Gel de anla!.. Lakin çok zor.. Ki yüz yıldır CHPyi anlayabilen olmuş mu? Zaten anlayabilen olsaydı; onu iktidar yaparlardı?.. Şahsen ben bulunduğu siyasi kulvarda; neye hizmet, kime hizmet ettiğini çözebilmiş değilim.. Böyle diyorsun, sonra bakıyorsun ki tam zıttıyla hareket ediyor!. Menem bir ruha sahip!

***

Garip olan, siyasetin doğasında var olan gerçekler CHPde yok!.. Bakınız siyasi arenadaki yarış veya mücadelede kazanmak da var, kaybetmek de var?.. Ki kaybedersen, çalışır, uğraş verir, kazanabilme adına, kendini motive edersin.. Kazanırsan da, elde ettiğin kazanımları daha bir artırmak için çaba sarf edersin!

***

İlla ki, kazanmak, başarmak gerekir!.. Kaldı ki, bir değil, iki değil, üç değil kaybetsen bile, eğer ki yarıştan atılmış ya da diskalifiye olmamış isen; kendini yeniler, iddiana devam edersin.. Küllerinden yeniden doğarsın.. Denir ya; gün ola harman ola!.. Yeter ki, çıktığın yolda vücut bulan başarısızlığının, nedenlerinden ders-i ibret almak!

***

Ne hazindir ki bugün ki dün de öyleydi; CHPde böylesi bir ruh ve diriliş yok!.. Hele ki, son 10 yılda hiç ama hiç yok..Dile kolay, ana muhalefet partisi olacaksın, iç işleyişinde zerre-i miskal bir hiyerarşi mekanizması olmayacak.. Riayet eden de yok.. Disiplin ve teamül denilen kavramlar hak getire.. Var olan, haset, kin, nefret ve kumpas ile ihanetler!..

***

Parti yönetimi ile genel başkan!.. Ya da Genel başkan ve kadrosu; birbirine güvenmiyorsa!.. Sürekli bir hile desise, köşe kapmaca, aldatma halleri vücut buluyorsa!.. Sormak gerekmez mi; siz yola çıktıklarınıza güvenmiyorsunuz peki biz seçmen olarak, size niye güvenelim!? İşte, CHPnin kısır ve üretimsizliği buradan başlıyor!?..

***

Partinin tarihsel kimliğine bakarsak!.. çok da geçmişe gitmeye gerek yok.. Kemal Kılıçdaroğlunun selefi olan, Deniz Baykalın, 1990daki seçim sonuçlarına dair ortaya koyduğu tavra bakalım.. CHP barajı aşamamış, meclis dışında kalmıştı.. Partinin başında bulunan Baykal ne yaptı?.. O koltuğa yapışmadı, istifa edip çekildi..

***

Bir geçiş dönemi organizasyonu yapıldı!.. Altan Öymen partinin başına geçti.. Ve bu evrede, Baykal dahil yönetimsel bir hiyerarşiyle, toparlama evresine girildi.. Nihayetinde, 2002 seçimlerinde, yeniden CHP meclise girdi.. Baykal da partinin başına geldi.. Ki bu seçimde, AK Partinin uzun soluklu iktidar dönemi de başlamış oldu

***

Kaldı ki, Doğru Yol Partisinin lideri Merhum Süleyman Demirel de, işte siyaset, işte parti hiyerarşisi denilen duruşlarla, Türkiyenin siyasi tarihine, imza atmıştır.. Ne diyoruz; 6 kez geldi, 7 kez gitti.. Ama her seferinde, dün dündü, bugün bugündür siyaseti ve zihniyle, kendini yükseltti.. Nitekim devletin en dibinden, en tepesine kadar yükselebildi!..

***

Neyse, çok söz ettik!.. Peki, CHPnin bugünkü ruhu ve yaşadıkları tersi değil mi? İşte siyaset, işte tarihsel politika ve işte parti disiplini veya hiyerarşisi diyebileceğimiz bir duruş var mı?! Ben görmüyorum.. Ya da özünü ifade eden değerlere sahip çıkışı.. Bilakis, buldozer gibi hepsini ezdi, geçti, bilinmez denkleme dönüştü..

