Üstad ne güzel ifade etmiştir 'söz'ün' kutsallığına ilişkin.. 'Her söz bir değerdir' diye. Tabi 'söz'ün' değeri ve ölçütü bilen için geçerlidir. Çünkü 'söz' vardır söylenmeden 'tükenir' biter. Söz vardır 'söylendiği' an tükenir. Ama öyle 'söz' vardır ki; 'kıyamete' dek yaşar. 'Işık' olur, yol gösterir. 'Kâbus' olur hayatı karartır. Bazen 'damla' görürüz. Ama bilmeyiz ki 'deryanın' kendisidir. Dedik ya; 'her söz bir değerdir' diye. Faydalanmasını bilenler, 'hız' kesmeden yol alırlar. Hele bir de 'hayatın' yol haritasına 'rehber' diye alırlarsa. Onlar için 'başarı, kazanım ve zenginlik' kaçınılmazdır.

***

Bilinmelidir ki; 'öfke de, kin de zulüm de", dudaktan çıkan bir söz'le gelişir. Savaş'ta, barışta 'söylenen' söz'le hayat bulur. Neden 'istikballerini' düşünen hükümranlar ve hükümetler 'bilginlere' önem verirler? Çünkü 'akıllı ve bilge' hükümranlar bilirler ki; 'yol haritası' düşünenden, söz söyleyebilenden gelir. Mücevher 'düşünür mü?'. Hazinedeki 'para ve altınlar' söz söyleyebilir mi? Ama 'bilge' olan insanlar sarf edecekleri 'söz'lerle' konuşmayanı 'konuştururlar'! Varlık ve yokluk için. Zaten köklü medeniyetler de bu anlayışa sahip olan milletlerin içerisinden doğmuştur. Tarih bu büyük insanların bıraktığı 'mirasla' vakidir. Onun için; insanlar bırakılan 'mirastan' yararlanmak istiyorlarsa 'önce' söylenen 'söz'leri' iyi algılamalılardır. Ki en önemlisi de 'mirasına' sahip çıkmaktır.

***

Yıllar önce 'arşivime' aldığım; 'hayata' yol haritası olabilecek bazı 'değerli sözleri sizinle paylaşmak istiyorum. Her söz 'yol gösterici' bir dünya rehberi gibi. Ortalığın 'kan revan olduğu'. Huzurun, şiddetin, sükûnetin 'bozulduğu'. Yüreklere 'kor' ateşinin düştüğü. Babaların, anaların, bacıların, kardeşlerin, eşlerin.. Ve evlatların 'acı' içerisinde gözyaşı döktüğü. 48 saatten buyana 'öfke' zincirinin hakim olduğu 'havayı soluduğumuz'. Şu zaman dilimi için bu 'söz'ler' akıl noktasında 'bizleri' düşündürecektir. Taktir edersiniz ki; Sağduyu, hoşgörü ve benimseme 'öfke ateşini' söndürür. Hiddet, öfke, kin, zulüm ve baskı da bir o kadar 'öfke ateşini' körükler. Nasihat ve yol gösterici olacak 'sözlere' ihtiyaç duyduğumuz şu günde; İnanıyorum ki; 'arşive' aldığım 'ölümsüz' sözler birçoğumuzu 'düşündürecektir?". Hayırlı cumalar diyerek, sizleri 'o' parayla satın alınamaz 'manevi değeri' yüksek sözlerle baş-başa bırakıyorum.

***

EY İNSANOĞLU

"Günlerini say, büyüklerini say, ama YERİNDE SAYMA, Eşini beğen, işini beğen, aşını beğen, ama KENDİNİ BEĞENME, Emek ver, kulak ver, bilgi ver, ama hiçbir zaman BOŞ VERME, Satıcı ol, alıcı ol, bulucu ol, ama BÖLÜCÜ OLMA, Selam ver, paranı ver, canını ver, ama SIRRINI VERME, Elini aç, gözünü aç, kapını aç, ama AĞZINI AÇMA, Rakibini geç, sınıfını geç, ama GÜLÜP GEÇME, Ev al, araba al, abdest al, ama BEDDUA ALMA, Zulmü devir, nefis devir, ama AĞAÇ DEVİRME, Yaklaş, tanış, konuş, ama UŞAKLAŞMA, Seslen, uslan, ama YASLANMA, Doğrul, devril, ama EĞRİLME, İtil, atıl, ama SATILMA..."

