Süreç, Neyi getirecek?
Eklenme: 5/17/2011 12:00:00 AM

Gündem; "Sıcak" ve ahali için "vahim" hadiseler içermekte! Ki en yakıcısı; Şırnak'ta "manidar" bir operasyonla öldürülen 12 Kürt gencinin, hadisesi. Şuan; Siyasal ve sosyal anlamda Güneydoğuya sirayeti hepimizin malumu. Ürkütücü. Hızlı bir tırmanış göstererek; Halli yeti ruhiyetti "barut fıçısı" gibi, gergin ve gerilimli. En yüksek seviyede seyrediyor! Tabi, "kafalar da" karışık, neden ve niçin, bu ölümler diye?

 

***

Dün; Düşüncelerimi ve "hamura" hangi minvalde, su aldırılmak istendiğini aktarmıştım. Hiç kuşkusuz ki hadise; Herkeste "duygu ve akıl" kilitlenmesi yarattığı gibi, "manidarlığı da" girdap gibidir. Çünkü "Muhtevası" Kompike, bir gelişimi körüklüyor. Belki, Tekrarlanacak cümleler olacak. Ama görünen ve gerçekte bu. Seçim, Havası solunurken, ülkenin bulunduğu coğrafik yapıda "sinirler" gerilmişken. Kurt dumanlı havayı sever misali; "Pusuda" bekleyenlerin olduğu bilinirken, "kor ateşi" düşüren bu çatışma, sıradan kimlik taşır mı? Sanmıyorum.

 

***

En önemlisi de, Öcalan'ın "diyalogdan" müzakereye geçildiğini. 15 Haziran'a "umut" yükleyici, açıklamalarda bulunduğu bir süreçte. Ateşe, Benzinle gitme niyetinde değilim. Ama, İşin muhtevası açısından "hayli" irdelenmesi ve sorgulanması gerekir. Birileri, Güneydoğu'yu dün yaşanan atmosfer gibi "alev" topuna çevirmek istiyor. Onun için diyorum ki. Sizce de; Garip değil mi, "dün" ölen gençlerin cesetlerinin "aranmasına" ilişkin, kamuoyuna yansıyan görüntüler. Diyarbakır'dan, Mardin'den, Batman'dan. Velhasıl, bölgenin birçok yerinden insanlar akın etti, çatışma bölgesine. Ve bir bölümü de; Sınırı dahi geçerek "çatışma alanında" öldüğü açıklanan PKK'lıların cesetlerini aradı.

 

***

Yani; Operasyon "sınır ötesi" bir kimlik içeriyor. Hatta; Cesetlerden 3'ü halk tarafından o bölgede, bulundu. Ki Şırnak'a getirilmek istenirken de, yollar kesildi. Asker; Savcı "otopsisi" yapılması gerekir(!) deyip cesetlere el koyuyor. Görülmüş değil. Çatışma bölgesine bugüne kadar sivilin girdiğini. Ve o bölgede, "ceset" arayıp-bulduğu. Hayra alamet; "Gelişme" ve emareler değil, bu yaşanılanlar. Bu minvalde; Yaşanan resmin verdiği mesaj sanırım şunu söyletiyor "alın cenazelerinizi, dökülün sokağa"

 

***

Malum; İnsanoğlu duygusaldır. Ve doğal olarak ta, buna paralel fevri harekete sahiptir. Anlayacağınız; Bilinçli bir şekilde "sürüklenilmeye" çalışılıyoruz "sözün bittiği" yere. Onun için; Dün de ifade ettiğim gibi "kor ateşini" bir kez daha bağrımıza basacağız. Ama; "Başka" ateşlerin, yakılmaması için. Ve yeni, hadiselere, meydan verilmemesi için. Düşüneceğiz; Neden ölümler, hiç beklenmediği anda, geliyor diye! Fazla söze gerek yok. Olay vahim, Acı büyük, ortaya konulmak istenilen "senaryo" ise daha bir büyük. Ürkütücü!

 

***

İşte bu senaryo'ya, "gelmemek" lazım. Ve bilmeliyiz ki; Tarih tekerrürden ibarettir sözünü de hatırlatarak. Şiddet, Ve çatışmalı ortamın 'iştah" kabarttığı siyasi bir alan vardır ki. İşte her şeyin musabı de bu "siyasi iştahtır." Kan ve gözyaşını de körükleyendir. Düşünüyorum; "Toplumsal dokuyu tahrip etme" amacı güdülen bu atmosfere karşı siyasi tavrın hikmetini? Ne olacak? CHP. Ki lideri "Kürt" kelimesini, telaffuzdan bir dönem kaçıyordu. Dün, O da "siyasi nemalanma" gayretiyle Diyarbakır'da "Kepenk" kapatma eylemine, uydu. Seçim bürosunu kapattı. Evet, AK Parti'de, tansiyonun düşmesi noktasında "seçim ziyaretlerini" rölantiye aldı.

 

***

Peki, Bundan dönem içerisindeki "sirkülasyon" ne olacak? Doğrusu, Burda AK Parti ve Başbakan Erdoğan'ın "bölgeye" özgü tavrı, "rotayı" ortaya koyacak? Hiç kuşkusuz ki, Siyasal iktidar açısından Arınç'ın Diyarbakır'daki sözleri önem arz edici. Malum, Abdullah Öcalan başta olmak üzere, BDP ve birçok Kürt tarafından kısm-i de olsa "demokrat" bir kişi olarak, nitelenmektedir Arınç. Eğer, 1 Haziran'da Diyarbakır'a gelecek olan Başbakan Erdoğan, Arınç'ın dediği gibi "siyasi" düşünce ortaya koyarsa. Herkesi, Tatmin edici konuşma ve seçim sonrası "ilerici demokrasi" taahhüdünde bulunursa. Sanırım; Pozisyon ve seyir "önem" verici bir şekilde, seyreder. İmralı ile yürütülen; Müzakere aksiyonu "anlaşma" kapısını aralayacak. Yok aksi, Bir pozisyon ve söylem gelişirse. İşte o zaman; "duygu" öfkeye esir olacak. Ki bunu, İfade etmekten bile, şuan ürküyorum.