YAKILMAK İSTENİLEN ATEŞE YABANCI DEĞİLİZ!…
Eklenme: 8/14/2021 12:00:00 AM

Hatırlarmısınız?!..

Kıyıya vuran Aylin bebeğin bu resmini..

O gün insani, rahmani ve vicdani bir utanç içerisindeydik hepimiz!!..

Gözler yaşlı, yürekler yanıktı!..

Bir o kadar da; faşizmi, diktatörlüğü, despotluğu lanetle anıyorduk

Ve Batıya da; nerde insanlığınız diye de, haykırıyorduk?!..

çünkü, o minik Aylinin kıyıya vuran cesedi zalimliğin abidesiydi

Esed zulmünden kaçışın, Batıya dair umudun kahredici, çaresizliğinin bir kez daha deşifre edilişiydi?

Peki sonra!..

Nice Aylin bebeklerin cansız bedenleri, kıyıya vurdu..

Nicelerine denizler mezar oldu!

Ve bugün bile; hala o insanlık dışı mezalimler vuku bulmakta..

Ne Suriyede sağlanmış bir barış ortamı var..

Ne de katil Esedin zalimliğinde bir gerileme var..

Bilakis Suriye, bugün dünden beter bir halde; virane!.?

Ama insan haklarından, demokrasiden, özgürlükten, eşitlikten söz eden Avrupanın o iki yüzlü karakteri kan emmeye dün olduğu gibi bugünde devam ediyor!

Değişmez; bir canilik içindeler!

Ne hazindir ki, bugünlerde birileri ülkemizde ABdeki hayranlarından rol almışçasına faaller!!..

Topyekn bir atağa geçmişler..

Türkiyede Göçmen, mülteci, sığınmacı adını her ne koyarsanız, Suriyelilere düşmanlık besleyen bir tavır geliştirdiler..

Saldırıyorlar!.

Tıpkı, Yunanistanın vahşi davranışı gibi!

ABnin Ortadoğudaki insanların ülkelerinde yarattığı iç çatışma ve sonrasındaki, göçmen düşmanlığı gibi..

İnsanlık dışı sahne alıyorlar

***

Sanki, Suriyenin iç savaşından ABliler sorumlu değil..

Sanki, Ortadoğudaki devletçikleri birbirine kırdıran bunlar değilmiş gibi?..

Sanki, Aylin Bebeklerin denizde boğulmasına, Batı hayranları değilmiş

Sanki, binlerce kişinin cesedinin kıyıya vurmasına, bir o kadarının boğulup ölmesine neden olan onlar değilmiş gibi?..

Sanki, göçmenleri kovalayan, insanlık dışı muamelede bulunan dost belledikleri Batılılar değilmiş gibi!..

Evet; Ortadoğuyu ateşe verenler onlar

İnsanları yerinden, yurdundan edenler de onlar

Kendilerini bir umut olarak pazarlayıp, faşizan ruhlarıyla, göçmenleri, mültecileri, sığınmacıları vahşice kovalayanlarda onlar..

Kabul etmeyen, karşı çıkanlar da onlar!..

İşte bu kan emici faşist, şoven, ırkçı Batı ve Batıla odaklı anlayışlar; şimdi bizdeki ankutlarını devreye sokmuşlar!

Türkiyeyi iç karışıklığın kaosuna sokmanın nam-ı hesabına!

***

Bakarmısınız, son günlerde estirilen rüzgar!..

Sanırsınız ki, Türkiyeye daha bir kaç hafta önce, Suriyeli göçmenler geldi!?

Bir yıl değil, iki yıl değil, üç yıl değil..

11 Yıldır, Suriyeliler bu ülkede!..

Ve göçmen statüsünde!..

Kaldı ki, Suriyelilerin Türkiyeye gelişleri, son bir iki yılda çoğalmadı, artmadı?..

Bilakis, azaldı!..

O günlerde, estirilmeyen, kükretilmeyen, körüklenmeyen göçmen düşmanlığı ne oldu da; şimdi alevlendirilmek isteniliyor?..

