Yeni ölümler olmaması için
Eklenme: 6/17/2013 12:00:00 AM

Siverek yolu.

Ve tabi ki;

Kadın Doğum ve çocuk Hastalıkları Hastanesi mevkii.

Yaya geçidi.

Ve kavşak yokluğu.

Beri yanda;

Yürütülen, yol çalışmalarındaki keşmekeşlik!

***

Anlayacağınız.

Yanlışlar,

Yokluklar ve sorumsuzluk zinciriyle, bu bölge "ölüm" kusuyor!

Öyle ki.

Şuana kadar;

6 insan "bu mevkide" kurban gitti.

Ki son kurban;

Hastanenin Biyologu Veysel Şimşek'ti.

***

Hafta sonu.

Talihsiz ölümü...

Bir de müsebbiplik noktasında, "özetle" bunları sıralamıştım.

Hal-i vaziyet bu diye.

Yok mu,

Bu kentin idarecileri,

Sorumluları,

Yöneticileri,

Seçilmişleri, atanmışları nerde, "neden bu" ketum ve alakasızlık, diye de tepki koymuştum!

***

Serzenişim,

Salt bana özgü değildi, o semtin.

Daha açık ifadesiyle,

Diyarbakır'ın bütünüyle, çığlığıydı.

Ve demiştim ki;

Diyarbakır

Bu hal-i "sahipsizliği" ne zaman tar-ü mar edecek?

***

Ne zaman;

Günlük hayat içerisindeki sıkıntılarını da;

Uğradığı haksızlıkları da dillendirip, çözüme yönelik konuşacak?

Yani, klişeleşmiş siyasi "söylemlerini" peşini ne zaman bırakıp,

Asıl, sorun ve mevzularına, eğilim göstererek, hesap soracak.

Şehr-i yaşanır hale getirmede,

Sorumluluk "misyonunu" ne zaman ortaya koyacak?

***

Doğrusu.

Beklenti içerisinde olduğum;

Oluşumlardan,

Özelliklen de, Siyasilerden,

Seçilmişlerden,

Hatta yerel idarecilerden,

Pek tabi ki, "muhatap" diyebileceğim, zevattan.

Anlayacağınız "pozitif ve negatif" anlamda tepki almadım.

"Deve kuşu" misali.

***

Neyse ki,

Tüm bunların dışında, "serzenişimizi" duyan da olmadı değil oldu.

Özellikle,

Durumdan muzdarip olan siz ahali.

Ve diğer duyarlı okur ile vatandaşlar.

Söyledikleri;

Günü gelince hesap soracağız!

***

VALİ KIRAç SESİMİZİ DUYDU?

Tabi.

Sessimizi duyan bir diğer isim de; İl Valisi Cahit Kıraç oldu.

Duyarlılık ve hassasiyetiyle.

Malumunuz üzre Kıraç Diyarbakırımıza yeni İl Valisi olarak atandı.

Daha iki haftası olmadı.

Şuan Şehr-i tanıyor.

Sorunları öğreniyor, kurumların işleyişine tali oluyor.

***

Hafta sonu,

Münasebetiyle Basın Müdürü İbrahim Karataşla haber yolladı.

Yazımı okuduğunu.

Mevzuuya tali olduğunu,

Üzüntülerini dile getirirken,

Hadiseye,

Bütünlük içerisinde, "çözüm" getirmeye çalışacağını,

Aynı meyanda,

Ihmalı olan sorumlular hakkında da "tahkikat" başlatacağını bildirdi.

***

Evet.

Sayın Kıraç'a bu hassasiyetinden dolayı teşekkür ediyorum.

İnşallah; ölüm kusan bu ihmaller zincirinin kmil olduğu, "bölge" ıslah edilir.

Ve Şimşek, son kurban olarak kalır.

Öyle tahmin ediyorum ki beklentim de bu yönde.

Haftanın ilk mesai günüyle.

Vali Kıraç bu mevzuuya odaklı, "ciddi bir mesai" sarf edecek.

Bakalım, sonuç ne gösterir.

Bekleyip-göreceğiz.

Tabi ki, diğer zevat'ın da, hadiseye bakış fikrini de?

***

BABALAR GÜNÜ

Buarada dün babalar günüydü.

Öyle ya!

Bir kaç hafta önce de, Anneler günüydü.

Günler konusunda,

Hele ki, bu günlere özgü olarak "hatırlama" hal-i vaziyetine biraz kılım!

Tepkim yok, ama serzenişim var.

***

O da şu;

Bizleri, yani "evlatlarının" varlığına, dünyaya intikaline sebep olan.

Anne ve Babalar en büyük değerli varlıklarımız.

Sadece.

Bir günle onları hatırlama, yd etme ve sevmek gibi duygu hissiyatı.

Doğrusu bana "gülünç" gelmektedir...

Ki ifadesi bile, gülünçtür.

***

Dile kolay.

Evladı için,

Can paresi için,

Ömrü hayatını,

Bir nefes alabilmemiz için harcayan Yüce İnsanlara "bir günle" hatırlanma kabul değil.

Olmaz da.

***

Babalar da,

Anneler de, pek tabi ki diğer büyüklerimiz de.

Ecdatlarımız...

Aynı zamanda, evlatlar da.

Ne bir günle, hatırlanırlar.

Ne bir günle, sevgi paylaşımına vaki olmalılar.

***

Onlar.

Bizim için,

Sizin için.

Tüm evlatlar için;

Babalar ve anneler "yılın her günü, saati ve dakikası" içerisinde her daim anılmalı.

Kalbi derinlikte.

Yd edilerek saygı ve sevginin en yüksek dozu onlara gösterilmeli.

***

Velhasıl diyeceğim.

Varlığımın dünyaya intikaline sebep olan rahmetli babamın babalar günü kutlu olsun

Tabi ki,

Siz sevgili okurlarımın.

Ve tüm babaların, "babalar" günü kutlu olsun!

Rahmetli,

Babama hitaben yazıya başlarken karaladığım, iki dörtlük şiirle yazıya nokta koyuyorum.

Güzel bir hafta dileğiyle.

***

Baba Hasan!

Yüceldik,

Yükseldik ışığınla babam!

Yaşadığın,

Maruz kaldığın sıkıntılar ve çileler.

Heba olmadı.

Bilesin ki,

Her biri "terinle, hissiyatınla" öğüt oldu.

***

Beynimizde.

Fikri hayat anlayışımızda, rehberlik aldı.

Sen ulu bir çınardın.

Gölgende fidan olduk,

Bugün, dal budak saldık.

Nur içinde yat.

Ey sevgili koca çınar, baba Hasan!