***

Hal bu iken!.. Varsayalım, Kemal Beyi oğlu ve a takımı şutlayıp iskartaya çıkarırlarsa.. Ve onlar da, meydanlara çıkıp, beceremedi, kazanamadı diyerek kendilerini alternatif olarak gösterirlerse!.. Denilmez mi; iyi de siz de ordaydınız e be beceriksizler!?..

***

Velhasıl!.. Düne kadar Kemal Bey bu işi bırakmalı, yepyeni ter-u taze bir CHP kadrosu oluşmalı, sözümü geri alıyorum!.. çünkü; mevcut zoomlulara ne CHP teslim edilebilir, ne ana muhalefet ve ne de, Türkiyenin yarınlarına ilişkin söz sahipliğini.. Aman ha aman!..

***

Neyse ki, Kılıçdaroğlu bırakın ekibi ya da, yeni kadrosu, tek başına tüm bu seçim yenilgilerini almış biri olmasına rağmen; denir ya bunları çiğ çiğ yer üstüne de bir bardak su içer.?.. Biz de afiyet olsun diyelim..! Sizce..

***

HABERİ YOKTU

Şu Ümit Özdağa Kılıçdaroğlunun vaat ettikleri?. Aslında CHPdeki hiyerarşiyi ve gizli, kapaklı iş çevirmenin geldiği boyutu da gözler önüne seriyor..

***

Özdağın Kazansaydık üç bakanlık ve MİTi alacaktık. açıklamasına ilişkin Kemal bey ne diyor?.. Aramızda özel bir protokol var. Bunun paylaşılmasının etikliğine dair de yorum yapmak istemiyorum

***

Kılıçdaroğlu, protokolü yalanlayan CHP Sözcüsü Faik Öztrakın da bilmediğini söylüyor.. Eee Öztrak ne demişti?, İki protokolde de üç bakanlık ve MİT Müsteşarlığına dair bir düzenleme, bir madde bulunmamaktadır.

***

Peki, ifşa olan bu vaatlere masanın diğer üye partileri ne diyor?!.. Dedikleri; güvendiğimiz dağlara kar yağmış türküsü

İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan çömez: Biz sahada kendisi için oy isterken, Meğer o, Ankaranın karanlık dehlizlerinde pazarlıklar yapıyor, protokoller imzalıyormuş. Arkadaşlarının haberi yok, ittifak ortaklarının bilgisi yok. Hoyratça heba edilmiş bir güven, yeniden kazanılabilir mi Sayın Kılıçdaroğlu?

***

DEVA İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu: Emeklerimizin neticesinde ortaya bir Türkiye vizyonu koyduk. Kaygılarımız hep vardı ama hiçbirisi tünelin sonundaki demokrasi ışığından daha değerli değildi. Güveni zor inşa edersiniz ama çok kolay harcarsınız. Bu kadar kolay harcanmamalıydı.

***

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan: Başka hiçbir söz ya da açıklama seçim mağlubiyeti nedeniyle duyduğum büyük üzüntüyü ortadan kaldıramazdı. Teşekkür ederim Sayın Kılıçdaroğlu. Ben ve benim gibi sırf bu ülkeye demokrasi, hukuk ve eşitlik gelsin diye gecesini gündüzüne katan binlerce insana büyük bir teselli bahşettiniz! İyi ki olmamış!

***

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya: Niye şimdi? kimin adına? kime ve neye hizmet ediyor? soruları sorulmadan gündemin peşine takılmak operasyonun ağına düşmek operasyoncunun attığı zokayı yutmaktır.

***

Son noktayı ise CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç koyuyor.. Ve Artık yeter diyerek sesini yükseltiyor.. Aylardır susuyorum Partinin bir evladı olarak herkese sesleniyorum Amasız, fakatsız ARTIK YETER! Bu parti kimsenin babasının malı değil!, Haklı, Haksız, Doğru, Yanlış Bunları tartışmanın yeri sosyal medya veya basın değil! Kimsenin bu partiyi bu kadar yıpratmaya hakkı yok! dedi.

***

GÜNÜN SÖZÜ

Ey oğul, sen sen ol sadakatten ayrılma, bil ki o yol ecdadın yoludur..