Taraflarda, Samimiyet adımları şart!
Eklenme: 2/25/2013 12:00:00 AM

Sahiden;

Hafta sonu bir hayli hareketliydi!

çok yönlü,

Organizasyon ve görüşmeler yaşandı.

Ki ekseriyeti de,

Kürt sorunu,

Ve tabi ki,

Eksenindeki şiddetin sonlandırılması, noktasına odaklı çözüm aktiviteleri!

***

Öncelikle,

İmralı trafiğine bakalım!

Nitekim

Cumartesi günü, tüm dikkat ve gözler bu trafiğe odaklıydı.

Evet.

BDPnin,

İkinci heyeti, Cumartesi günü İmralıya gitti!

9 saatlik yolculuktan sonra; Öcalanla görüştü.

***

Tabi,

Görüşmenin muhtevası, basına detaylandırılmadı.

Pervin Buldan.

Sırrı Süreyya Önder.

Ve Altan Tan kameralar karşısında ketum kaldı.

Sadece;

İki mesaj verildi.

***

O da,

Öcalanın doğrudan basına yönelik açıklaması idi.

Açıklaması şuydu;

Tarafların müzakere çözümüne yönelik, samimiyet adımı atmaları.

Ki Öcalanın açıklamasında;

PKKnın elindeki tutsakların, aileleriyle buluşmalarını umut ediyorum sözü.

Ve ardından;

Devletin de elinde tutsaklar var demesi.

***

Doğrusu,

Bu beklenti uzun süreden beri dillendirilmiyor değildi.

Konuşuluyordu!

Zaten,

Tarafların samimiyet jesti noktasında, ileriye dönük adım atması gerekir.

Son iki aylık dönemde içerisinde çatışmasız bir ortamı düşünürsek.

Her ne kadar;

Hava harekatı, Licedeki operasyon hsıl olduysa da.

Düşük yoğunluktaydı.

***

Malum,

Her yıl bu dönemlerde yani baharla birlikte hayli çatışmalar yaşanırdı.

Ama şimdi; sakin!

Tabi şu duyumlar da yok değil.

Öcalanın,

Bu çağrısına özellikle PKKnın verebileceği cevap!

Bilindiği gibi;

Sayısı bilinmemekle birlikte, PKKnın elinde şuan çok sayıda tutsak bulunuyor.

Öğretmen,

Astsubay,

Kaymakam adayı ve Polis!

Toplamda kamu görevlisi, 16 kişi var.

***

Denildiğine göre;

Habur gibi,

Ama akıbeti yaşanmayacak bir işlev düşünülüyor. Şöyle ki;

Kandil bunlardan bazılarını serbest bırakacak.

Diyeceksiniz ki nasıl?

İşte burada,

Taze ve ilk bilgi olarak verebileceğim ayrıntı şu.

BDPli milletvekilleri.

Bazı STKların da bulunacağı heyetle; serbest bırakılacaklar, onlara teslim edilecek.

***

Bu işlem;

Türkiye topraklarında mı olacak?

Yoksa Kuzey Irak bölgesinde mi olacak, onu bilemiyorum.

Ama denilen odur ki; hamle Kandilden gelecek.

En kısa zamanda!

Gelirsek,

Öcalanın devletin elindeki tutsaklar dediği noktaya.

Onun da, adımları atıldı..

KCK nın, ilk ana davasında eski başkanlarında bulunduğu 10 kişi tahliye oldu.

***

Öyle hissediliyor ki;

Önümüzdeki günlerde diğer davalarda da toplu tahliyeler olacak.

Hele Bakanlar Kurulunda imzaya açılan 4. Yargı Paketi.

Bu mecrada önemli bir rol oynayacak.

Tabi ki; revizesi gerek.

O da, TCKnın 314. maddesinin değiştirilmesi gerekli!

Paket Meclise geldiğinde;

Bu meyanda hayli çekişme yaşanacak diyebilirim şimdiden.

***

Özetlersek;

Ziyaretin sonuçlarını ve eksenindeki yansımayı önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.

Tabi bir de;

Öcalanın,

Kamuoyunda ifade edilen üç mektubunun muhtevası.

Bunla alakalı görüşme heyeti, ser verip-sır vermedi.

Tavırlarına göre;

Eş Başkanlar açıklayacak!

***

Öyle görünüyor ki;

Salı günü meclisteki grup toplantıları bu mevzuuya odaklı olacak.

çünkü Başbakan Erdoğan görüşmenin içeriğiyle ilgili Salı günü konuşacağım dedi.

Ana beklenti de BDPnin eş başkanları grup toplantısında, görüşme mesajı ağırlıklı konuşacak.

***

Diyeceğim,

Tarihsel bir süreçten geçiriyoruz.

Bu nedenle; güven ve samimiyet tescil edici, adımlar atılmalı.

Olası, provokatif eylem ve hendeklere de, hazırlıklı olunmalı.

Hele ki, Sinop ve Samsun benzeri Türk solu patentli hadiseler, tekerrür ettirilmesin.

***

Buarada,

Dedik ya hafta sonu Diyarbakır hayli hareketliydi.

Gerek; Cumartesi günü Toplumsal Uzlaşı ve Medya'' çalıştayı

Gerek, Türkiye Küçük Meclisinin, 'Niçin Barış, Nasıl Bir Barış, Kimin İçin Barış' çalıştayı.

Konu başlıkları, farklı idiyse de, ana amaç ve özü itibariyle mesaj;

Sürecin ikmaline karşı takınılması gereken tavır olmalı öncelik.

Yani; taraflar ve tüm tarafların pozisyonu değişmeli.

Özeleştiri!

***

Medya;

Barış dilinin özgürlüğü için; Editöryal bağımsızlık diyor.

STK ve düşünce sahibi, kanaat önderleri de aynı istemde.

Tabi ki bu istem; herkes bulunduğu pozisyonu sorgulamasıyla mümkün!

Kullandığı;

Dili de terk edip, maddi, manevi ve siyasi rant temininden vaz geçmeli.

Uzlaşı ve barış dilini kullanması gerekir.

***

Hakikat şudur ki;

Tüm bu gelişme ve atılan adımlar,

İcra edilen süreç şunu gösteriyor.

Fıratın batısı da,

Fıratın doğusu da,

Yaşanan ve yaşatılan hadiseyle alakalı artık ciddi manada olgunlaştı.

İşte bu olgunluk;

Bugün çözüme yönelik hamlelere destek ve omuz veriyor.

***

Onun için;

Ölümlere,

Şiddete,

Anti-demokratik uygulamalara rağmen,

İşkencelere,

Baskılara ve zulümlere rağmen,

Görüyoruz ki,

Halklar, inançlar ve kültürler hizipleşen bir düşmanlığın ateşine düşmedi.

Ve düşmeyecektir de!

***

Direniyor.

Bu direniş ve sağlanan barışçıl ortam, demokrasi anlayışıyla güçlendirilmeli.

Yoksa.

İşte bu yoksayı ve keşkeleri artık birbirimize dememeliyiz!

Ve tabi ki dedirmemeliyiz!

Buarada,

Bu haftanın aksiyonunun da kıymetini bilelim!