Yazıklar olsun, Aklınız nerdeydi?
Eklenme: 11/18/2011 12:00:00 AM

Okullardaki, Rezalet var-i hal-i durumu, aynen devam ediyor! Dün akşam mesai bitimi itibariyle, "değişen" bir şey yoktu! Bakınız, Meselenin bizler tarafından gündeme getireli "kaç gün oldu". Bir haftayı aştı. Ki evveliyatını sorar iseniz, 2 ay. Sonuç, Mahiyetinde önemli bir mesafe alınmış değil. Varsa da, "yüzde bir" mahiyetinde! Devede kulak misali.

* * *

Kaloriferler, Yine yanmıyor, sınıflar yine "buz kesik" vaziyette! Öğrenciler de, Mont, palto, kazak, ceket Allah ne verdiyse giyinmiş. Ne yapsın. Ancak soğuktan böyle "korunabilinir". Maazallah, Grip ve zatüre olabilir. Medeni ve teknolojik çağda(!). İlerici, Modern bir ülke yolunda olan Türkiye'nin yaşadığı manzara. Metropol bir kentte, Bir değil onlarca okulda kalorifer yanmıyor, öğrenciler soğukta ders görüyor.

* * *

Sordum, Okula gel-gitler nasıl. Okula gelenler, gelmeyenlerin yanında cılız. Özellikle, Son bir haftadır birçok okulda in-cin top oynuyor. Zaten, Öğretmenler de "ders" yapamıyor, yapmıyor. Velhasıl; Öğrencilerin kulaklarımızı çınlatan çığlıkları aynen devam ediyor. "Kaloriferler yanmıyor. Sesimizi, duyan yok mu? Üşüyoruz..."

* * *

Maalesef! Duyan yok gibi... Her ne kadar, "ilk iki gün" hareketlendilerse de. O da, Hadiseyi gündeme getirmemiz. Ve bazı makamları rahatsız etmemizle, oldu. Ama sonra, Kafalar, Kuma gömüldü, "herkes" kimse beni görmesin, sormasın hesabına girdi! Çünkü; Okulların kalorifer sisteminin "doğalgaz"a dönüştürülmesi. Ve buralara doğalgaz'ın gelmesi. Kısacası, Isınma işleminin "devreye" girmesi "çok zaman" alacaklarını bildikleri için, "kaçıyorlar". Dedikleri gibi; 10 günde "sorunu" çözeceğiz sözü, pek gerçekçi değil.

* * *

Belki, İfadeler ve burada aktaracağım sözcükler tekrar olabilir. Bir önceki, Yazıya "benzerlik" ihtiva etme noktasında. Ama, Mecburiyet hâsıl olmasıyla, "öğrencilere" reva görülen "bu işkence". Ve dondurucu, Soğukta "ders" görmeye mahkûm edilmeleri, haliyetti nedeniyle yazıyorum. Çünkü, Benim için çocuk, öğrenci, bebe "dendi mi" akan sular durur. Hele böylesi bir mevzuda, Susmak, görmezden gelmek yakışıksız olacağı gibi, "mesleğe de" kötülük olur.

* * *

Dün sabah erken saatte beni arayan lise öğrencisinin söyledi bir söz, aslında herkese "okkalı bir tokat" içeriğindeydi. Mevzu ya gösterilen zafiyete binaen; "Yazıklar olsun sizlere.* Bir kere değil, Binlerce kere yazıklar olsun, bu yaşanan ve yaşatılan hali durumun, müsebbiplerine.

* * *

Diyor ki; Bir ay oldu; Okulumuzun hala "kazanı" değiştirilmedi! Müteahhit elemanları, Bir gün geliyorlar, bir hafta gelmiyor. Ne soran, Ne denetleyen, ne de müdahale eden yok! Okul idaresi, Keyfiyet içerisinde. Biz de, "buz gibi sınıflarda" sözde ders görüyoruz. Hem sağılımızdan oluyoruz, Hem de derslerimizden geri kalmış durumdayız. Ne olacak bir halimiz. Bu çileyi daha ne zamana kadar çekeceğiz?" Cevap yok. Lakin durum-u vaziyet meçhullerde!

