SUÇLULAR BELLİ!…
Eklenme: 11/3/2020 12:00:00 AM

Artık klişeleşen bir ifadeye döndü bizimkisi!.

Deriz ya; Deprem insanı öldürmez, tedbirsizlik ve ihmaller zinciri öldürür..

El hak, doğru bir tespit, gerçeğin tarifidir.

Ama velakin, her depremde aynı acı ve aynı tablo karşımıza çıkıyor..

İşte, 91 kişinin öldüğü Bayraklıdaki, tedbirsizlik ve ihmaller silsilesi de bunu bir kez daha bize haykırıyor!..

***

Yazıya başlık olarak; suçlu belli dememdeki kasıtta bundan..

Yani, fail de, azmettirici de, ikisine zemin ve alan bulduran idari sistem de orta yerde..

Gizli olan bir şey yok..

Resim de, net, failler de net?..

Onun için de; şu veya bu deyip, laf üretmek anlamsız

Gerçeğe odaklanalım

Buyurun sorularıma yanıt verin?...

***

BİR Bayraklı ve Bornova sazlık, gevşek, yumuşak zemin olmasına rağmen, bu alanların imara açılması koca koca katlı binalara iskan ruhsatı verilerek dikilmesi felaketlere, ölümlere, cinayetlere davetiye çıkarmak değil de nedir?

***

İKİ En çok insanın hayatını kaybettiği Rızabey ve Doğanlar apartmanının inşa edildiği alan; sazlık bölge.. Ki, iki binaya da çürük raporu verilmiş.. Depreme dayanıklı değil. Yıkılması gerektiği yönündeki 2012 ila 2018de verilen raporlara neden aldırış edilmedi?..

***

Üç Konut diye inşa edilen sonrası alt katları işyerine dönüştürülen binaların, kolonlarını kesen vahşi iştahlı, işletmelere kim nasıl göz yumuyor? Ve buralara işletme ruhsatı, nasıl bir yönetmenlikle veriliyor...

***

DÖRT.. Silsile misali, denetim, kontrol ve yetki noktasında, karşımıza çıkan tabloda ne ararsanız var İhmal, zafiyet, sorumsuzluk ve yerel yönetimlerin vazgeçilmezi; rant odaklı anlayış! Hepsi bir bütünlük içerisinde; Rızabey ve Doğanlar apartmanı cinayetinde var?..

***

BEŞ Şimdi, adli yönde başlatılan bir soruşturma var Muhtemelen de, cezanın faturası, malzemeden çalan müteahhitte kesilecek.. Peki, cinayeti işleyenin yansıra, vahşice kolonları kesenin, sazlık alana imar verenin, bina dikilmesine iskan ruhsatı verenin, denetim yapmayanın, çürük binalar diye rapor verip, sonuca odaklanmayanın, yıkılması gereken binaları yıkmayan kurumun ve yetkililerin hiç mi suçu yok? Öyle ya onlar masum!!!..

***

Velhasıl.. Ben, 91 kişinin ölümündeki faili de, azmettiriciyi de, akan kandan beslenen vahşi yönetim ve ticaretini düşünen anlayışı da; bu minvalde gördüm?..

Suç üstü olunmuş haldeler

Bakalım devlet-i aliye bunu görebilecek mi? suç üstü derdest edecek mi?

Pek ümitli değilim..

çünkü, geçmişte yaşanan depremlere dair işlemler böyle gelmiş, böyle gider kalıbından, hiç çıkarılmadığı için!?..

***

UNUTURMUYUZ

Enkaz altındaki Günayın attığı gitme abi çığlığını

Busenin kedi sesi çıkarayım, köpekler beni bulsun sözünü

Ve 65 saat sonra enkaz altından çıkarılan Elifin, o minik ellerinin tuttuğu kahramanı Muammer çelikin eli!

Bu iki sözcük, ve mucize kurtuluş

Bu iki çığlık, ümitle ve güvenle tutulan el..

Acıyı da, hüznü de, sevinci de ortaya koyan yaşadıklarımızı unutur muyuz!

***

17 Ağustos Marmara depremindeki Ömür Kınayı unuttuk mu?

Vanda Yunusun o çığlığını ve o bakışını unuttuk mu?

Elazığda Azizenin sesini unuttuk mu?

Ya da, Yüsra Bebek ve Annesini unuttuk mu?..

***

Ne yazık ki, unutmamamız gerekirken, unuttuk, unutuyoruz Unuttuğumuz için de; aynı dramı yaşıyoruz! çünkü hakikatlerimize karşı, samimi ve sorumlu değiliz!!!...

***

MİLLİ AHLAK!..

Dünkü yazımda ifade etmiştim; biz biriz be, biriz.?! İzmirden gelen görüntülere bakıyorum

Devletin, kamunun ötesinde; ahaliden yükselen o müthiş dayanışma; gururlandırdı?..

Hüzün, ümit, gözyaşı..

İnanın ki, görüntüler karşısında gözlerinizin nemlenmemesi, boğazınızın düğümlenmemesi elde değil

Tablo Türkiye insanının, insani ve rahmani duruşunun anatomisini ortaya koyuyor..

İşte Milli Ahlak..

İşte Milli Dayanışma..

İşte, Milli kültür ve medeniyet..

Ve işte, inancımız

Bizi bir eden ümmet duygusu!..

Yaşadığımız felaket bize bir vahdet olarak, yansımıştır..

***

AHİRETİ DÜŞÜNEBİLSEK!?..

Evet, düşünebilsek! çünkü, ahiret var ve o ahirette hesap verme de var

İyiliğin de, kötülüğün de, defteri var..

Ki o da amel defteridir..

İlahi terazide, defterdeki amel notları hangisi ağır basarsa, hesap vermede o amele göre muamele görülür

Onun için; iyilikten, insanlıktan, vicdani merhametten uzaklaşmamamız gerekir..

Kötülüğü değil, her daim iyiliği benimseyelim, onu teşvik edelim ki iyiliklerle anılabilelim..

Rahmani olalım!..

çünkü, acıyı dindiren, rahmani dayanışmadır, bir olabilmektir?

***

Ama, ahireti düşünmüyorsa..

O inancı taşımıyorsa..

Ne insani, ne vicdani bir merhamet duygusuna sahip değilse..

O kişi için, yaşamın bir anlamı yok..

Maddiyatı düşünen, maneviyatını yok sayan; anlamsız kütüktür

***

Ahirette hesap sorulmuşlük yok diyen; inanç yoksunu ise!..

O yaratık için, insan demek, ya da bu minvalde karakter yüklemenin manası yok..

Vahşi bir yaratıktan öte değildir; kalbi kirlidir fikriyatı şeytanidir

***

GÜNÜN SÖZÜ

Yeter ki manevi dünyanız zengin olsun, maddi zenginlik sonradan gelir.