YANLIŞI, İKMAL EDEN BİZ MİYİZ?
Eklenme: 8/12/2024 12:00:00 AM

Farkında mısınız? Artık, haz alma duygusu, ya da, memnun olma hissiyatı! Veya, pozitif olmak, moral ve motivasyon yönünde, gayret sarf etmek yok!.. Kimse kimseyle hoşnut değil!.. Yüzler buruşuk, yumruklar sıkılı, zihinler ise haset kabilinde, öfkeli, hasımlar?!

***

Geleceğe güvenle bakmak!.. Empati de bulunmak.. Olup-biten vakıadan ders çıkarıp, bardağın dolu tarafına meyil, etmek yok!.. Akıl mı, bilim mi, liyakat mı, ehliyet noktasında referans almak mı?.. Zerre-i miskal, benimsenilmediği gibi, önem de arz edilmiyor!

***

Neye inanılacak, kime güvenilenecek belli değil!.. Milli ve manevi değerleri, hatırlayan olmadığı gibi, geçmişimdir deyip, sahiplenen de yok!.. Ortak değerler deseniz, hoşnutsuzluk girdabında, boğulur hale geldi!.. Arsız, şaşkın, tembel bir iradenin fikriyatıyla, birbirimize azgınlaştık..!

***

Adalet mi, hak, hukuk, nizam, eşitlik, serbestiyet, özgür irade, temsiliyeti!!.. Eğitim, bilim, sanat, spor kısır bir kulvarda; üstünler sınıfına özgü biat edici, bandında yürüyor!.. Üretim de, ticarette, plan, programlar da, yine aynı safa meyil edici ürünler üreterek, tüketiyor!?.

***

En ulvi, yaşam iksirimiz olan, sevgiyi de, saygıyı da, barışı da, kardeşliği de, eş, dost, ahbap, komşu!.. Hatta, anne ve babaya karşı, sorumlukları dahi!.. Bilaistisna, yozlaşan, seküler kültürün erozyonuyla, ne yaşıyoruz, ne yaşatıyoruz, ne de sahipleniyoruz!.. Rafa kaldırmış, haldeyiz!

***

Acıma duygusu, yok! Kan, gözyaşı, şiddet, terör!.. Denir ya gücü yetene, misali, vahşi bir yaşam, dehşetli bir düzen içerisinde, insani, rahmani her şeyimizi, kaybetmiş haldeyiz!.. Katılaştık, canileştik!.. İşte günlük hayat içerisinde, yaşadıklarımız anlattıklarımın tescili!

***

Sormak istiyorum!. Tüm bu acı tablo, hayatın olağan akışına uygun mu, değil mi?.. Evet diyen olacağını sanmıyorum?.. Ki yaşam arenasının vahşi olduğuna itiraz edenin de olacağını, düşünmüyorum!.. Peki, bizi çıkmaz sokağa iten etken nedir?..

***

Eden bulur.. Boşuna söylenmiş söz değildir bu laf!.. Ne yazık ki, masum nesilleri, kendi ellerimizle, zihinlerimizle, boş vermişlik içerisindeki değersizleşen yaşam ahlakımızla, duygusuz, merhametsiz, vicdan ve izandan ırak, hale getirerek, yetiştiriyoruz!.. Ve bunu, bile bile yapıyoruz!

***

Cumartesi günkü yazımda, dile getirmiştim!.. Okul öncesi eğitime büyük önem verilmesi gerekir.. Ve şu sözü hatırlatmıştım, ağaç yaşken eğilir diye.. Eğer ki, bilgisayar hafızası gibi, 3 ila 7 yaş arasında hayatın en kritik karakter duygusunu inşa eden zaman diliminde, öğretimi de, eğitimi de insani ve rahmani bazlı vermezsen; karşılığında zıddını alırsın!?..

***

Ki bugün, nesil toplumun temel değerlerinin zıddında, yetişiyor!.. Hayatın ilk adımlarında o masum çocukları, ki yarının nesillerini, bu hale getiren faktörlere, artık kafa yorulması gerekir!.. Nedenlerine odaklanılmalı?. Eğitim den mi, siyasetten mi, aileden mi, çevreden mi, etkili bir sonuç mu?..

***

Durum düşünmek gerekmez mi; 14 yaşındaki bir çocuk nasıl olur da; ölüm makinesine dönüşebilir?.. Suç örgütlerinin tetikçisi olabilir?.. Uyuşturucu, fuhuş, soygun, gasp, hırsızlık gibi suçların birer, maşası, elemanı, üyesi olabilir?.. İstatistiki verilere bakıyorum; ürkütücü rakamlar var?

