeren sözcükleri sıralıyorlar!

***

Kinlerini, nefretlerini boca ediyorlar, sorgusuz-sualsiz bir şekilde, bireyden, topluma kadar!.. Bunu yaparken de, timsahın gözyaşlarını döküyorlar!.. İnsani, vicdani ve rahmani duygulardan tamamen kendilerini soyutlamışlar!!

***

Bu yaratıkların oysa ki kalplerinde zerre- miskal, Narinin acısı yok!. Üzüldükleri de
söz konusu değil.. Ki Narinleri hayatlarının hiç bir evresinde, önemsemiş, umursamış değiller bile!?.. Bilakis, ötekileştirmişlerdir!..

***

Ne zaman ki, bedenler yere düşünce, umursar olurlar! Sözcü kesilirler.. Ki o da acıma duygusuyla değil, leş yiyici akbabalar gibi üşüşüp, ne koparabilirim gayesiyle, konumlanırlar..

***

İşte, Türkiyeyi yönetmeye, milleti idare etmeye soyunan böylesi anlayışa sahip kimi siyasiler ve sözcüleri kesilen yazar-çizerler var ki, ağızlarından dökülen salyalar, aslında herşeyi ifşa ediyor..

***

Ne yazıyor bu kulvarın leş yiyicilerinden biri! Döktürmüş satırlarını ve başlığa da şu ifadeyi kullanmış!.. Malum karanlık zihniyetten, Narinleri kurtarmalıyız!.. Buradaki kinin ve nefretinin kodundaki hedef, Narinin ölümü, öldürülme şeklindeki canilik, vahşilik değil!

***

Onun derdi, Narinin gittiği Köydeki Kuran Kursudur, orada verilen din eğitimidir.. İmamdır, Camidir.. Saldırıyı buradan yapıyor!.. Pervasızca icra ettiği rezilliğini öylesine ileriye taşıyor ki!.. O Kuran Kursu insanların vahşice katledildiği bir mezbahane gibi anlatıyor..

***

Narinin çantasındaki Elifbasını da, bir cinayet silahıymış gibi tarif ediyor..
Ama sistemin ikmale getirdiği, inkardan, asimilasyondan, şovenlikten söz etmiyor! Tekçi anlayışlarını yok sayıyorlar! Kendilerinin değer tanımaz, ahlak bilmezliğinden bahsetmiyor..
Varsa yoksa; inanca hasımlık!?

***

Coğrafya ve ırk, kimlik nefretini ateşleyen de yok değil.. Veryansın misali, herkes suçlu..
Ve eli kanlı.. Sanki yer küresinden Günaydoğunun ve Kürtlerin yaşadığı coğrafyada bu olaylar oluyor.. çocuklar, bebekler, kadınlar başka yerde öldürülmüyor?

***

Hep burada oluyormuş gibi, kurulan cümleler var ki silindir misali zihinleri ezip geçiyorlar.. Bu coğrafyanın kaderiymiş gibi..

Bunların alayına bakıyorsunuz ki ruhlarında, fitne ve şiddet körüklemeden başka bir şey yok! Hele ki, kimlik hasetliği!

***

Oysa ki, Türkiyein bir çok yerinde olduğu gibi, dünyanın her yerinde çocuklar cinayete kurban gidiyor! çok övündükleri, yere-göğe sığdıramadıkları, Avrupa ülkelerine bini bir para! ABD dahil.. Her yıl on binlerce, hatta yüz binlerce ölümden ve kayıptan söz ediliyor..

***

Peki, hiçbir ülkedeki siyasetçi, yazar, çizeri inanç, ırk, dil ve kimlik odaklı suçlayıcılık içerisine girerek, ülkem çocuk öldürme cennetidir diye haykırıyor mu?

Siyasal iktidara hasımlığını; sen katilsin diye, yazıyor mu?. Ya da ülke insanını, topyekün suçluyor mu?

***

Ne mümkün? Ama bizde, vur abbalıya! Zirvenin de zirvesini ikmal eden bu vahşi samimiyetsizliğin, pervasızlığın, yüzsüzlüğün ve de şuursuzluğun kemirgenliği topluma korkunç bir gaddarlığı aşıladığını da artık görmemiz lazım.. Bunlar sosyal medya kulvarında hayli, prim yapıyorlar!

***

Ki onları azgınlaştıran noktalardan biri de, bu prim kazanımı! Bu aşağılık kahrolası sözde düşünce satıcıları, aile yapısıyla, kırsal yaşamla, bölgenin kültürel ve toplumsal yapısıyla ilgili, zehir zemberek, planlar yapıyorlar.. Narini katleden caniden daha aşağılık bir şekilde akla hayale gelmeyen, senaryolar üreterek, suçlamada bulunuyorlar!

***

Tabi bu korkunç cinayetin üzerinde bir de mevzuyu particiliğe indirenler var ki?..

Ebe yuh yani!.. Bu köyden kime ne kadar oy çıkmış gayretkeşliği içerisinde, buradan nasıl bir çıkarım sağlarız planı uyguluyorlar.. Onlara göre cinayetler, çocuk öldürmeler partilere göre yapılıyor muş?

***

Ve bu akbabalar tüm bunları O nazik, ince, zarif Narinin naaşı üzerinden yapıyorlar!.. Bedenini, meze ediyorlar! Onu kinlerine, nefretlerine, hasetlerine araçsallaştırarak, saldırıyorlar.. Baksanıza Narinin acısıyla üzülmemize, yas tutmamıza bile fırsat vermemekteler!.

***

Oysaki önümüzde büyük bir ödev ve sorumluluk var.. O da; Narinleri canilere kurban etmemek için, ne yapmamız gerekir, sorusuna yanıt bulmamızdır. En önemlisi de, olayın kriminal yönünden çıkarak, toplumsal yönünü konuşup irdelenmesi gerekir..

***

En önemlisi de, suç ve suçlulara karşı, verilen, verilecek cezaların caydırıcılığı!

Ne konuşuluyor şimdi? Narin ve benzer cinayetlerin son bulması ancak ve ancak idamla mümkün olabileceği, görüşü ağırlıkta!.. Yani, rezillerin rezilikleriyle uğraşmak olmamalı ödevimiz!

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Narinin akıbetine değil, zarifliğine sahip bir sistem ve anlayışa ihtiyacımız var!