Türkiye;
"Üç seçimin" polemiğinde.
Malum.
Başbakan Erdoğan, ABD gezisinde ifade etti.
2014'te,
"Üç sandık gelebilir" dedi.
***
Sazan,
Siyasilerimiz de, tozu-dumana kattılar.
Sanki;
"Aynı günde üç sandık, yan yana" konulacak diye.
Kimi, "baskın",
Kimi, keyfi,
Kimi de, daha ileri giderek, "dört seçim birden olsun".
***
Yazık.
Zihin, "bunaklığı" bu olsa gerek!
Lafı bilmeden,
Tartısı yapılmadan, tabiri caizse, "sazan balığı" misali atılıp.
Bir bardakta; "fırtına" koparmak.
***
Öncelikle.
Mahalli seçimler.
Ve Cumhurbaşkanlığı seçimi.
Takvimsel olarak,
Yasal mevzuat ölçeğiyle, "aynı güne ve yan yana" gelmez.
***
Şöyle ki.
Mahalli seçimler, Mart ayı içerisinde.
Muhtemelen de; 14 Mart'ta olacak.
Eee.
Cumhurbaşkanının görev süresi.
Yani Abdullah Gül'ün, koltuğu bırakma tarihi, 28 Ağustos 2014.
Arada, 5 aydan fazla!
***
Ne biri ileri alınabilinir?
Ne de diğeri geri alınabilinir?
O zaman;
Mahalli ve Köşk seçimi, "sandığı" yan yana gelemez.
Üçüncü seçim.
O da, Yeni Anayasa'nın "referandum" seçimi.
***
İşte burada;
Şunu ifade edebiliriz, "İki sandık" yan yana gelebilir.
Ya Mahalli ve Anayasa Referandumu,
Ya da, Köşk ile Anayasa Referandumu.
Veyahut
2014 yılı içerisinde, "üç ayrı takvim" içerisinde, üç sandık!
***
Zaten;
Başbakanın da ifade etmek istediği buydu.
2014'te,
Üç sandık halkın huzuruna getirilebilinir.
Üç sandık yan yana, değil.
Yoksa "üç sandık, yan yana ne mümkün?"
***
Bence;
Hafta sonu bu mayandaki meşguliyet.
"Boşa kürek" çekme idi.
Yazan da, konuşan da, fikri beyanda bulunan da.
Hatta olasılar sıralayan da; "zihin" bunaklığı içerisinde oldu.
***
Başbakan Erdoğan'ın en iyi performansıdır.
Gündeme dair;
"Yem" atıp, sazan balıklarını ağa geçmek.
Nitekim de,
2014'te Üç sandık gelebilir sözü de, bu minvalde gelişti.
Hafta sonu; "boş geçmesin" diye!
***
DİYARBAKIR'DAKİ SEçİM ATMOSFERİ?
Neyse.
Şehir,
Gündeminin meşguliyetine gelirsek!
Malum.
Haziran'ın,
1.2"sinde, iki önemli seçim var.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası
İle
Diyarbakır Ticaret Borsası seçimi.
***
Doğrusu;
İkisi de, önemli ve "ekonominin" kalbi konumunda.
Her ne kadar;
Son yıllarda "vasat" bir yönetim sergilendiyse.
Demokrasi anlamında,
Demokratik kimlik noktasında,
Ne ekonomiye, "baskı" unsuru olabildi,
Ne de, "şehrin" dinamiklerini, güçlendirme noktasında rehber oldu?
***
Dar düşünce, küçük, hesap!
Özellikle,
Asli görevlerini yerine getirmedikleri gibi.
Kendi konumlarından sürekli; "erittiler".
Tabiri caizse; "miras" kaybı.
Bir arka bahçe gibi.
***
Evet.
İki kurumda, Haziran'ın 1 ve ikisinde seçime giriyor.
1 Haziran'da Ticaret ve Sanayi Odası.
2 Haziranda da, Ticaret Borsası seçimi var.
İkisi için de;
Beklentim odur ki; "taze kana" ihtiyaç olduğu.
Gerekli.
***
Ticaret ve Sanayi Odası.
Aday ve grup noktasında; "ciddi bir rekabet" var.
Demokrasi
Ve tercih noktasında, "önemli" bir kazanım.
Üç grup var.
Gruplar şöyle;
***
Beyaz liste.
Bağımsızların Birlikteliği Grubu.
Listenin grup lideri;
M. Siraç Ensarioğlu.
Devlet eski Bakanı M. Salim Ensarioğlu'nun oğlu.
***
Mavi Liste.
Grubun adı;
Demokratik İşverenler Girişimi.
Listede, grup lideri yok.
Ama görünürde;
Bağlar eski Belediye Başkanı Cabbar Laygara
İle
Filiz Bedirhanoğlu bulunuyor.
***
Sarı liste.
Yurtsever İşadamları Gurubu.
Listenin grup lideri;
Mehmet Kaya.
Ticaret ve Sanayi Odası eski başkanı.
***
Pazar günü;
Pazar sohbetine konuk ettim.
Üç grubun lideri de;
Tarihsel noktada, "medeni" cesaret göstererek, programa katıldılar.
Doğrusu.
Herkes, kendisine özgü, proje ve vaatler sundu.
***
Ama ana nokta;
Ki hepsi de aynı fikirde buluştu.
Şuan ki,
Hal-i vaziyetle, Ticaret ve Sanayi Odası "kan kaybediyor".
Onun için de; "taze kana ihtiyaç" var.
***
Bakalım.
1 Haziran'da durum ne olacak?
Bekleyip göreceğiz.
Ama 6 bin civarındaki oda üyesine şu çağrım var.
Siyasi,
İdeolojik veya düşüncel, hele ki duygu fırtınasına kapılmadan.
Vicdanı muhasebeyle.
Herkes, ama herkes "sandığa" gidip oyunu kullansın.
***
çünkü;
Önümüzde icra edilen çözüm süreci.
Hele ki, bölgemizde oluşan "barış" rüzgrı.
Sosyal,
Siyasal,
Kültürel hayattı yarattığı değişimin fırtınası,
Bilinmelidir ki;
En ciddi hissettirecek olan alan; Ekonomi'dir.
***
Onun için;
Ekonominin, ciddi ve ehil, ellerin elinde olması lazım.
Yoksa şuan ki vaziyetten çok daha gerilerde oluruz.
Herkes sandığa!
Ticaret Borsası'na gelince.
Onu da, önümüzdeki günlerde hasb-i hal edelim.
çünkü orda "ciddi hileler" dönüyor.
Şimdilik, böyle!