VAY CUMALİ VAY!…
Eklenme: 1/30/2020 12:00:00 AM

Sen neymişsin be!.. Meğer ki o yapmacık gülüşlerinin ardında ne de; iştahlı bir kapital lüksün ve bonkörce harcaman varmış.. Denir ya; Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu? Seninkisi de böyle oldu; Cumali Atilla Her geçen gün; oturduğun o koltuğun, yönettiğin belediyedeki o dönemin; kötü kokuları gelmeye devam ediyor..

***

Öyle ya; en sıradan bir kaymakam iken, Diyarbakır gibi metropol bir kente kayyım olarak atandın.. Hem de, Büyükşehir Belediye Başkan vekili olarak görevlendirildin... Tek yetkili, sınırsız harcama imkanı!

***

Sizi, kim atadı?.. Nasıl atandınız?.. Referanslarınız kim?.. Kentte iken, kim korudu, kolladı sizleri?.. Bunların hepsini bilmeyen yok.. Bilen biliyor zaten!!.. çünkü, ifşa olunan, ihaleler, yollar, imar değişiklikleri ve alımlar!.. Hele ki, o makam odasının arkasındaki ihtişamlı; banyo ve dinlenme odanız?.. En kral şatafatlı hayat düşkünü diye; her şeyi çarşaf gibi serdi!!..

***

Önceleri, konuşulmuyor değildi.. En barizi, asfalt ihalesi.. En barizi temizlik ihalesi.. En barizi; araç kiralama.. En barizi personel alımları.. En barizi; siyasi abilere dair imar rantı! Lakin, konuşulurken hep siyasi ve ideolojik fikriyatın kalkanına sokularak, itibarsızlaştırıldı.. Ama hiç de öyle değildi..

***

çünkü, kent halkı da her şeyi iyi biliyordu.. Devlet-i aliyenin ilgili kurumları da Ama kayyım olma, münasebetiyle sineye hep çekildi.. Bir kayyım, Belediyenin, kendi Genel Sekreteriyle yıllarca konuşmaz mı? İkili, üçlü baş yönetimler ve kılavuz kesilen çaylaaaar adamı

***

Her şey bir tarafa; hükümete ve Diyarbakıra çifte ihanet olan yerel seçimlerde başka kimse mi yok feryat ve ağıtını yakan kararla, Cumali Belediye Başkan adayı gösterildi!.. Peki, sonuç o da hüsran!.. Devletin tüm imkanları, elinde olmasına rağmen.. Milyonlar havada uçuşarak harcandı

***

En önemlisi, örgüt sahada yok.. HDP deseniz, propaganda yapacak güçte değildi.. Tüm yerel yönetimler elinden alınmış.. Bölge, kent, en ücra köşesine kadar, devletin nüfuz ediciliği altındaydı.. Yani bir huzur söz konusu!.. Cumali Beyin aldığı oy; önceki seçimlerin de altında bir sonuç çıktı..

***

Her ne kadar, yüzde 30lardan söz ediliyorsa da!.. Kendisi de, AK Parti iktidarı da, devletin bizatihi kendisi de biliyor ki, zerre-i miskal, katkısı ve hükmü olmadı o oy oranına!.. çünkü, sahada İlin Valisi, Başsavcısı, Komutanı, Müdürü, yani kurumlar vardı.. İnsanlarla birebir ilişki içerisinde olanlar onlardı..

***

Ki, araştırma şirketlerinin verileri de; oyların yüzde 16ya yakınının bu kesimine ait, geriye kalan yüzde 14ünün ise, AK Partinin kendi oyu!.. Bir okurumun ifadesiyle, Cumali bile kendine oy vermedi, tıpkı AK Partide siyaset yapan bazı şahsiyetler gibi! Neticede, seçimi kaybetti

***

HDP yönetimi aldı!.. İlk bombaları da, Cumali Beyin makam odası ve dinlenme odası oldu!.. Ve AK Parti iktidarının 2 milyar lirayı bulan kayyum dönemindeki Diyarbakıra yapılan hizmetlerini tabiri caizse silip götürdü itibarsızlaştırdı!.. Herkes; bu yatırımları değil, banyosunu konuştu..

***

Ve bugün; peş peşe patlak veren Sayıştay denetçilerinin Cumali Beyin dönemine ait düzenledikleri raporlar..! Yağma Hasanın böreği.. Detayına girmeyeceğim; çünkü yüzlerce sayfayı içeriyor..


***

Özetle; gelir artmış, hibeler artmış, kurumsal aktarımlar artmış; ama velakin borçlarda katlamalı artmış.. Yani; enkaz da enkaz!.. Hesaplarda olmayan paralar ise havaya uçuşuyor; kimin cebinde?!! Bakalım, Sayıştay raporu nasıl bir seyirle işlem görecek; onu hep birlikte göreceğiz!..

***

Neyse ki!.. Bu yüklü borç HDPnin sırtında kambur gibi kalacaktı, ama kayyum atandığı için şimdilik yük hal-i hazırdaki yönetimin sırtına geçti.. Yani, Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediyesinin Başkanvekili Hasan Basri Güzeloğlunun sırtında.. Zaten o da açıkladı, gelir gelmez 132 milyon lira borç ödedik diye!

***

TAKIMLARIMIZIN MAŞALLAHI VAR?..

Okurdan gelen soruya dairdir bu başlıktaki fikrim.. Diyor ki, Diyarbakırdaki Futbol takımlarımızın, hal-i perişanlığına neden, bir iki kelam etmiyorsun diye!.. Okur haklı.. Ama ben de haklıyım.. çünkü, takımlarımız bir bütün olarak, Adan, Zye yapıları maşallahları var dedirtiyor..

***

Lakin yönetimleri de.. Teknik heyetleri de.. Futbolcuları da Ve Futbol severler de dahil olmak üzere! Hepimiz bir alemdeyiz.. Ne bir samimiyet.. Ne bir liyakat.. Ne bir yerli ve milli olabilme.. Ne de, azimle istenilen bir hedef var?.. Yok!.. Var olan; sürekli havanda su dövme ve ideolojik bir takılma, sloganistliği var..

***

İşte, Amedspor! Yönetim tar-u mar, anlayış ideolojik.. Teknik heyet, sürekli değişken, anlayış üstün kılınmak.. Futbolcular ise, paraya göre, düşünceye ve ideolojik anlayışa göre hareket ediyor..

***

Diyarbekirspor! Yönetim değişti.. Teknik heyet değişti.. Futbolculardan bir kısmı değişti.. Peki anlayış; şirket benim, kime ne?

***

Sonuç itibariyle; Okurun o iki kelam eder misin sorusuna yanıtımız işte böylesi iç dağınıklık..

***

YOK YA, GÜNLÜK 14 BİN Mİ?..

Neyin mi; keyfiyet içerisinde olan Ekrem İmamoğlunun Palandökendeki tatilinin günlük gideri; 14 bin lira imiş! 25 Ocakta giriş yapılmış otele.. Bugün de çıkış var.. Yani toplamda 5 gün!.. Tutar; 70 bin.. Denir ya bir asgari ücretlinin, 28 ay, yani iki yıl 4 ay bir fiil, çalışmasının bedeli Eee, zenginlik ve başkanlık böyle bir şey..

***

Gazeteciler sormuş kendisine.. Tatile devam mı, tepkiler var..? Verdiği cevap; Biz şuan spora çıkıyoruz, yürümek gibi.. Denir ya buyrun buradan yak

***

GÜNÜN SÖZÜ.

Bana dokunmayın, halim perişan, keyfim hiç yok!..