VİCDANLARI YARALAYAN BİR KARAR!
Eklenme: 1/18/2012 12:00:00 AM

Sahi;

Kim demiş, "Ergenekon" mevta olmuş!

Ya da,

"Kan kaybıyla", "bitkisel" hayata girmiş.

Yok öyle bir şey.

Resim,

Ve estirilen rüzgr "suni".

Var.

Yapı öyle böyle değil, tam teşeküllü sapa-sağlam.

Hala, "borusunu" ve icraatlarını, icra ediyor.

Hem de,

"En baba" şekliyle, istediği yerde, isteği mevzuda!

Hangi kurum olursa olsun önemli değil.

Yasama mı,

Yürütme mi,

Yargı mı?

Fark etmiyor. Yani derin ittifakın Koalisyonu güçlü,

***

Örnek mi istiyorsunuz?

Alın size;

Hrant Dink "suikastına" ilişkin davanın geldiği nokta.

Karar,

Dün Mahkeme tarafından açıklandı.

Vicdanlarda;

İnfial yaratacak" bir sonuçla.

Olay,

Sıradan "çoluk-çocuk" tarafından yapılmış...

Örgüt yok.

Bağlantı yok, Ergenekon desen hiç yok.

Derin,

Mahluklar ve organizatörler mi, kim demiş?

Yok böyle bir durum.

Bir iki,

"çocuk" kafadar, gidip "Hrant Dink'i" vurmuş

Cahillik etmişler.

Bu kadar basit bir cinayet.

***

Siyasi mi diyorsunuz!

Yok daha neler?

Hayır?

Sadece, "düşünce" duygusuyla oluşan, hizip bir nefretin dürtüsü var.

Ne hallere gelindi?

Yazık.

Bakın,

Mahkemenin karar hükmüne.

Yasin Hayal'a atfedilen suç ve cezanın hikmeti nedir?

Suç nev-i;

"Tasarlayarak, adam öldürmek"

Başka da suç yok.

Cezası ise; "ağırlaştırılmış müebbet"

Tabi temyizi kabil olmak üzere.

Yaş.

Ve sonrası gelebilecek, "iyi hal" ayrı getiri içeriyorsa şimdilik ceza hükmü bu.

***

Beri yanda, Erhan Tuncel..

Onun ceza hükmüne bakın.

Ne,

Suikastte yani cinayette "tahli yok" ne de örgütsel yapısı.

Yasin Hayal'i bile tanımaz.

Suç nev-i;

Patlayıcı madde bulundurmak, atmak, mala zarar vermek, yaralamaya neden olmak".

Cezası; 10 yıl 6 ay hapis.

Başka da, "suç nev-i ve cezası yok"

Aldığı ceza da Mc Donalda bombalanmasına ilişkindir.

Peki, "örgütlü" halleri..

Organizasyonlu, "aksiyonları".

Ne oldu?

O mu, nerden çıktı.

Kim diyor?

Yok, böyle bir şey?

***

Yani;

Anlayacağınız hiçbiri "örgüt üyesi olmak" suçundan ceza almadığı gibi verilmedi de.

Velhasıl,

"Fasa-fiso" cinayeti oldu gitti "Hrant Dink" suikastı.

Tıpkı,

Güneydoğu'da işlenen 17 bine yakın faili meçhul vaka gibi.

Maalesef.

Görülen odur ki;

Halen ülkede "devlet içi koalisyonlu" derin odaklar "istediklerini" yapabiliyorlar.

Ve hiç güç kaybı yaşamadan iş başındalar.

İşledikleri,

İşlettirdikleri "cinayetler mı,

Andıçlar mı,

Darbe planları mı tam tekmil icra ediliyor.

Yakalandı mı; "fasa-fiso, adli vaka konumuna getiriliyor?

Yoksa,

Kesintisiz "işlem" devam denilenerek, organizasyon hedefe odaklanıyor.

***

Bölgemize özgü Kürtçe bir deyim var!

Yavuz-hırsız örneğ!

Di ezim. Ne di, dızım..

Aynen de öyle..

Yani, Ev sahibine yakalanırsam, "bak benim senin dostun".. Yakalanmazsam, "zaten hırsız"..

***

Hatırlayın,

Hrant Dink suikastını ve o dönemde "basına" yansıyan görüntü ve haberleri.