* * *

Bir de; öğlen saatlerine doğru, Aynı meseleyle alakalı bir eğitimci aradı! Daha doğrusu, Öğretmen, hatta bir dönem de idarecilik yapmış. Hatırlattı, Geçen yıl kaloriferler yanmıyor diye öğrencilerin yürüdüğünü. Ve bizim de, haber yaptığımızı. Dedi ki; O zaman, İl Valisi soruşturma başlatmış, okul idarecilerini görevden almıştı. Peki, Şimdi Diyarbakır'da onlarca okulda kalorifer yanmıyor. Binlerce öğrenci, Soğukta "ders" görmek zorunda bırakılmış. Niye, Herhangi bir idari soruşturma ve tahkikat başlatılmıyor. El hak. Ama sorun da burada. Kurumsal "politiğe" oluşluktan kaynaklanmaktadır, yaşanan hal. Aynen de öyle! Şayet, Hesap sorulmuş olsaydı. Birilerine ders-i ibret noktasında işlem yapılsaydı. Vaki olur muydu, Böylesi "toplumsal infial" yaratıcı, hadiselerin vuku bulması. Ne diyelim; Boş vermişliğin cenderesindeyiz!

* * *

Ve gelelim; Okulların tesisatının "doğalgaza" dönüştürülme ihalelerine. Demiştim, "burnuma" bir hayli, keskin hoş olmayan kokuların geldiğini. Tabi, Muhtevası şimdilik bende kalması şartıyla sormak istiyorum. Şöyle ki, İl Milli Eğitim Müdürlüğü de ifade etti; "ihaleleri biz yapmadık. İl Özel İdaresi yaptı" Yani, İhale ve alan firmalarla alakalı bir "dehlimiz" yok diyor!.. Tamamen; İl Özel İdare tarafından, "bu iş" yapılmıştır diye.

* * *

Ne kadar, Doğru ne kadar yanlış bilmiyorum. Ama dün ifadeyi doğru sayarak dün, İl Özel İdare'nin internet sitesine baktım. 2011 yılı içerisinde, Yapılan ihalelerde, "okulların tesisatının doğalgaz'a" dönüştürülmesi var mı, yok mu? Hangi tarihler de ihale yapılmış ve hangi şartnameye göre hazırlanmış. Bulamadım. 4734 sayılı, Kamu İhale Kanununa göre, "okulların tesisatının doğalgaza dönüştürülmesine" ilişkin ihaleleri. Bir tek okul yok.

* * *

Sadece, İl Emniyet Müdürlüğü'nün hizmet binaları. O da, 4'üncü ayda yapılmış. Son olarak ta Vali Yardımcılarının kaldığı 8 daire, Valilik konağı, Eski Özel İdare binası ve Yılmaz Apartmanındaki 12 daire. Onu da, Açık İhale usulüyle 28. 09. 2011 tarihinde yapmış. İş bitirme süresi; 30 gün! Bakın, 30 gün sürede sözde buraların "doğalgaz" dönüşü yapılacak. Ama, İki gün öncesine kadar da. Yani, 30 günü aşalı günler olmasına rağmen. Vali yardımcılarının kaldığı lojmanlara; "Doğalgaz" verilmiş değil. İkamet edenlerden birinin ifadesiyle; "Bizimde kaloriferlerimiz yanmıyor. Bizde üşüyoruz."

* * *

Peki! İl Özel İdarenin, kayıtlarında ve internet sitesinde. Okulların, Kalorifer kazanları ile tesisatının "doğalgaza" dönüştürülmesi ihalesi yer almıyor? Nasıl yapıldı bu ihaleler? Hangi şartname baz alındı, kaç müteahhit katıldı, verdiği teklifler nedir? Hangi müteahhit kaç okul birden aldı? Bu konuda, İl Özel İdare'den bir açıklama beklediğimi ifade etmek istiyorum! Tabi; Açıklayıcı bir doküman mahiyetiyle. Hangi firma, Hangi yetkili servis, kaç okul ve birim fiyatı ne kadarın yer aldığı bir detayla.

* * *

Çünkü Öğrencileri "buz gibi" sınıflarda ders görmeye mahkûm eden zihniyetin kokusu. Okulların, Tesisatının "dönüştürülme" ihalesi de, bir o kadar vahim koku içeriğinden söz ediliyor. Evet, İl Özel İdare'nin bendeki "sicili" pek, temiz görünmüyor. Hatırlarsanız, Kaşla-göz arasında, koca Kültür Sarayı binasını bir "hiç fiyatına" peşkeş çektiler. 20 Milyon (Eski parayla Trilyon) lira değerindeki bina, dörtte bir fiyatına satıldı. Hem de, 1,5 ay içerisinde alel-acele. Şüpheye düşmüyor değilim; Okulların bu hal-i durumu da, "alel-acele" yapılan hızlı hizmetin(!) hikmetinden mi, gelişti.

* * *

Tabi hala aklım almış değil. Koca bir yaz tatili dönemi vardı. O zaman, Neden bu okulların tesisatının değiştirilmesine gidilmedi. Kış'ın başında, Akıllılık(!) edilerek böylesi vahim sonucu doğuran, faaliyete imza atıldı? Doğrusu, Asıl üzerinde durulması gereken zafiyet durum da budur. Aklınız nerdeydi? Hayırlı Cumalar.