Ne diyorduk?
FETÖ bugüne özgü değil...
40 yıllık bir yapı
Devlete sızmışlığı
Hücresel oluşumu
Kılcardamara kadar nüfuz edişi...
Üst akıl
Alt akıl
Yargıda...
Askeriyede
Poliste.
Ve kendince yayıldığı millete parelel millet oluşturması!
Hal-i vaziyete; bugün değil...
Mazisi, hayli seneler öncesidir
Ama kime dersin?
Ne deniliyor?
AK Parti döneminde; devlete sızdı?
Hayır..
AK Parti döneminde; kademe büyüttü
Kadrolar terfi etti
Makamlar
Mevkiler
Üst basamaklara nüfuz etti..
Ama tohum 30-40 yıl öncesi..
Neyse!
Yeni yeni anlamaya başladılar..
***
Bakınız şimdi ne deniliyor?
Yargıdaki sızma; Seyfi Oktay döneminde
Eee
O Oktay değilmiy di?
3 bin hakim ve savcı atamasını yaparken bizden olmayacak da sizden mi olacak? diyen...
Kadrolaşma; 90ların
Ki mezhepçi
Hep derim..
FETÖ bir libastır!
Kime hizmet ettiği, kiminle iş tuttuğu önemlidir..
Sağ gösterip, sol vurma misali
Siyonizm..
Emperyalizm..
İki eksende; zemin bulur
Yerel dinamikler..
Ve toplumsal inanç
Bu iki alana sızmayı hedefe ulaşmada birinci kural seçer..
***
Darbelerin serüvenine bakın
60tan bugüne...
Sağ kullanılmış..
Ama darbeler; sol fikriyattan gelmiştir..
Ama akıl aynı..
Ahtapot misali..
Velhasıl!
Mahallenin uşakları
Yeni yeni; 90ları hatırlıyorsa..
Bu da FETÖnün libasını kaldırmada bir aşama..
Eskilere..
Eskilere..
İnilmelidir ki; inlikler ve itlikler ortaya çıksın..
Yoksa, yüzeysel kalınır..
Ki o da, ihanetin tekerürünü sağlar..
***
Hangi darbenin..
Hangi ilegal oluşumun..
Örgütlerin..
Ya da toplumsal ihanete girişenlerin; inlerine girilebilindi..
Arka bahçeleri ortaya çıkarıldı..
Hiçbirin..
Hep; sinekle uğraşıldı batağa uğranılmadı..
Nasıl ürüyor..
Nasıl gelişiyor..
Kim suluyor..
Kim, yayılmanın ortamını hazırlıyor?
Araştıran, soruşturan olmadı?
Onun için de; biri bitti, biri peyda oldu?..
Kök, 50lere dayanıyor.
***
Esat Kabaklının; Bil oğlum
Şarkısının sözleri..
Aslında; dünümüzü de, bugünümüzü de, yarınımızı da bize açıkca okutmaktadır..
Ama; anlayan az
Ne diyor Kabaklı?
Gün gidende ay gelende gel oğlum...
Cihan yanar sen gülende gül oğlum...
Bir yol vardır hakk yoludur bul oğlum...
Yeri bilmek göğü bilmek bil oğlum...
çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum...
çakal gezen şu dağlarda gez oğlum...
Vatanına göz dikeni ez oğlum...!
Dostun kim, düşmanın kim sez oğlum...
Tarihini şerefinle yaz oğlum...
Senden gider sonsuzluğa yol oğlum
Dört bir yana salmalısın kol oğlum
Ekmeğini aç olanla böl oğlum
Haram yeme, hakk uğruna öl oğlum.!
Zulum dolu saltanattan in oğlum
Zalimlere duymalısın kin oğlum
Nefis kibir mantık yutan dev oğlum
Mağrur olma insanları sev oğlum
Söz ver bana geç karşıma söz oğlum.!
***
Velhasıl!
E-Muhtıraya...
2007ye bakalım..
367 garabetine de
Gezi
Ya 17/25 Aralık..
Oslo görüşmeleri..
KCK operasyonları..
Roboski...
6-7 Ekim olayları..
Hendek ve barikat işgaliyeti..
Ve 15 Temmuz süreçi..
Yekvücut!
O gün kim ne yaptı?
