VEKİLLER NERDE?
Eklenme: 11/30/2010 12:00:00 AM

Arayan arayana! Duyarlı. Ve vatandaşlık duygusuna sahip; yüzlerce kişi. Hepsinin ortak tepkisi; Şu güzelim Diyarbakır Devlet Hastanesi "nasıl" kapatılır? Ya da; Göğüs Hastalıkları Hastanesi gibi. Kapısına kilit vurularak "entegre" edilmesine nasıl izin verilebilinir? Diye soruyorlar. Ve yine diyorlar ki; yok mu bu kentin kocaman 10 Milletvekili. İktidar partisi; AK Parti'den 6 Milletvekili. Ki biri de; Tarım ve Köyişleri Bakanı. Yani, Kabine'den. Tabi!.. BDP'nin de 4 Milletvekilini unutmamak lazım... Bunlar, "Kent ahalisinin ve seçmeninin" iradesinin yansımasıyla seçilmiş zat'lar değil mi? Yani, Milletin "vekilleri" değil mi? Peki, şu an onlar nerede? Yoklar... Ne yazık ki; yoklar.

* * *

Bir de; İl ve İlçe Teşkilatları olan diğer siyasi akımlar. Durumdan haberdar değiller mi? Kendi; üst siyasi katmanlarını "haberdar" etmiyorlar mı Diyarbakır'da "halkta" infial yaratan bu hadiseyi. Galiba; onlar da sırra kadem basıp ortada yoklar. Unutmadan... Şu bizim; "Politik" mülahazalarda sıkça aşina olduğumuz SİADlarımız... Ve tabi ki; Sivil Toplum Örgütleri diye tabir ettiğimiz; STK'lar. Seslerimiz diye; "sivil" dinamik diye övündüğümüz bu kurumlar. Sahi; onları gören-duyan var mı? Yoklar... Onlar da, kayıp!

* * *

Baksanıza; Kent üzerinde "akbaba" misali rant kargaları uçuşuyor. Kimseden ses çıkmıyor? Bizler de; Oluşan bu tozu-dumana katan sinsi tezgâhlara karşı kendi çabamızda sesleniyoruz. Avazımızın çıktığı kadar bağırıyor. Yazıyor ve çiziyoruz; "duyan yok mu" diye? Maalesef; bu haykırışa rağmen "duyan" yok! Garip bir durum. Bir çoğu; "Söz birliği" etmişçesine duruma karşı ketum davranıyor. Neden mi? Yazık! Binlerce kez yazıklar olsun; bu hali ruhiyete.

* * *

Dile kolay; Günlük 5 bin hasta trafiği var. Aylık cirosu 8 milyon lira civarında. Günde; 75 küçük-büyük çaplı ameliyat yapılıyor. 2 bin civarında istihdam ediciliği. 400 civarında yatak kapasitesi. Yoksul ve fakir ailelerin yaşadığı; Sur içi, Yenişehir ve Bağlar ilçe halkına hitap eden bir hastane... Aynı zamanda; Diyarbakır'ın Özel Hastaneler dışında şu anki konumuyla "Tek" ikinci Basamak Hastanesi. Bir cevher ve bir değer. Hele; Aile Hekimliğine geçişle bunun önemi daha bir kat artacak? Ama ne yazık ki; Birilerinin göbeğini şişirtecek ranta "kurban" edilmek isteniyor. Ne yazık ki; Birilerinin "ihtirasına" ve boşalacak araziyi sahiplenme gayretine "yem" ediliyor. Hem de; "İttifaklar" oluşturulan bir süreçle; "kaşla-göz arasında" bitiriliyor.

* * *

Dün de ifade ettim şu bir kaç ay içerisinde; Şu anki mevcut hastanelerin bulunduğu alan; "tamamen" boşaltılacak. Bugün yarın; Çocuk Hastalıkları Hastanesi. İl Sağlık Müdürlüğü. Kız Sağlık Meslek Lisesi. Ve tabi ki, Askeri Hastane. Şu an faaliyet gösteren (Ki taşınması kararı alınan) Diş Hastanesi. Hatta; O bölgedeki İlköğretim Okulu. Ve 75'inci Gençlik ve Çocuk Merkezi dahil olmak üzere. Buralarla alakalı; "boşaltma ve tahliye" kararı çıkarsa sakın şaşmayın. Çünkü, burayla alakalı asıl plan 'o bölgeyi' tamamen özelleştirme ve sivilleştirmedir.