Bursa, İstanbul, İzmir, Antalya ve Şanlıurfadan sonra, Ankara Altındağdaki ölümle ve sonrasındaki, linç etmeye yönelik saldırılarla boyut kazandı..

Göçmen düşmanlığı odaklı, ırkçı saldırılar!..

Doğrusu, tüm bunları alevlendiren de kendilerine sosyal demokrat diyen, bu alanda elimize kimse su dökemez deyip, her türlü haramzade yer alan fikrin sahipleri!..

Ne diyor CHPnin başındaki zat!

Tahrik edici ifadesiyle; Suriyelileri ülkelerine göndereceğiz!..

Ya Tanju Özcan!..

Su faturasını 10 kat artırarak satacağız!..

Hele ki, ülkücü kesilen, laiklikten dem vuranların başında geldiğini ifade edip, İyi Partiden ayrılan Özdağ ne diyor

Hepsinin sonuna kadar arkasındayım!..

Ki, İyi Partideki bazı kesimler..

Beri yanda, kerameti kendinden menkul, kaostan beslenen ülkücülüğe ve milliyetçiliğe halel getiren şahsiyetler; çakılan kıvılcıma çam odunu oluyorlar

***

Bakarmısınız; hal-i çaresizliğe!

İki kişi arasındaki kavga

Bir Suriyeli, bir Türk genciyle kavga ediyor..

Birbirini bıçaklıyorlar..

Türk gençi ölüyor..

Diğeri yakalanıp, hapisse atılıyor..

Yani, adi bir vaka!

Ama siyasilerin göçmenler üzerine oluşturdukları düşmanlık, hiç tasvip edilmeyen olay üzerine siyasi kimlik kazandı?..

Netice; benzine ateş dökülmüş oldu?

Nitekim konuşulan ne hem ülkemizde misafir olacaksınız, hem de bizden birini öldürecekler?.. Bu nasıl kabul edilebilinir bir şey?

Ve Altındağdaki olaylar silsilesi!..

Linç edilenlerin hal-i perişanlığı..

Küçük kız çocuğunun kan revan içerisinde bırakılması!?

Başının ezilmesi..

İşyerlerinin ve evlerin ateşe verilerek, yağmalanması!

Gerilimin atmosferi giderek, domino taşı misali, yayılmakta özellikle sosyal medya provokatörlerin sinsi tezgahlarıyla; körüklenmektedir!!?..

***

Şimdi; her zaman övündüğümüz..

İslamın ensar-muhacir yardımlaşmasının yanı sıra..

Bu toprakların, örfünde var olan yardımseverlik ruhuna yaşanan ve yaşatılanlar yakışıyor mu?..

Bir Müslüman ülkeye..

Bir Müslüman halka..

İnsani, rahmani ve vicdaniyle bin yıllık kültüre, medeniyete, inanca!

Deyin hele

Yakışıyor mu; yıllarca şefkat kucağını açma halimize!

Yakışmıyor..

***

Yüreğimiz; Emirhan Yalçının ölümüne yandığı gibi, Aylin bebeğe de yanmıştı

Yüreğin aynı acıyla ağıt yakarken; kucağımızı açtığımız misafirlere..

Be keslere..

Perişanlara

çaresizlere..

Yurdunu terk edenlere topyekün ateşe verecek kadar hasım olunamaz!!

Ama görünen o ki; birileri bu ateşi içimize soktu!.

Ve yine o birileri olup bitene avuç ovup seyirci kalmakta!

Korkunç olan

Cinayeti öne çıkaran gerilimi körükleyen linçi unutuyor

Linçi öne çıkaran, korkunç şekilde cinayeti unutuyor..

Ve bu görmezlik, unutma hali, mevcut ateşi dehşetli bir şekilde alevlendirmektedir?!

***

Dün de ifade ettim..

Kandan, kinden, düşmanlıktan beslenen bu yarasa, çıyan, sırtlanların şerrinden özellikle milletimizi korumalıyız.

Ülkemize sığınanları da, sahiplenmeliyiz

Yalanlarla, iftiralarla, düşmanca söylem ve eylemlerle en temel insan haklarını çiğneyen, muhacir düşmanlığını körükleyen faşizan anlayışlara; dur demeliyiz!