Kim kimin nam-ı hesabına nasıl; çığırtkan oldu?
Nerde durdu?
Hele bi bakın; kimler göreneceğini..
Bilelim
Ki, ecdat hainlerinin nasıl sinsi terzilik yaptıkları?
Ama geçikmeli değil..
çünkü geciktikçe, kan kaybeden biziz!
Ancak, kazanan onlar..
Hayırlı cumalar
***
CHP İLERİCİ Mİ?
Sizce?
Neyse, sorum; demokrasi noktasındadır...
Başka değil..
Dini..
İnanç..
Ya da etnik kimlik; yönünde değil..
Şimdi..
CHPde bir kurultay rüzgarıdır esiyor..
İmzalar toplanıyor..
Muharrem İncenin, rotasındakiler bu uğraşta..
500ün üzerinde imza var
Toplanmış..
Kurultay için şart olan; 630
Yani, 100 kadar oy lazım..
Peki, mümkün mü?
Bir haftada 500 bulunmuşsa, 30 Temmuza daha çok var
Tamamlanması pek zor olmaz
Amma velkin; kazın ayağı imza sayısında öyle mi?
Değil deniliyor..
çünkü, Genel Merkez henüz o imzaya gelinmedi diyor..
Yani abartı..
Yani bir şişirme..
Yani gaza getirme gibi bir; operasyonel durum var..
***
Neyse!
Onu 30 Temmuzda göreceğiz
İmzalar da; bir katakulli var mı?
Mühürsüz mü?
Mühürlü mü?
Sahte mi?
İmzasız mı?
Velhasıl günü geldiğinde; tetkik edilecek..
Hiç kuşkusuz ki!
CHP parti organizasyonuyla; üç katmana sahip...
Taban..
Orta..
Tavan
Hali hazırda; daban değişim istiyor..
Ki yaygın
Araştırma şirketleri de bu minvalde; fikir beyan ediyor..
Değişim şart!
Ancak, bir katman sonrası
Orta katman..
çekingen..
Ürkek..
Ve korku mahiyetiyle; ikilem içerisinde
Delegelerin; bulanık hali bunu gösteriyor
Aslında; herkesin hesabının olduğu bir nokta burası
Ya yeni gelirse; ben olmam!
Ya eski hal olursa; kapının önüne bırakılırım?
Ya da böyle kalsın iyidir
***
Gelirsek tavana!
Yani Kılıçdaroğlunun bulunduğu kat!
Kurultay istemiyor...
Değişim istemiyor
Eee
Delegeler üzerinde de, ciddi bir baskısı var
Ki bunca kurultay ikmal edildi
Ders-i ibret babında; kendi adamlarını listelendirmiştir..
Biliyorum...
Tam da burada kilit sorunuz geliyordur...
Kurultay için imzalar toplantı
Merkez, istemeye istemeye karar alsa...
Kemal Kılıçdaroğlu aday olur mu?
Diyeceksiniz ki; olmaz
Doğru, Ankaradaki kulisler de öyle diyor..
Ama ben; dere görülmeden paçalar sıvanmaz!
Kılıçdaroğlu şerbetli
2023ü AK Partiye muhallif yaşamak ister..
Dışarda değil..
Onun içinde, delegeleri garantör yapar
Ki istişare edecek..
Garantiyse; resti çeker?!
Yoksa himmet ister üst akıldan
O da İnceye inceden ayar çeker..
***
Yani derim ki nafile bir durum
Peki, İnce bu evrede ne yapar?
Başaramazsa!
Kurultayda yenik düşerse
Küskünler ordusuyla; yeni bir oluşuma yönelir...
Velhasıl
Yazı başlığına gelirsek
Hakikat şudur ki
Ki dünya siyasetinde de, ilkeler vakidir..
Seçimi kaybedenler
çok kez kaybedenler..
Eğer ki ileri demokrasi inanıyorlarsa; değişim ister..
O kişi de; istifa eder..
Gaye; yeni bir sinerji yaratabilmek..
Yenilenme..
Halk deyimiyle; taze kan!
Ama değilse!
Kendisine has; demokrasiyi benimseyense!?
Vaziyet; tersodur!
Özetlersek
CHPde herkesin bir hesabı var?
Kazı kazan!