Ve
Rahmet ay'ının ilk günündeyiz!
Dün gece, ilk teravih namazı kılındı.
Sahur derken
Bugün, "niyetliyiz", orucun ilk günü.
Allah'ın izniyle.
Kısmet ise, saat 19.53'te "iftar" edeceğiz.
***
Evet,
Huzur kalbiyle hoş geldin diyoruz; "Ya Şehr-i Ramazan".
Rahmet ve bereketinle, kalpler nurlandır.
Gönüller "yardımlaşma" duygusuyla, şahlansın.
Ve diyoruz ki;
Merhaba
Ey nefsimin huzurunu kaçıran huzur!
Ey yalandan kurtarılmış zaman dilimi!
Ey, Ahiret için "idrakinle" sevap yazdıran ay!
***
Gönül huzuruyla.
Diyorum ki;
Bugünkü hasb-i halimiz siyaset olmasın.
Gündemin,
Vurdulu, kırdılı, küfürlü mevzuları da değil.
Ne hükümetin; çözüm sürecindeki "sıtma" halini.
Ne de, muhalefetin "ayak" oyunlarını.
Ve tabi ki, kurumlardaki "yolsuzluk ve usulsüzlükler.
***
Bugün için.
Bilahare, mülahaza konumuz olacak diyoruz.
Bu fikri beyanla,
Mevzudaki odağımız Ramazan-ı Şerif'in feyzi.
Ve pek tabi ki, içerdiği duygular.
Ama ana konu.
Bu mübarek zamanın "telaşıyla" oluşabilecek, arıza-i durumlar.
Yani; "Pür" dikkatleri, sıralayacağım bazı konular var.
***
Ramazan-ı Şerif.
Öyle bir tatlı telaşa sahip ki; 'herkesi' bir sofrada buluşturur.
Malum.
Daha öğle olmadan 'iftar ve sahur' için koşuşturma başlar.
'Sıcak Pide' alabilmek için fırınların önünde 'oluşan' son dakika kuyrukları.
Kasap mı, büyük marketler mi, tatlıcılar mı?
Şerbetçi mi?
Sofranın vazgeçilmezi olan 'çiğköfte mi?'
Bereket yağdıran bir koşuşturmayla; herkes 'memnuniyet' içerisinde.
***
Ellerde poşetler
Hele ki 'akşam ezanına' dakikalar var iken.
Toplu taşıma araçlarının bulunduğu noktalardaki 'hareketlilik'!
Aslında hepsinin özü; iki kelimede saklı.
'Nefsin' dizginlemesine yönelik 'muhasebenin' özgürleştiği zamana 'yetişebilmek!
***
Tabi bir de bunun 'aksi' bir mecrası var ki; çok sıkıcı.
Özellikle de; 'sıkıcılığı' geliştiren de 'sinir duygularının' yüksek oluşu.
Bu da; belli 'bağımlılık' ayarı olanlarda vuku bulmaktadır.
Şöyle ki;
'Sigarasızlık, susuzluk ve açlık'
Bazı kişiler de belli bir noktada 'sinir' uçları açık.
İşte bu zat-ı muhteremler 'olmadık' bir mevkide dökülürler.
***
Kimi zaman 'evdekileri ne',
Kimi zaman da 'yolda, çarşıda'!
Kalp kırdıkları gibi, sağı-solu dağıtırlar.
Bir an da 'sevimsizleşirler'!
Onlar için de derler ki;
'Aman ha dokunmayın, Ramazan'da asi olurlar' diye.
Bunlara bir tavsiyemiz var.
'Onların' sinir katsayısını yükselten 'nesnelerin' özü Ramazan'ın 'Nefis muhasebesinde' erimesi lazım.
***
çünkü Ramazan ayında 'insanlar' için en büyük sınav da, 'insani duyguların' hoşgörüyle 'donanmasıdır.
Siz bu donanımı kazandıysanız.