***

Bir çocuk, arkadaşını öldürüyorsa!.? Annesine, babasına gözünü kırpmadan kurşun yağdırabiliyorsa.. Aynı sınıfta, aynı sıradaki kız arkadaşını, kendisine pas vermediği için, bıcaklıyorsa!.. Kaldırımlarımız zombi olmuş, gençlerle, dolup, taşmışsa.. Pür dikkat, nedenler zincirine bakmamız gerekir!..

***

Hiç kuşkusuz ki, her olumsuz işin mutlaka bir çıban başı vardır?. Ama bu değildir ki, tek sorumlu odur. Empati olgusuyla, iğneyi kendimize, batırmamızın vakti gelip geçmiştir.. Evlat acısını, acılarını yaşamak istemiyorsak, bunu onlara ve bize reva gören, gerekçeleri, ortadan kaldırmak bizim görevimizdir!?.

***

Önceki yazımda da aktardım!.. Dünyada olup-bitenlerin elbette ki sirayeti bize olur.. Etkilenmemek mümkün değil.. Nitekim, son günlerde mevzu edilen sosyal medyayla alakalı tartışmaların odak merkezine göz atarsak, en hırçınlaşan, tepki veren, yumruk sıkan genç kesimdir?.. Niye acaba?.? Biraz da bu alana kafa yoralım?

***

Şayet, ülkenin idaresini elinde tutan zevat, ahali, pek tabi ki ebeveynler olarak!.. Yarınların istikrarı, istiklali ve istikbalini düşünüyorsa, düşüyorsak!.. Evlatlarımıza, nesillerimize hak ettiği önemi verme gibi bir gayretimiz vaki ise, zihinlerde!..

***

Öyle ise!.. Odaklanmamız gerekin, neslin eğitimi ve öğretimidir?.. Mutlu çocuk istiyorsak, mutlu eğitimi vermeliyiz, mutlu gelecek niyeti hasılsa, o zaman geleceğini güven garantisine almamız gerekir.. Yoksa, böyle gelmiş böyle gider ucuzluğuna ve tembelliğine, iştahına kendimizi teslim edersek, vah ki yarınlarımız, deyip dururuz!..

***

MEDENİYET!..

Bir örnek vermek istiyorum!.. Medeni Kültürün gelişmişliğine, dair.. Trafikten bir örnek?.? Bizdeki trafik kültürünün ölçüsüne, binaen!.. Ki iki yazı öncesi, bu minvalde, hasbi hal etmişliğimiz olmuştu!..

***

Neyse!.. Hep Avrupadan dem vuruyoruz ya!. İsviçrede, şöyle derler.. Eğer ki, bir şehirde cadde ve ara sokaklarda çok sayıda kasis var ise, orada trafik medeniyeti ve kültürü yok demektir.

***

Olmaz mı?.. Trafik tabelasını okumuyorsa.. Ve o yazılanı anlama becerisine sahip değilse. Hele ki, dur, yavaş, yaya var gibi, yola yazılanları da görmüyorsa!.. Demek ki, fecaat bir fiziksel ve zihinsel engel vardır?.. Sizce..

***

OLİMPİYATLAR!

Vay be! Türkiye Paris 2024 Olimpiyatları Oyununda, bir çuval madalya ile döndü.. Ne başarı ama!?.. Vallahi bravo.. Neyse!.. İşin şakası bir tarafa.. Sadece ve sadece 3 bronz, 5te gümüş!.. Başka da bir şey!. Tabi filenin sultanları da, 4üncü oldu!..

***

Ne diyelim!.. 40 yıl aradan sonra, olimpiyatlardan altın madalyasız dönen, ülke olarak, tarihe not düşüldü!.. 8 Ağustos tarihli yazımda, dile getirmiştim, birileri böbürlene böbürlene, bazı resim ve enstantane odaklanarak, laf söylenip duruyor diye!!..

***

Ama hakikat öyle değil.. Vaziyet hiçte iç açıcı değil, diyerek öngörümü aktarmıştım!. Bir halk deyimiyle, noktalayalım mevcut hali.. Görüntü var, icraat yok? Diyerek sesli düşünmüştüm!

***

Ne yazık ki dediğimiz çıktı!.. Son 40 yılın en başarısız olimpiyatlarını geçirdik.. Tek bir altın madalya yok!.. Ne diyelim, birileri utanmalı mı? Yoksa bir başka yaz olimpiyatlarına diyerek, ne olmuş ki ile önem arzında olmayalım mı?. Siz deyin..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Seni değersiz kılan, karakterindeki maneviyatın sıfırlanmasıdır!

Failed to load the video