Bu nasıl, Bir sorumluluk ve keyfiyet haz-ı? Yeter yahu.. Yuh be!.. Yetti, Yetmedi mi, bu karanlık günler? Nereye kadar, Saat başı yaşatılan Elektrik kesintisi.. Bezdirdiniz..
* * *
DEDAŞ.. TEİAŞ.. Ve diğer sorumlu kurumlar.. Şahsi, Babda bıktık sizin, zafiyetinize. Yerli Yersiz icra ettiğiniz, elektrik kesintisine ilişkin şikayet mercii olmaya. Vatandaş, Gördüğü ve yakaladığı yerde. Telefonda. Sanal ortamda, soruyor kesinti rezilliği ne olacak?
* * *
Şurası, Burası artık diyemiyorum. Kentin, Dört bir yanında, karanlık gün ve saatler yaşanıyor.. Onun için soruyorum.. Sahi, Ne olacak politize olmuş kurumun hal-i durumu? Ahali soruyor.. Varlık içerisinde bu yokluk niye?
* * *
Dört bir tarafı enerji barajlarıyla kaplı bir Diyarbakır varken.. Nasıl oluyor da elektrik fukarası. Hangi çağda yaşıyoruz. Kimse, Ahkam kesip kaçak elektrik yüzündendir bu kesintiler demesin. Verilmeyen enerjinin kaçağı olur mu?
* * *
Evimizde, Elektronik eşya, İşyerimizce çalışır cihaz kalmadı. Esnaf iş görmez. Mobilyacı, marangoz, kaynakçı, elektronik tamircisi, kepenk indirdi... Buzdolabı çalışmıyor. Kasabın yüzlerce kilo eti koktu. Kuyumcunun vitrini ışıksız. Sanayici, makine döndüremez. Resmi kurumlar, işlem yapamaz. Hastane, Ameliyatlarını yapmada imtina ediyor, tıbbi cihazlar ise kullanılamaz halde..
* * *
Tüm bu, Zulme dayalı hal-i vaziyet.. Tamamen, Ekonomik durgunluk ve ticari hareketsizliğine ikinci bir darbedir. Evet, Ne olacak bu hal?
* * *
Evlerde çamaşır ve bulaşık makinesi çalışmıyor. Televizyon izlenmiyor. Buzdolabı ise devre dışı, ev temizliği de bir başka bahara. Öğrenci ders göremiyor. Ev ahalisi karanlıkta.. Elektrik olmadığı için; çok katlı binalarda su sıkıntısı var. Velhasıl ev hanımları da; size isyan ediyor.
* * *
Beyler.. Kış mevsimi olur yağmur ve kar yüzünden elektrik kesilir. Son bahar olur fırtınalardan elektrik kesilir. Yaz olur, günlük-güneşlik olur, yine kesinti vuku bulur. Yani, zaman kaçırılmıyor. Dört mevsim, 12 ay Diyarbakırın elektriği kesik.. Hangi çağdayız. Taş devrinde miyiz! Bu nasıl, Bir hizmet ve görev sorumluluğudur ki, halka enerji yokluğu işkencesi yaşatılıyor.
* * *
Aslında, Yapılan bu zulüm bir nevi milli servete, darbe ve ihanettir. DEDAŞın, İdare koltuklarını işgal eden zevat. TEİAŞın, İdaresini elinde bulunduran zat.. Ve diğer alakalı yetkili ve idareciler.. Neden, Ağızlara gem vurulmuş, ketum vaziyettesiniz. Bir tekiniz dahi, Çıkıp ta bu sorunun nedenini, nasılını, niçinini, anlatmıyorsunuz? Bu cesaretsizlik, Zafiyetiniz nereye kadar devam edecek?
* * *
Ha şunu da ifade edeyim. Sakın, Ama sakın, şu bahaneleri üretmeyin. Trafolar eski. Hatlarımız eski. Kaçak kullanım var? TEİAŞın, Enerji hatlarında (Yüksek Gerilim Hatlarında) arıza yaşanıyor. Elden ne gelir.. Sakın bunları demeyin
* * *
Deseniz de, Karnımız tok, zaten inananı da pek yok. 2000 yılı öncesi gibi.. DEDAŞ, Diyarbakır Müessese Müdürlüğü mercek altına alınsın. Az önce, Bahanelerine malzeme olarak kullanabilecekleri etkenler incelensin. Trafolar için ne kadar para harcandı. Diyarbakırda kaç trafo değişti. Kaç trafo yenilendi. Enerji hatlarının yer altına alınması, değiştirilmesi, yenilenmesi.. Ve bunların neden olduğu kaçak oranı..
* * *
İnanıyorum ki, Yapılan harcama ve resmi kayıtlardaki veriler.. Bir değil, İki Diyarbakırın genel enerji hatları ve trafolarını karşılar nitelikte ortaya çıkacaktır.. Hatırlıyorum, Bundan birkaç sene öncesi.. Kimler kameraların karşısına geçmedi ki: Hangi genel müdür.. Tabi ki, hangi siyasimiz demedi ki, elektrik kesintileri tarih olacak diye.. Ama hala aynı terane..
* * *
Ne demişler, Polizite olmuş kurumdan ne hayır beklenir? Yıllarca, Siyasilerin rant musluğu olarak kullandıkları, Köy Hizmetleri.. Ne yazık ki, Buranın kapısına kilit vurulduktan sonra, DEDAŞa yöneldiler. Evet, Yeter, bıktırdınız bu elektrik kesintilerinden. Soruna, Nasıl çözüm bulacaksanız, bulun. Görevinizi yerine getirin.
* * *
Öyle, Ağam-paşam deyip, koltuklara gömülmeyin. Bir de, Lütfedin vatandaşların telefonlarına çıkın.. Şikayetleri, Dinleyin, anlatın tabi ki varsa söyleyebileceklerinizi.. En önemlisi; Halka gidin, semtleri gezin.. Tabi, o cesaret sizde varsa..
* * *
YAKUT ÖZGÜR VE ARAMIZDA!
Şike davasında, 8 tahliye kararı çıktı.. Önemli bir gelişme.. Tabi, Diyarbakır için de sevindirici gelişme.. Çünkü; Eski Başkan Abdurrahman Yakut ilk tahliye edilenler arasında.. Özgürlüklerine, 5 aydan buyana vurulan bir pranga vardı. Haklı-haksız.. Onu zaman ve davanın sonucu gösterecek. Ama, Vicdanlarda kısm-i noktada yarattığı bir tahribat vardı..
* * *
Sevgili dostum, Yakuta buradan geçmiş olsun derken, aramıza hoş geldin. Özledik seni. Üstada, Sormuşlar özgürlüğün tarifi var mı diye? Mümkün müdür, Kuşların kanatlarını çırpmadaki, gayenin tarifinde bulunmak.. O zaman, Özgürlük her bedele muktedirdir.. Lakin; tarifi yoktur..