Tüm ibadetleriniz 'aynı kazanımla' icra görür.
Aksi takdirde; 'kaybedilecek' hoşgörü duygusu tüm istemlerin 'inkrı' olur.
Bir de 'mevsimin' sıcaklığı var.
Ki 35 yıl sonra 'Temmuz' ayında ikinci haftasında Ramazan-ı Şerif.
4045 dereceyi bulan bir 'sıcaklıkta', Ramazan'ı idrak edeceğiz.
***
Az önce 'sinir harbine' sahip zat-ı muhteremler için bahsettiklerimi de göz önüne alarak, 'Sıcaklar' üzücü vakaları 'artırmasın'!
1516 Saati 'aşkın' bir süre 'oruçlu' olacağız.
Onun için de mümkün olduğu kadarıyla ' huzur bozucu' ortam ve hareketlerden uzak kalmamız lazım.
***
Kent içi 'trafik'.
Aman ha bir an evvel eve ulaşabileyim diye; 'canlar' yakılmasın.
Gideceğiniz yere 'son dakikada' değil, onlarca dakika önce 'yola çıkın'!
Bilmeniz gereken; 'akşam ezanı' okunduktan sonra 'oruç tutan da, tutmayan da' bir oluyor.
Ha!
Sağlığınızı da iyi düşünün.
'çok yemek' aç kalmayı engeller gibi bir düşünce yanlış.
Uzmanlar ifade eder; "az yiyen melek, çok yiyen helak olur" diye.
Yeterli ve dengeli beslen.
***
Neyse!
Ramazan'ın bugün ilk günü.
Önümüzde günler çok.
Bugün için; 'hoş geldin' dedik.
çünkü biz daha 'bu ayın' hürmetiyle gelişen 'yardımları' konuşacağız.
Hayırsever 'insanlarımızın' yapacakları bağışları yazacağız.
***
Kurulan 'iftar çadırları', davet edilen iftar yemekleri.
Ve en önemlisi 'tüm bunlar' icra edilirken, 'insan onuruna' gösterilen hassasiyeti izleyeceğiz.
Bir tabak sıcak aş için 'insanları' hor görme alışkanlığını devam etme gayreti içerisinde olanları da
Pek tabi ki 'deşifre' edeceğiz.
Velhasıl, günler çok.
***
Biz bugün için; 'karma' bir düşünce ürettik.
11 Ay'ın Sultanı Ramazan-ı Şerif'in 'özünü' anlatmak ve bu noktada 'bizlerin' yapması gerekenleri, az da olsa anlatmak.
Bu münasebetle bir kez daha Ramazan-ı Şerif'iniz 'hayırlı uğurlu' olsun.
İnşallah bu mukaddes ay ve hayırların icra edildiği hayırlı zaman dilimi, 'bizlerin' hasretlik içerisinde olduğu 'Barış ve Kardeşliğin' sağlanmasına vesile olur.
***
Buarada.
Sizler için;
Ramazan Özel sayfası hazırladık.
Her gün 14'üncü sayfada.
Umarız, beğenirsiniz.
Tabi.
Sizlerden de, destek bekliyoruz.
Fikri bazda.
***
Fıkra mı,
Şiir mi,
Hikaye mi,
Yorum ve makale mi-
Ya da,
Sözünün edilmesini istediğiniz konular mı?
Bize gönderin.
Bizimle paylaşın biz de yayımlayalım.
***
Pek tabi ki,
Bir de "soru" hediyemiz var.
Cevap veren, okurlarımıza "kitap" hediye edeceğiz.
Onun için.
Diyorum ki, haydi el birliğiyle.
Rahmetin,
Bereketin,
Huzurun,
Güven ve istikrarın,
Kardeşlik ve samimiyetin deryasında;
Ramazan'ı Şerif'i gönül birlikteliği içerisinde geçirelim.
Velhasıl deyip;
Tüm okurlarımın Ramazan-ı Şerifleri mübarek olsun..