VİCDAN KALMIŞ MI?
Eklenme: 7/9/2016 12:00:00 AM

Diyeceğim ki… Ah biraz "vicdan" olsa..

Ama kime?

Vicdan "hasırlanmışsa" desen ne olur, demesen ne olur?…

Sanki karşındaki "adam mı?'

Değil…

***

Giresun'daki "helikopter" faciasına muttalisiniz..

Askeri helikopter..

"Kırıma" uğrayarak, düştü..

7 ölü.. 8'de yaralı var..

Ölenlere Allah’tan, rahmet..

Ailelerine de başsağlığı diliyorum..

***

Evet, mevzuumuza gelirsek..

"Nasırlanmış vicdan sahipleri.."

Diyor ki..

Askeri helikopterde subayların "eşleri ve çocuklarının" işi ne?

Ve bunun üzerine; bir dizi tezvirat…

***

Hani bir söz var.. Vecize bir söz!

Der ki..

"Biliyorsan konuş feyz alsınlar..

Bilmiyorsan.. Bari sus, adam sansınlar"

İşte, bu troller de bu minvalin aksindeler…

Konuşuyorlar…

***

Sanırım..

Akıllarına, "bel çıktıkları" o eski askeri anlayış gelmiş..

"Helikopterle pikniğe" giden komutan ve eşlerini "nasıl cansiperane" savundukları..

Ne olmuş yani, dediklerini..

"Askerin morale" ihtiyacı yok mu diye?

***

Eeebee gafiller..

Azıcık düşüncesiniz..

"Kör taassuba" yakalanmazsanız..

Ne diyelim.. DNA'nız bozuk olunca..

"Laf" kaldırmaz…

Askeri helikopter’in kalktığı "yer belli"

Gideceği istikamet, ineceği karakol belli..

***

Ne pikniğe..

Ne de sahile veya deniz kıyısına..

Ya da; "eş dost, aile ziyareti.."

Veyahut "bayram keyfiyeti" yok…

Gideceği yer; bir karakol…

Askerler..

Şehit aileleri..

Ve gazilerin bir arada bulunduğu yer..

***

Yani;

Askerlere ve şehit ailelerine "moral" ziyareti..

Bayramlaşma..

Hal-hatır sormak, dertleriyle dertlenebilmek..

Eşlerini de..

Çocuklarını da yanlarında götürmeleri; "toplumsal" dayanışmayı, pekiştirmek..

***

Eee..

Askerin değiştiğini,

28 Şubat ağından kurtulduğunu,

Hızla; peygamber Ocağı vasfına "döndüğünü"

Görmedikleri için..

Nasırlanmış vicdanla; "saldırıyorlar.."

***

Aslında "hınçları" var…

Neden; Asker ile İktidar "kavgalı" değil?…

Neden; Asker iktidara "ayar" çekmiyor?..

Neden; Asker "muhtıra" vermiyor, darbe yapmıyor?

Neden; asker, hükümet "uyum içerisindeler?

***

Vicdan mı, izan mı?

Azıcık kalmışsa…

Hakikate karşı; "özür beyanında" bulunmaları gerekmez mi?

Gerekli…

Mesela kafalarını, şuna yorsalar..

Vicdanlarını buna odaklandırsalar da..

Sorsalar…

***

"Yahuuu..

Bu skorsky helikopterler..

Neden ikide bir kırıma uğruyorlar..

Sebeb-i mucibesi nedir?

Kaçıncı hadise…"

Sormazlar..

Sorsalar "patronlarından" zılgıtlı cevabı alırlar..

***

YARGI NERDE?

Sosyal medya'ya fransızım..

Pek ilgim yok…

Dün, bir okur mail atmış..

"Sosyal medya'da" gördüğü bir mesaja dair…

"Arzu Karabulut" rumuzlu..

***

Yazmış!

"Kreş'te staj aldığımda özellikle Doğu'dan gelen Kürt çocuklarına iğne batırıyordum.

Çok özledim o günleri…"

***

İğrenç..

Bir o kadar da; kin ve nefret üretici..

"Irkçı.."

Doğrusu..

Şaşırdım diyemem..

Ya da birileri gibi; "tüylerim diken diken oldu" ifadesi de..

***

Niye diyeceksin…

Eşiyle, çocuğuyla "asker" ziyaretine, bayramlaşmasına giden komutana..

"Ailenin ne işi var" o helikopterde diyen de..

"Kürt çocuğuna" düşman kesilen, bu bayan da…

***

Vicdanı da..

İzanı da..

İnsanlık karakteri de "nasırlanmış.."

"Aşağılık" bir ruha sahipler..

Çünkü kimyaları bozuk..

Sapıktırlar… Ve kafatasçıdırlar…

***

Zulümkardır..

Despottur ve faşizan anlayışın sahibidir…

Onların ortak zehirli meyvesi; "kan ve şiddet" üzerinde varlık göstermektir..

Lakin, en azılı "terör örgütlerinden" eli kanlı despot iktidarlardan daha tehlikelidirler..

Ya birde kerametleri kendilerinden menkuldürler..

***

Düşünüyorum..

Ve beklenti içerisindeyim..

Halkı kin ve nefret'e sürükleyen..

Basın yoluyla; "aşağılamaya" çalışan..

En önemlisi de..

"İşkence" yaptığını itiraf eden bu "insan" müsveddesine, yargı ne diyecek?

İnsanlık "suçu" işlediğine ilişkin dava mı açacak?

Yoksa "es mi" geçecek.

Göreceğiz..

Ama diyorum ki; "hukukçularımız" bu konuda biraz aktiflik göstermelidir!

Mesela; suç duyurusunda bulunma gibi!!!..

***

ŞEYTANIN YAPTIĞI!

Günlerden bir gün şeytanın yolu bir köye düşmüş.

Keyfi yerinde olan şeytan sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemiş.

Şeytan kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini biraz gevşetmiş.

Buzağı bu az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamamış debelenmiş ve boynundaki ip çözülmüş.

Koşarak annesini emmeye giden buzağı süt kovasını devirmiş.

***

Sağdığı süt ziyan olunca sinirlenen genç kadın eline geçirdiği odunu buzağıya vurunca yavru yere yığılmış.

Yavrusuna saldırılan inek kayıtsız kalamayıp bir tekmede kadını yere serip öldürmüş.

Uzaktan geçmekte olan kadının kayın pederi, ineğin ´gelinini öldürdüğünü görüp ineği tüfekle vurmuş.

Silah sesini duyan koca, karısını yerde cansız yatar babasını da elinde tüfekle görünce silahını çekip babasını öldürmüş.

Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam, bu kadar acıya dayanamayıp intihar etmiş.

Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan;

“BU FELAKETİ DE BANA YÜKLERLER, BUZAĞININ İPİNİ GEVŞETMEKTEN BAŞKA BEN NE YAPTIM ŞİMDİ” demiş.