GAZZE, SURİYE, TERÖR ve LOS ANGELES…
Eklenme: 1/20/2025 12:00:00 AM

Hamas ve terör devleti İsrail arasında sözde bir ateşkes anlaşması yapıldı ama hainlikte ve vahşette sınır tanımayan İsrail ateşkese rağmen terör eylemlerine her fırsatta devam edecek. Yine de ortada bir gerçek ve bu gerçek bir avuç Hamas mensubunun İsraile diz çöktürdüğü gerçeğidir! Sadece İsrail mi; onun arkasındaki Amerika ve Batılı devletler de Hamas karşısında diz çökmüştür! Tek bildikleri masumların üzerine bomba yağdırmak, göğüs göğüse çatışmaya gelince de ardına bakmadan kaçmak olan bu alçakların akıbeti bize sır değil .Bütün bunlara rağmen İsrail için çemberin daraldığını ve bu çemberin içinde kısa zamanda skıışıp boğulacağını kestirmek zor değil. Bütün mesele Gazzeyi unutmamak ve unutturmamak. Hal böyleyken utanmadan sıkılmadan Gazzeyi gündemden düşürmeye çalışanlar, bebek katillerini görmezden gelenler, emperyalizmin içimizdeki algı operasyonu aparatlarıdır; bunun böyle bilinmesi ve bu güruhun her fırsatta ifşa edilmesi lazım

Suriyedeki devrimin üzerinden bir aydan fazla bir zaman geçti. Yakılmış, yıkılmış bir ülke, bir milyona yakın ölüm ve milyonlarcası sürgünde bir halk. Yıkılmaz denilen bir rejim yıkılmış lakin bundan daha zor olan, 13 yılda meydana gelen büyük bir enkazın üzerine yeniden bir gelecek inşa etmek olsa gerek. Yıkmak kolay ama yapmak zordur. Yine de her zorluğun ardından bir kolaylık vardır düsturuna yaslanarak elden ne gelirse yapılacağına ve Suriyenin küllerinden yeniden doğacağına inancımız tam. Türkiye ve bölge ülkelerinin Suriyenin tekrar ayağa kalkmasına maddi, manevi desteklerini esirgemeyeceklerini umabiliriz. Yeni yönetimin Suriye halkının tamamına karşı merhametli yaklaşımı ise hem takdire şayan bir duruş hem de ülkenin birlik ve bütünlüğü için çok önemli stratejik bir devlet aklına işaret ediyor. Görünüşe göre içimizdeki Sebbihaların beklentilerinin aksine Suriyede yeni bir kaos, yeni bir çatışma riski en az seviyelerde seyrediyor. Hali hazırda görünen iki risk ise, İsrailin Suriye topraklarını işgali ve PYDnin hala silahlı varlığını sürdürmesidir. Suriyedeki yönetim boşluğu ve toparlanma süreci tamamlandığında bu iki sorunun da ivedi bir şekilde halledileceğini ön görebiliriz.

Bu topraklarda terörün modası geçeli çok oldu ama bunun farkına varamayanlar, zamanın ruhunu okumakta aciz kalanlar sanki başka bir alemde yaşamaya devam ediyorlar maalesef. Gerçeklerden kopuk bir şekilde, hala birileri ısrarla hayal satmaya çabalıyor. Kırk yıl dere tepe düz gittiniz ve geriye dönüp baktığınızda kat ettiğiniz yolun bir arpa boyu bile olmadığını görmediniz mi? Bu ülkenin ve coğrafyanın artık bu kamburu sırtından atmasının zamanı geldi de geçmiyor mu? Bu yüzden Bahçelinin başlattığı ve bugünlerde sayın Cumhurbaşkanının sıklıkla dillendirdiği silahların gömülme çağrısı bu ülke için, coğrafyamız ve bütün bir dünyanın geleceği için büyük önem arz etmektedir. Yeni bir dünya kuruluyor ve o dünyada güçlü bir şekilde yer almak için ilk olarak kendi iç sorunlarınızdan kurtulmanız gerekiyor. Bunun için de öncelikle terör belasına bir son vermek olmazsa olmazınızdır. Terör bitmezse, kurulacak dünyada yine bir parya, bir piyon olur ve ne ölü ne de diri olarak bir yüz yıl daha figüran rolüne mahkum olursunuz! bu nedenle ya silahlar gömülecek ya da

Melekler şehrini kim yaktı? Los Angelestaki bir türlü söndürülemeyen yangın üzerine çok konuşuldu, yazıldı. Doğa şartları ve şiddetli rüzgar yangına müdahaleyi zorlaştırmıştır kuşkusuz. Kesin olan şu ki, birileri Amerikayı fena yaktı! Amaçları tam olarak neydi bilemiyoruz ama Amerikan devletinin yangına müdahalede çok yetersiz ve kelimenin tam anlamıyla aciz kaldığını ibretle izledik. Sanki dünyaya, Amerikanın devrinin kapandığının ilanı gibi bir mesaj verildi. Dünya devletleri mesajı alabildi mi, o ayrı mesele tabi. Başka bir ibretlik durum da, geçen yıl ülkemizdeki yangınlar için kader denildiğinde, kader değil beceriksizlik diyen bazı memleket düşmanlarının, Los Angelestaki yangın karşısında kadere sığınmaları oldu! Memlekette hakim-savcı kesilenler, Amerika mevzu bahis olduğunda avukatlığa soyunmakta beis görmediler. Allah müstehakınızı versin, ne diyelim!