O gün neydi, bugün neydi?

Danıştay saldırısı

Tabiri caizse;

Bugün vaka ve benzerleri aleni bir şekilde, Türkiye efkar-i umumiyenin huzurunda "kuşa" döndü.

Üstadın,

İfadesiyle "devlete" nüfuz etmiş, derin odaklar kolay değil temizlensin.

Mümkün mü?

İşte orta yerde; Ergenekon ve uzantı yapısı "hala da sapasağlam" iş başında.

O nedenle!

Diyorum ki Hrant Dink cinayeti "her şeyi" söyletiyor.

çünkü

En bariz şekliyle "cinayet" siyasi bir cinayet olma kimliğinden çıktı?

Aynı zamanda;

"Karanlığa" mahkum edilerek, üstü örtülmüş oldu!

***

Perde arkasında,

"Tetiği çektiren" emir ve komuta, kim, meçhule bırakıldı.

Evet,

Her ne kadar "bu kararla" her şey bitti diyebiliyorsak ta.

Henüz bitmiş değil.

Berisi var.

Ama,

Şunu net ifade edebilirim ki.

Barışa,

Demokrasiye,

Hukukun üstünlüğüne,

İnsan Haklarına,

Eşitliğe,

Ve tabi ki Milli Birlikteliğe "çelme" atılmış oldu?

Vicdanlar yaralandı.

Dava,

"Vicdan mahkumiyeti" içerisinde, kaldı!

***

KAZI ALANI GENİŞLESİN?

Gelelim,

Ergenekon'un, Diyarbakır ayağındaki "eserine".

JİTEM'in,

Sorgu ve işkence merkezi bahçesindeki kazılar devam ediyor.

Dün itibariyle;

Kazılarda çıkan iskelet ve kafatası sayısı; 15.

Bunun,

Artması bekleniyor. Kazı şuan, 20 metrelik bir alanda sürüyor.

O da,

Kazma-kürek şeklinde.

Özel Yetkili Savcı,

Kazının daha geniş alana yayılması.

Ve iş makinelerinin bölgede çalışabilmesi açısından.

Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'na başvurdu.

çünkü burası "SİT" alanı.

Yasa gereği,

İş makinesinin girmesi ve çalışması, kazı yapması yasak.

***

Bakalım,

Kararı bugün verecek, "olumlu-olumsuz" noktasında.

Dosyada gizlilik kararı bulunuyor.

Bundan dolayı da; içerik hakkında pek söz edemiyoruz.

Ama şunu net ifade edebiliriz ki burası "ceset madeni" gibi,

Şuana kadar;

26 kayıp yakını İHD'ye başvurarak, "hukuku" yardım istemiş.

DNA,

Sonuçları bu kayıpların "kimlik" örtüşmesi, ortaya çıkacak.

Bir son dakika haberi de;

Şırnak'ın Silopi ilçesi Görümlü Jandarma Tabur Komutanlığından verir isek.

Diyarbakır Özel Yetkili Savcılık.

Burada,

Gözaltında iken "kaybolan" kişilerin, cesetlerinin "tabur" bahçesine gömülmüş olabileceği, şüphesiyle "kazı çalışması" yapacak.

Sanırım bugün başlanacak.

***

Sonuç olarak;

Hrant Dink davasındaki karar.

JİTEM'in,

Diyarbakır'daki "vahşetinin" gün ışığına çıkarılması.

Silopi,

Görümlü Tabur Komutanlığında "toplu mezar" kazısına ilişkin yargının verdiği karar.

Şöyle resimleri,

Yan yana koyduğumuzda, "devlet çarkında" ikiyüzlü hal ortaya çıkmaktadır.

Ama,

Her şeye rağmen, halen de "derin yapılar" ayak diretiyorsa da.

İleri demokrasiye sahip çıkma,

Daha özgür ve hukukun her alana egemen olduğu bir toplum haline gelebilme gayretkeşliği içindeyiz.

Bu da önemli;

Bir değişim ve gelişme ölçütü.

Ama bizim daha bir aktif ve şeffaflaşmamız lazım.

İnsan,

Kanıyla beslenen yarasaların "karanlıktan" gün ışığına çıkarılması için!

Yoksa,

Ortalık "karanlık" olduğu müddetce "kan emici" yarasalara kurban vermeye hep mahkum oluruz.