* * *

Onun için; Israrım şudur. Bakın. Diyarbakır dışında eşi-benzeri görülmemiş bir ilde; Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi açıldı diye, mevcut "hastanelerin" kapısına kilit vurulmuyor? İşte Van. İşte Elazığ. İşte Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın seçim bölgesi Erzurum. İşte Malatya. Ve daha sayabileceğim Diyarbakır dışında 80 il var. Ama ne garip ki; Diyarbakır diğer kurumlar ölçeğinde olduğu gibi "Sağlıkta da" sağlıksızlıklar yaşıyor. Biz artık; Diyarbakır'dan alınan Bölge Müdürlüklerinin. Kapatılan; "İl Müdürlüklerinin". Ya da; Hatıra binaen kurulan ama müdür ataması yapılmayan Bölge Müdürlüklerinin. Velhasıl peşinde değiliz. Biz diyoruz ki; Bari "mevcudiyeti" koruyun. Bari var olanı birilerine peşkeş çekme gayesine; kurban etmeyin.

* * *

Sesleniyoruz; Bizim oylarımızla Meclis'e gönderdiğimiz Vekillere. Olup-bitenden haberdar değil misiniz ki; "sessizlik" içerisinde izliyorsunuz? Sağlık Bakanlığı. İl Sağlık Müdürlüğü. Ve İl Valiliği. Sizin bilginiz dışında. Ya da sizden fikir almadan. Diyarbakır'ın "kaderiyle" oynanabilecek bir çalışmayı nasıl hayata geçirebilirler? Hem de; Kent ahalisinin karşı çıkmasına rağmen. Bu işin vebali ağır. Gelin; Bu sevdadan vazgeçin.. Gelin; Diyarbakır'a bu hastaneyi çok görmeyin. Gelin; Yoksul, fakir ve gelir seviyesi düşük olan Sur içi, Bağlar ve Yenişehir, Fiskaya, Şehitlik bölge halkını "sağlıksız" kılmayın. Eğer; Bu hastane kapatılırsa. Biliniz ki; En büyük keyfiyet ve kazanç "İkinci Basamak" statüsüne sahip olan Özel Hastanelerin olacak?

* * *

Ve biliniz ki; Eğitim ve Araştırma Hastaneleri adından da anlaşılacağı gibi. Asıl vasfı ve görevi; "sağlık" alanında eğitim ve araştırma yapmaktır. Öyle; Devlet Hastanesi gibi "hasta muayene etmek veya reçete tanzim etmek" değildir. En önemlisi; Günde bin 300 civarında "acil" hasta müracaatının olduğu Devlet Hastanesi "acili kapanırsa". Hangi vatandaş; 50 lira taksiye ve diğer giderleri, katkı parası, reçete ücretini ödeyebilecek güçle oraya gidebilecek? Küçük bir hesap; Yenişehir semtinden Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne muayene olabilmek için giden bir hasta ne kadar harcama yapıyor. Hasta ve refakatçinin gidiş-geliş ücreti (toplu taşıma). Muayene ücreti. Reçete bedeli. Ve 16 kilometre uzaklıkta "bir çay ve simit". Alın size; 4050 TL.

* * *

Biz diyoruz ki; Diyarbakır'ın bu semtlerinde "günlük" geliri bir doların altında olan aileler var. Bir vekilin dediği gibi; Hastaysa bir taksiye atlayıp gitsin diyebilir miyiz? Maalesef. Yapılmak istenilen. Ve buna sessiz kalmak. Açık bir ifadeyle; bu kent ahalisine "zulümden" başka bir şey değil. O sözümü yeniliyorum; Bakın seçim sathi mailine girmiş bulunuyoruz. Bu tür; "olumsuzlukların" hesabı sanmayın ki sandıkta sorulmayacak. Geçmişten; "ders" almak lazım. Kimler neler yaptı; sandıkta nasıl cevap aldı? Onun için gelin; Bari bu sefer "birilerinin" göbeğini şişirmeyin.