YENİ KRİZLER VE OLMASI GEREKENLER
Eklenme: 3/18/2010 12:00:00 AM

Ne yapalım; el mahkûm. Diyarbakırspor'un 'iç ve dış' dünyasındaki hadiselere takıldık gidiyoruz. Vuku bulan hadiselerin yarattığı 'fırtına da' dinecek gibi gözükmüyor. Maşallah(!) dört bir yanında mübarek 'vaka' akıyor. Cadı kazanı gibi! Teşhisi ve tedavi reçetesini bir kaç gündür 'zikrediyoruz' Durum 'çıkmaz sokak' diye. Dikkat ederseniz Diyarbakırspor günlerdir aynı eksende. 'Boğuldu-boğulacak' vaziyette dönüp-durmakta hadiselerin ağında. Pin-pon topu gibi! Sorunlar 'aşılmazken' üst üste yeni travmalar geçirmekte.

* * *

Evet! Kendi iç dünyasında 'Devletin' takımı. Dış dünyada ise 'kör zihniyete' sahip olanlar tarafından 'PKK takımı'. Diye gösterilen Diyarbakırspor 'puan' cetvelinde vahim bir trend almış. Lig okyanusunda 'yelkensiz ve küreksiz' misali girdaba doğru; sürüklenmekte. Bursaspor cezası kesildi. Hükmen 'mağlup' üç maç ta tarafsız ve seyircisiz maç. Antalya ile yapılacak maç; İzmit'e alındı. Cumartesi günü oynanacak. İstanbul Belediyespor maçıyla alakalı; 'gelebilecek' ceza yarın açıklanacak. Dünkü yazımda; ifade ettim! Bu maçla alakalı TFF'den 'hükmen yenilgi' kararı çıkmayacak.

* * *

Neden diye sorarsanız? Teferruatını daha önce; yazdım. Bir de; Antalya maçıyla alakalı verilen karar. Hakemin tayin edilişi, maçın oynanacak yerinin belirtilmesi. Tüm bunlar; 'hükmen mağlubiyetin' ve ligden ihracın olamayacağının göstergesidir. Bunun riski ve gelebilecek diğer 'ulusal ve uluslararası' krizleri TFF kaldıramaz. Diyarbakır ahalisinin dediği gibi; 'Zaten istediklerini' elde ettiler. Ve biz de onların 'oyununa' kolay lokma olarak geldik. Bursaspor'u da 'hikmetli' Ergenekon var-i yapıyla 'lider' duruma getirdiler. Bakalım bundan sonra; ligde hangi takımların 'canı' yakılacak.

* * *

Neyse! Bizden geçti, çünkü gerekli şekliyle 'canımızı' yaktılar. Nitekim 'bun can yakıştan' sonra başkasına bakacak halimiz de kalmadı. Kendi 'derdimize' düşmüş vaziyetteyiz. Okyanusun ortasında, yelkensiz ve küreksiz vaziyette 'girdaba' sürükleniyoruz. Şuan; 'yeni krizler' Diyarbakırspor'un içinde üremekte. Batan gemiyi ilk terk edenler hikâyesi malum. Bir de; 'asar-keser' hikâyesi var ki; son 24 saat içerisinde bu uygulanmakta. Teknik Menajer Mehmet Budakın, Antrenör Kemal Zeydan 'istifa' ettiler. Gerekçeleri de; Kaleci Gökhan'ı Teknik Direktör Güvenç Kurtar'ın 'kadro' dışı bırakması. Ki futbolcular da önceki gün hem protesto hem de alacaklarının 'ödenmemesi' üzerine; 'İdman'a çıkmadılar.

* * *

Dün ikna olup çıktılar. Ama üç futbolcu daha 'takımdan' gönderildi. Erdinç Yavuz ve Ümit Bozkurt ile kaleci Gökhan Tokgöz. Bakalım önümüzdeki günlerde; 'nasıl' kopmalar olacak. Buarada; dün Diyarbakırspor cephesinde 'basın toplantısı' düzenlenip. Son dakika 'krizleri' hakkında bilgilendirme yapılacak. Hatta 'istifa' dahi edebilecekleri yönünde sinyaller verilmişti. Ama dün 'suskunluk' hakimdi. Tek konuşan Kurtar oldu. Bir dönem Ziya Doğan'ın 'hükümranlığı' gibi.