***

*Dostlarınla öyle yaşa ki düşman olduğun zaman arkandan söyleyecek laf bulamasın. Düşmanlarınla öyle yaşa ki dost olduğun zaman yüzün kızarmasın. *Hayat dediğin 1 çay, İnsan ise sadece 1 şeker, Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın. Oysaki Hayatın seni erittiğini, çay bitince anlarsın! * Üç şeyden çok sakının: Nefsin arzu ve isteklerine uymaktan, kötü arkadaştan ve bir de kendini beğenmekten. * Herkesin kalbinde, cömertlere karşı muhabbet, cimrilere karşı nefret vardır. * Dil gönlün, gönül ruhun, ruh da insanın hakikatinin aynasıdır. * İğne ile dağı devirmek, kalbinden kibri söküp atmaktan daha kolaydır. * İhtiraslı kimse, bütün dünyaya sahip olsa da yine fakirdir.

***

*Yanlış anlayanlar tarafından söylenen bir doğrudan daha kötü hiçbir yalan yoktur. *Başka birinin sizin kadar iyi yapabileceği şeyi; bırakın ona, siz yapmayın. *Utanmaktan kaçın, fakat şan ve şöhretin arkasından koşmayın. Bunlar insana çok pahalıya mal olur. *Gençlerin yetişmesine önem ver; çünkü bu yolda herhangi bir ihmal memleketin yapısını mahveder. *Haksızlık önünde eğilme; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. *Acı çekmeyenler, başkalarının acı çekebileceğini akıllarına getirmezler. *Büyük bir lider, halka onların şahsi menfaatlerinin zannettikleri gibi olmadığını söylemek cesaretini gösteren bir adamdır.

***

*Büyük başarıların sahipleri, küçük işleri titizlikle yapabilme sabrını gösteren kişilerdir. *Olgun insan güzel söz söylemesini bilen insan değil; söylediğini yapan ve yapabildiğini söyleyen insandır. *Durgun sular derin akar. Konuşmak bir ihtiyaç olabilir; fakat susmak da bir sanattır. *İnsanların yalnız ekmeğe değil; şerefe de ihtiyaçları vardır. *Uzun zaman devam eden bir anlaşmazlık, her iki tarafın da haksız olduğunu gösterir. *Gençliği anlamadığınız an dünyadaki işiniz bitmiş demektir. *Büyük ve üstün insan yalnız doğruluğu; küçük insan ise yalnız faydayı düşünür. *Alnını ne kadar yüksek tutarsan, yere o kadar sağlam basarsın. *Ayakta ölmek, diz üstü yaşamaktan daha iyidir.

***

*Buyruğu altında çalışan kimselerin başarılarından gerçek bir sevinç duymayan insan, büyük bir lider olamaz. *Eğer ırmakta su kalmamışsa bu kanalın değil; kaynağın suçudur. *Nasıl kafa sayısı kadar düşünce çeşidi varsa; kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi var demektir. *İnsanın bir şeyi öğrenebilmesi için her şeyden önce onu sevmesi gerekir. *Her bildiğini söyleme; fakat her söylediğini bil. Söyleyecek yalan bulamayanların başvurduğu son çare gerçeklerdir. *Dertli bir adamın tereddüt ve dumanlarla dolu bir gönül evi vardır, derdini dinlerseniz o evde bir pencere açmış olursunuz. *Hayatlarında hiç başarı göstermeyenler, kendilerini başkalarını küçültmekle avuturlar. *Eğilip insanları yerden kaldırmak kadar insanın kalbine iyi gelen bir antrenman olamaz. *Kişi inancı ölçüsünde genç, kuşkusu oranında yaşlıdır.