SOKAĞIN KONUŞTUKLARI!…
Eklenme: 3/15/2022 12:00:00 AM

Önce kadim şehrin sokaklarında neler konuşuluyor ona bir bakalım?!.. Konuşulan, tartışılan mevzu çok.. Her ne kadar ağırlıklı olarak, çarşı-pazar, manav, kasap, Ayçiçek yağı gibisinden, hayat pahalılığı birinci gündem ise!.. Ulaşıma, ekmeğe zam gelecek beklentisinin moral bozukluğunun otoriter yapısı, herkese sirayet edici noktada ilerliyor!!!..

***

Stokçuluğun, etiket terörünün ve fırsatçılığın kol gezdiği şehirde, marketler zincirine odaklı, denetim ve kontrol mekanizmasının; kıt kanat uygulanır hali de serzenişler arasında yer alıyor!! Başka şehirlerde, kentin en tepe etkili ve yetkilisi, tüm kurumlarıyla sahaya inip, tepelerine tepelerine binerken, bizdeki durum neden ferdi ve cılız diye sorgulanıyor?!

***

Neyse, bu mevzular aslında salt kadim şehrin derdi ve yaşadıkları değil!.. Ne yazık ki, ülkenin her karış toprağında, nefes alan her insanın hissettiği, yaşadığı ve köklü çözüme dua edip, beklenti içerisinde olduğu mevzular silsilesi! Her ne kadar bir direnç ve karşı refleksler geliştiriliyorsa da; bir el üst akıl komutuyla iktidar aleyhine dizginleri gevşetiyor!

***

Sokak salt hayat pahalılığını konuşmuyor.. çok şey konuşuyor.. Peki o zaman bu çok konuşulan mevzulardan bir demet paketleyelim bugün; sokağın harmanı başlığı altında!.. Ama söz sokaktaki vatandaşta olsun!.. Malum dün de haftanın ilk günüydü, bölge ve kadim şehirde karlı günler yaşandı Hani bir söz var, Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır Vaziyet hali hazırda bu minvalde..

***

Ama olsun; kar rahmet ve berekettir özellikle, çiftçiler için Ekilen, biçilen için.. çiftçiler ne diyor; Son iki yılın kuraklığı ve savaşların neden olduğu kıtlık noktasında, Türkiye açısından kar yağışı tarım alanları için, bizler için, bolluğun, bereketin rahmeti olacak inşallah.. Yani çiftçi dostlar sevinç içerisinde! Sevinçleri her daim olsun?..

***

Ha bu arada, kar yağışı derken, bir önceki yağışta yaşanan esareti kadim şehir yaşamadı!.. Hayat durmadı, arabalar yolda kalmadı, kimse sitelerinde esarete takılmadı, trafik kazaları da aşırı yaşanmadı.. Şehir karanlığa mahkum edilmediği gibi doğalgaz da kesintiye uğramadı!..

***

Biliyorum diyeceksiniz ki, kar sadece yüzünü gösterdi bu kez!.. Önceki gibi kesintisiz yağsa idi, beterin beteri olurdu!?.. Neyse, zaten ahali işin farkına vardı; sokağa çıkmamak en iyisi!.. Nitekim İstanbul öyle yaptı; kimse sokağa çıkmadı, çıkan da kar topu siniriyle silaha sarıldı!..

***

Sahi ya kar, dondurucu soğuk, şu ekilen çiçekler, ağaçlar için sağlıklı mı, yoksa sağlıksız bir sonuç doğurur mu?!.. Yanıt mı, Ucaman ile Belediyenin ilgilileri önümüzdeki günlerde; bir açık oturumda muhakkak icra ederler! Öyle ya; hala ağaçların fiyatları netlik kazanmadı, Sayıştay denetçilerinin bu minvalde merakları giderildi mi, giderilmedi mi bilemiyorum.. Ama kamuoyu merakı var!!..

***

Demli çayını yudumlayıp, kar yağışını pencereden izlerken yapılan koyu sohbetlerin odağında bir de, CHP Lideri Kılıçdaroğlunun, Diyarbakır gezisi var! Ben çok konuştum bu noktada; üç gündür yazıp-çizdik!.. Ancak sokağın konuştuğu, CHP bu kez transferlerde, geçişlerde seçici olmuş! Albeniye ağırlık veriyor!..

***

Öyle ki, konaklamayı da, kahvaltıları da, öğlen ve akşam yemeklerini de, hatta ikramları da cüzdanı şişiklere fatura etmiş! Yani, Partinin kasasından çıkan bir harcama, bir kuruş yok!.. İktidara gidilen yolda, kaz gelecek yerden tavuk esirgenir mi siyasetiyle, yeni transferler bu noktada hayli bonkör davranmışlar!.. Vatandaşın deyimiyle; CHP için bin bereket..

***

Tabi bu bereketli sofranın Diyarbakır ekseninde başına oturacak kişinin de, kim olacağı çok konuşulmuyor değil? Feodalite, oy nüfuzu ve kapital gücün savaş arenasına vakıf olacağız.. Ama bu durum her ne kadar şimdiden merak konusu olduysa da, alttan alta tarafların çalışması var ise de; yazın herkes üstündekileri çıkarıp, şeffaflaşacaklar.. Bir de o zaman görürüz kimin el, kimin bey olduğunu!?..

