Taktir ederseniz ki; Belediyelere yeni statü" kazandıran yasa yürürlüğe girdi.

Buna göre; nüfusu 2 binin atında kalan 863 belde belediyesi lav oldu.

283 ilk kademe belediyesi de "tüzel kişiliğini" kaybederek, mahalle statüsü aldı.

Tabi bu kapatma ve tüzel kişilik kaybıyla birlikte 43 yeni ilçe de kurulmuş oldu.

43 yeni ilçe İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır "ekseninde" gerçekleşti.

Bu rakamın içerisinde Diyarbakır'a düşen sayı 4.

Bağlar, Yenişehir, Suriçi ve Kayapınar!

Diyarbakır'ın yeni ilçeleri.

***

İşte bu yeni ilçelerin statü kazanımı; Diyarbakır'ın "yeni söz dalaşı malzemesi oldu?

O da; Belediyeler neden ilçe oldu diye?

Belde Belediyelerinin ilçe olması iyi mi oldu, kötü mü?

Siyasi bir hesap var mı, yoksa "hizmet" anlayışına dayalı mı?

Hükümetin amacı DTP'nin kalesi Diyarbakır'ı "düşürmek mi?"

Yoksa; Diyarbakır'a "özel" bir statü kazandırmak mı?

İşte bu mevzuda sıralanan "onlarca" soru.

Bunlar Diyarbakır'ın polemiğini teşkil ediyor.

Bir de bu sorulara gelen bir o kadar da "polemik" üretici cevap.

İki uçlu değnek misali.

İktidar ayrı bir resim çiziyor.

Muhalefet ayrı bir portreden bakış ortaya koyuyor.

Tabi bu iki "polemik" üretici görüntüye; katkı sunan sivil düşünce de yok değil.

Ancak "aklın yolu" bir teziyle; atılan adımların "daha" verimli olduğunu söylüyor.

Diğer bir başka tez de; "önemli adımın", politize edilip, edilmeyeceği?

Kısacası; "sonuç" gerçek cevap olur.

İyi mi kötü mü diye?

***

İlk söz dalaşı Yenişehir Belediye Başkanı Fırat Anlı'dan geldi.

Anlı'ya göre, hükümetin çıkardığı bu yasasının "ana ruhunda", Diyarbakır "belediyelerini" ele geçirmek.

Dün bu konuda "fikrini" aleni beyan etti.

Tabi bunu ifade ederken; "kendisine göre" haklı gerekçeler de sunmuyor değildi.

Özellikle; "teknik" hatalara dikkat çekerek.

Anlı'ya göre ilk teknik hata;

"Çarıklı ve Bağıvar Belediyelerinin kapatılması"

Nüfusları ve kent merkezine yakın olmaları "gerekçe" gösterilmiş diyor.

Ve ekliyor;

"Sur İlçesi'ne Diyarbakır sınırlarının yüzde 55'i dahil edilmiştir. Geri Yenişehir, Bağlık ve Kayapınar'a ilçelerine ise yüzde 45 ayrılmış. Bu hem mevcut yapı hem de hizmetler konusunda sıkıntı yaratacaktır. Çarıklı Beldesi'nin Sur Beldesi ile sınırı bulunmamasına rağmen Sur'a bağlanması teknik bir çalışma yapılmadığını ve siyasi beklentilerle bağlandığını gösteriyor. Bu önümüzdeki seçimler için AKP'nin yaptığı bir hazırlıktır."

***

Anlı'nın "polemik" götürecek bu açıklamasının değerlendirmesini yaparken, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e de dün akşam konuyu bire bir sordum.

Misafirimiz olması münasebetiyle konuyla alakalı fikri nedir diye sordum?

Baydemir de "benzer gerekçeler" sıralarken, "katılımcılık" noktasında, sitem doluydu.

"Ankara'da oturup, Diyarbakır'ın haritasını" çiziyorlar. Olmaza böyle şey?"

Baydemir;

"GAP Belediyeler Birliği Başkanıyım. Oturduğum yerde, Şırnak'ın Belediye yapısını ortaya koyabilir miyim? Mümkün değil. Ankara'nın yaptığı da böyle? Hiçbir destek, hiç bir fikir alınmadan bu statü oluşturuldu? Sıkıntısı zamanla ortaya çıkacaktır"

Anlı ve Baydemir'in "polemik" oluşturacak "teknik" hatalarla alakalı söylemleri, bir süre daha konuşulup, tartışılacak?

Buarada, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'ndan "yasaya" destek açıklaması geldi..

TSO'ya göre; "Bunun kentimizin ekonomik hayatına sağlayacağı katkı nedeniyle Diyarbakır'ın daha sağlıklı bir biçimde gelişmesi için de ön açıcı olacağına inanıyoruz. Vatandaşların rutin işlemlerinin en kolay, en hızlı ve en etkili biçimde yerine getirilmesi çağdaş, sosyal bir devlet olmanın gereklerinden biridir. İlimizde 4 yeni ilçenin kurulacak olmasını çok olumlu bir gelişmeler olarak karşılıyor ve hükümete bu çalışması nedeniyle teşekkürlerimizi sunuyoruz"..

***

Polemikleri bir tarafa bırakırsak, bundan sonra olabileceklere bakmak lazım.

Bundan sonrası ne olacak?

Merkezi hükümetin "tüm" kurumları ilçe statüsünde kurulacak.

Milli Eğitim, Sağlık, İçişleri, Tapu Kadastro gibi birçok kurum.

Kaymakamlıktan başlayıp, ilçe emniyet amirliğine kadar.

Tabi diğer kamu kurum ve kuruluşları da "aynı" düzeyde, ilçe teşkilatlarını oluşturacak.

Durum böyle olunca da, "istihdam" alanı oluşacak.

Gayri resmi rakamlara göre, 4 ilçemizin sayısal "istihdamı" en az 5 bin civarında olacak.

Dile kolay; 5 bin işsiz insanımız işe kavuşacak.

Asıl "polemik" konusu olacak nokta bence burası.

"Siyasal" bir kadro mu oluşturulacak?

Yoksa adil bir oluşumla alım yapılacak?

Ya da, diğer kurumlardan "geçişler" yapılarak, kadrolar doldurulacak?

Bir ve üçüncü "şıklar" Diyarbakır açısından "beklenen" avantajı oluşturmayacak.

Yani hiç bir kazanımı olmayacak.

Bunun böyle dikkate alınması gerekir ki; 5 bin işsiz insanımız "istihdam" edilebilinsin?

İnanıyorum ki; "siyasilerimiz", kadroları politize ettirmeden bu "düşünce" paralelinde, zorlayıcı olurlar.

***

Diyarbakır'ın yeni polemik malzemesi!

Önümüzdeki günler de; özellikle "mahalli seçim" takvimi yaklaştıkça; "tartışmanın" dozu da artacak.

Olumlu, olumsuz yönde!

Şahsi fikrimi sorarsanız; "teknik hataların" dışında, hükümetin almış olduğu bu karar Diyarbakır'ın geleceği açısından "önemli" bir adımdır.

Gelişmenin, yeniliğin ve "kazancın" yol haritasıdır.

Resmi bu yönde görmek lazım.

Ben öyle bakıyorum.