Bu hasımlığı yaygınlaştırmak için siyaseti, medyayı, sivil toplum sahasını kullanan provokatörlük profesörlerine karşı hızlı ve caydırıcı cezalar uygulanmalıdır.

En önemlisi de, Altındağda ölüm hadisesine karışanların en ağır cezaya çarptırılması gerekir!?..

Yağmaya karışan provokatörlerin de tespit edilerek bağlantılarının açığa çıkarılması zaruridir

***

Evet, ülkemizde düzensiz bir göçmen sorunu vardır..

ve bir de; gelsinler kardeşimiz, hepsine yerimiz var havasında olanlar

Yani; açık kapı uygulaması!...

Bunun alt edilmesi gerekir..

Bunun için de, Göç ve Uyum Bakanlığı ivedilikle, kurulmalı!

Aksi takdirde; ABnin içimizdeki ankutlar, göçmen düşmanlığını ciddi bir şekilde alevlendirmeyi sürdüreceklerdir

Sorunu çok vahim noktalara taşıma adına kaşıyacaklardır..

80leri, 90ları kapının önüne, getirebilirler..

Onun için, sağduyu olunmalı!

Mevcut haldeki, yumruklu eller gevşetilmelidir..

çatık kaşlar indirilmeli; sen, ben o kavgasını sonlandırmalı!

Tahrik edici, söylem, eylem ve siyaset dilini de terk etmeliyiz!...

İktidar da, muhalefette...

Vicdani, rahmani ve insani olunmalı!!!

Bilmeliyiz ki, ölen Emirhanın katillerinden biri de bizim bu haşinliğimizdir kör döğüşün içerisinde olmamızdır

***

ETLEç NE DİYOR?

Bakınız, Altındağdaki hadiselerde evi zarar gören Cavit Etleç ne diyor?.. Etleç İyilik Ödülü sahibi..2017de Diyanet vakfınca verilen İyilik Ödülüne laik olan biri Bulunduğu bölgede on yıldır ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşuyor Bıçaklama olayındaki iki tarafı tanıdığını söyleyen Etleç, Türkiyede sığınmacılara yönelik bir düşmanlık olmadığına, sığınmacıların da büyük çoğunluğunun Türklerle yakın ilişkiler kurduğuna dikkati çekerek, şu tepkiyi veriyor

***

Bu olay kesin ve kesin tasarlanmış, senaryosu hazırlanmış, provokasyon amaçlı bir olay. Kim çıkartıyor? Ülkeyi sevmeyen, temeline dinamit koymak isteyen ister yerli ister yabancı kişiler çıkartıyor.

***

Yaşanan olayların, kendisini ihtiyaç sahiplerine yardım etmekten alıkoymayacağını belirten Etleç şöyle dedi; Şimdi o 300 aileyi, bir Türkü bir Suriyeli öldürdü diye dışlayamam. Allahın emrettiği gibi yaşamak, onların ihtiyaçlarını karşılama yolunda imkanım neyse onu yapmaktan geçer....

***

EVSEN GÖREVDEN ALINDI?..

Diyarbakır bürokrasisi açısından önceki akşam; sıcağı sıcağına bir gelişme yaşandı!!.. Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Metin Evsen, Cumhurbaşkanı Erdoğanın kararnamesiyle; görevden alındı..

***

Kararnamede; 3 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesinin 2inci maddesi gereğince görevden alınmıştır ifadesine yer verilmesi, dikkat çekiyor!..

***

Evsenin yerine kim atanacağı, henüz belli değil..? im gelir bilmem?.. Ama Evsenin 10 yıla aşkındır bulunduğu Bölge Müdürlüğü görevinden, gece yarısı kararnamesiyle el çektirilmesi, bir çok soruyu ikmale getiriyor?..

***

Neyse!.. Hadise henüz sıcak.. Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu vecizesiyle bekleyip göreceğiz!.. Kararname; neye delalet gerçekleştirildiğini!

***

GÜNÜN SÖZÜ

-Her kalp, kendi içindeki çiçeğin kokusunu verir.