***

Unutmadan!.. CHPnindünyasında böylesi bir rüzgar eseceği gibi; işin bir de ittifak boyutu var!.. Millet ittifakı milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçiminde yekn bir işbirliği kararı alınırsa, işte o zaman siz görün kadim şehirdeki curcunayı.? Nice isimler ortaya çıkar en babayiğit benim diye!.. Ufukta bu minvalde fırtına var gibime geliyor!..

***

Sokağın merak ettiği, ki ben de azıcık merak edip, sormuştum!.. AK Parti cephesinde, transferlere neden ketum bir tavır ve duyarsız bir siyasi duruş sergilendiği!.. Hele ki, annelerle birlikte yapılacak basın toplantısının hava muhalefetine(!) takılıp, çok ileri bir tarihe ertelendiği gerekçesindeki tatminkrsızlık!..

***

Der demez yükselen bir serzeniş var!.. Ne bu havlu atıp, teslimiyet tavrı sergilemek!.. Bir vekil adayı, bir belediye başkan adayı her ne kadar AK Parti mahallesinde bunlara artık ekmek yok gibi düşünüyorsa, Diyarbakır böyle biliyor ise de; Batı illerine bunun anlatımı zordur!.. Ne deniliyor AK Parti mum gibi eriyor?

***

Parti teşkilatının bu durumu derinden derine düşünmeli, seçilmişleri de akıl eforuna girmelidir.. AK Parti mahallesindeki duyarlıların dediği gibi; kibirsiz şekilde karşı hamleler geliştirmelidir.. Batıda oluşan algıyı çürütme adına!.. Yoksa; kaybeden parti kadar kendileri de olur!..

***

Şu Bahçeli Hatıra ormanı mevzusu hala konuşuluyor.. Ne bitmez bir kin ve ne bitmez bir siyasi hırsın direnci!.. İki yönlü; kent adına hoş sonuçlar verilen bir hatıra olmayacak gibi gözüküyor.. Her ne kadar böylesi bir siyasi duruşa, fikre, atmosfere karşı olsam da, bu böyle olmamalı desem de; ülkenin ve bölgenin realitesi gözardı edilemez!?.

***

Ki bu konuda fikrimi beyan etmiştim!.. Nasıl ki, Yozgatta Selahattin Demirtaş adına bir hatıra ormanı yapılması kabul görmeyeceği gibi!.. Diyarbakırda Bahçeli adına bir hatıra ormanı yapılması kabul görmez.. Keşke; iki tarafta da var olan realitenin bir tarafı noktasında siyasi hizipleşmeyi körükleyenler olmasaydı, ve hatıra ormanları gönül huzuruyla, inşa edilseydi!

***

Öğretmen dostumla sohbet ediyorum!.. İstiklal Marşımızla alakalı Malum; 101inci sene-i devriyesini geride bıraktık, İstiklal Marşımızın!.. Dediği şu; biz millet olarak bu güzelim, her kelimesine can feda edilen marşımızı, bilmiyoruz, doğru dürüst söylemeyi ve okumayı öğrenmedik, öğrenmiyoruz!.. Ama bilmem şu şarkıcının şarkısını ezbere biliyoruz!.. Ne tezat bir hal..

***

Aynen de öyle sevgili öğretmenim.. Ama bil ki; arıza olan tabloda senin de kusurun yok mu?.. çünkü onları yetiştiren sensin! Sohbetimiz biraz gergin oldu bu minvalde! Neyse fazla laf geliştirmeden, her zamanki gibi eli öpülesi öğretmenliğin ulvi duruşuyla; galiba haklısın deyip noktaladı!

***

Tansu çiller siyasetin gündeminde.. Nedeni de; yeniden sahaya dönecek mi, dönmeyecek mi, parti kuracak mı, kurmayacak mı gibisinden, tartışılıyor.. İlginçtir bazıları tepki veriyor.. Hani bir söz vardır eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı diye!

***

Elbette ki, eleştiri ve tepki verilir.. Ama çillere bu reva görülürken, nice eskiler var siyasete geri dönen!.. İttifaklara bakarsak, çillerin hal-i durumu ki, ben yokum demesine rağmen gelse de; ses tından öte olmaz!?..

***

Öyle ya, şikayet ediyoruz her şeyden!.. Yaşamın her alanında, Adan Zye büyük bir kirlilik, çürümüşlük, ahlaki yozlaşmadan söz ediyoruz!.. Siyasi hayatımız da hayli kirli.. İyi de; şu bir asırlık zaman dilimi içerisindeki tarihimiz temiz mi ki vahim kirliliğimiz günümüze özgü diye kabul edelim.. Değil.. Kirli bir tarihin vereceği ürün temiz olabilir mi?

***

GÜNÜN SÖZÜ

Cihat şuurundan, ümmet duruşundan ve kardeşlik hukukundan uzak kaldığımız sürece hep kaybedeceğiz.