* * *

Gelelim 'dünkü' beyin fırtınası mahiyetindeki bir yemek toplantısına. Dr. Abdurahman Yakut'un ev sahipliğinde. Sabah Yazarı Yavuz Donat. Diyarbakır'daki Sivil Toplum Örgütü Temsilcileri. Ve bizler de; grubun içerisine dâhil olup bir araya geldik. Öneri Donat'tan geldiği için; ilk önce 'birebir' sohbette. Nevruz! Demokratik açılım ve Diyarbakır'da solunan hava oldu. O sordu, biz cevapladık. Biz sorduk; ondan Ankara'nın havasına ilişkin cevap aldık. Karşılıklı; geçen bu 'kulis' misali sohbet'in yemek faslı, Diyarbakırspor'u 'yakıcı' ateşi oldu.

* * *

Uzun uzadıya; Diyarbakırspor'u konuştuk. Dünü, bugünü ve yarını. En önemlisi; Bursa'dan başlayıp, Diyarbakır'a buradan da İstanbul'a uzanan 'hadise'. Üzerinde çok duruldu. Olaylar, takımın başarısız tablosu, yönetimin aciz ve yetersizliği. Maddi ve manevi anlamdaki 'yoksulluk'. Anlayacağınız; orada bulunan herkes 'beyninden' geçeni. Ve yüreğinden 'seçtiğini' telaffuz etti. Demem o ki; çok şey konuştuk. Ama velâkin 'çözüm' dersen, bu eksende 'hamle' gayesi güdüldü desen. Ya da; 'yeni bir oluşum' kıvılcımı çakıldı derseniz; hayır. Ama 'kan değişikliği' hem fikir olan tezdi.

* * *

Yani; Net bir 'yaptırım' hâsıl olmadı. Ancak çözüm ve oluşum vuku bulmadıysa da; Şunu ifade etmek gerekirse; 'güzel' şeyler konuşuldu. Bu kadar insan 'bir araya' gelerek; mini bir çalıştay düzeyinde soruna eğilim gösterdi. Biz kendi köşemizde bunu konuşmanın 'katkısını' getirdik. Sanırım sevgili Yavuz Donat'ta kendi gazetesinde 'düşünceleri' kaleme dökecek. Bu anlamda; eski Başkan Yakut'u kutlamak isterim.

* * *

Lakin düşündüm! Merak da etmiyor değilim ki bu merakımı bir kaç sohbete dâhil olan arkadaşlarla paylaştım. Ön plana 'çıkma gayreti' besleyenler çözüme katkı sunma anlamında; Neden 'ellerini taşın' altına koyma evresi geldiğinde, 'varlık' sağlamıyorlar. İşte bu 'istemi' dün hissetmedim. Tekrar ifade etmek gerekirse; 'konuşulması-tartışılması' bu kadar insanın bir araya gelmesi; Yine de takdir edici. Ve gelişmeye 'hazırlık' evresidir. Bence bu tür 'mini beyin fırtınası' niteliğindeki böylesi çalıştaylar tekrar edilmeli. Yeni hadiselerin 'ekseninde' daha gelişim göstermelidir.

* * *

Diyarbakırspor'un 'şuanki' hal-i durumunun bedbahtlığı hepimizin malumu. Her geçen gün de; vuku bulan 'hadiseler' duyguları agresifleştiriyor. Onun için de; çözümün sorumlulularına bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Ki bunların başında İl Valisi Hüseyin Avni Mutlu. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir. Milletvekilleri ve dün konuştuğumuz kentin kanaat önderleri. Ve tabi ki; Diyarbakır ahalisi. 'Yekvücut' vaziyette elbirliği sağlayarak yeni bir sinerjiyle 'ayağa' kalkabiliriz. Ve okyanusta sürüklendiğimiz 'girdaptan' kurtulabiliriz.

* * *

Bilemiyorum! Bu koollektif yapılanma çağrısına; İl Valisi Mutlu, Belediye Başkanı Baydemir. Ve Milletvekilleri 'ne düşünüyor?'. Herkes gibi biz de 'derin' bir merak içerisindeyiz. Onun için de; tatmin edici çalışma ve sözler tez elden hayata geçirilmeli. Bizlere de söylenmelidir.