BİRİNCİ KELİME: EL-EMEL. Yani, rahmet-i İlhiyeden kuvvetli ümit beslemek.

Evet, ben kendi hesabıma aldığım derse binaen, ey İslm cemaati! Müjde veriyorum ki: Şimdiki lem-i İslmın saadet-i dünyeviyesi, bhusus Osmanlıların saadeti ve bilhassa İslmın terakkisi onların intibahıyla olan Arabın saadetinin fecr-i sadıkının emreleri inkişafa başlıyor. Ve saadet güneşinin de çıkması yakınlaşmış. Yesin rağmına olarak ben dünyaya işittirecek HAŞİYE-1 derecede kanaat-i katiyemle derim:

İstikbal, yalnız ve yalnız İslmiyetin olacak. Ve hkim, hakaik-i Kurniye ve imaniye olacak.

Bu dvma çok burhanlardan ders almışım. Şimdi o burhanlardan mukaddematlı bir buçuk burhanı zikredeceğim. O burhanın mukaddematına başlıyoruz:

İslmiyet hakaiki hem mnen, hem maddeten terakki etmeye kabil ve mükemmel bir istidadı var.

Birinci cihet olan mnen terakki ise: Biliniz, hakik vukuatı kaydeden tarih, hakikate en doğru şahittir. İşte, tarih bize gösteriyor. Hatt, Rusu mağlp eden Japon Başkumandanının İslmiyetin hakkaniyetine şehadeti de şudur ki:

Hakikat-i İslmiyetin kuvveti nispetinde, Müslümanlar o kuvvete göre hareket etmeleri derecesinde ehl-i İslm temeddün edip terakki ettiğini tarih gösteriyor. Ve ehl-i İslmın hakikat-i İslmiyede zaafiyeti derecesinde tevahhuş ettiklerini, vahşete ve tedennye düştüklerini ve hercümerc içinde bellara, mağlbiyetlere düştüklerini tarih gösteriyor. Sair dinler ise bilkistir

Eğer biz ahlk-ı İslmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemltını eflimizle izhar etsek, sair dinlerin tbileri, elbette cemaatlerle İslmiyete girecekler; belki küre-i arzın bazı kıtaları ve devletleri de İslmiyete dehlet edecekler

Ey bu Cmi-i Emevdeki kardeşlerim gibi lem-i İslmın cami-i kebirinde olan kardeşlerim! Siz de ibret alınız. Bu kırk beş senedeki bu dehşetli hadisattan ibret alınız. Tam aklınızı başınıza alınız, ey mütefekkir ve akıl sahibi ve kendini münevver telkki edenler!

Hsıl-ı kelm: Biz Kurn şakirtleri olan Müslümanlar, burhana tbi oluyoruz, akıl ve fikir ve kalbimizle hakaik-i imaniyeye giriyoruz. Başka dinlerin bazı efradları gibi ruhbanları taklit için burhanı bırakmıyoruz. Onun için akıl ve ilim ve fennin hükmettiği istikbalde, elbette burhan-ı aklye istinat eden ve bütün hükümlerini akla tespit ettiren Kurn hükmedecek.

Hem de İslmiyet güneşinin inkişafına ve beşeri tenvir etmesine mümanaat eden perdeler açılmaya başlamışlar. O mümanaat edenler çekilmeye başlıyorlar. Kırk beş sene evvel o fecrin emreleri göründü. Yetmiş birde fecr-i sdık başladı veya başlayacak. Eğer bu fecr-i kzip de olsa, otuz-kırk sene sonra fecr-i sdık çıkacak.

Evet, hakikat-i İslmiyetin mazi kıtasını tamamen istilsına sekiz dehşetli mniler mümanaat ettiler.

Birinci, ikinci, üçüncü mniler: Ecneblerin cehli ve o zamanda vahşetleri ve dinlerine taassuplarıdır. Bu üç mni, mrifet ve medeniyetin mehasini ile kırıldı, dağılmaya başlıyor.

Dördüncü ve beşinci mniler: Papazların ve ruhan reislerin riyasetleri ve tahakkümleri ve ecneblerin körü körüne onları taklit etmeleridir. Bu iki mni dahi fikr-i hürriyet ve meyl-i taharr-i hakikat nev-i beşerde başlamasıyla, zeval bulmaya başlıyor.

Altıncı, yedinci mniler: Bizdeki istibdat ve şeriatın muhalefetinden gelen s-i ahlkımız mümanaat ediyordular. Bir şahıstaki münferid istibdat kuvveti şimdi zeval bulması, cemaat ve komitenin dehşetli istibdadlarının otuz-kırk sene sonra zeval bulmasına işaret etmekle ve hamiyet-i İslmiyenin şiddetli feveranı ile s-i ahlkın çirkin neticeleri görülmesiyle bu iki mni de zeval buluyor ve bulmaya başlamış. İnşaallah tam zeval bulacak.

Sekizinci mni: Fünun-u cedidenin bazı müspet mesili, hakaik-i İslmiyenin zahir mnlarına muhalif ve muarız tevehhüm edilmesiyle, zaman-ı mazideki istilsına bir derece set çekmiş. Mesel, küre-i arza emr-i İlh ile nezarete memur Sevr ve Ht namlarında iki ruhan melikeyi dehşetli cismn bir öküz, bir balık tevehhüm edip, ehl-i fen ve felsefe hakikati bilmediklerinden, İslmiyete muarız çıkmışlar.

Bu misal gibi yüz misal var ki, hakikati bilindikten sonra, en muannid feylesof da teslim olmaya mecbur oluyor. (Hatt Risale-i Nur, Mucizat-ı Kurniyede, fennin iliştiği bütün yetlerin herbirisinin altında Kurnın bir lema-i iczını gösterip, ehl-i fennin medar-ı tenkit zannettikleri Kurn-ı Kermin cümle ve kelimelerinde fennin eli yetişmediği yüksek hakikatleri izhar edip en muannid feylesofu da teslime mecbur ediyor. Meydandadır, isteyen bakabilir. Ve baksın, bu mni, kırk beş sene evvel söylenen o sözden sonra nasıl kırıldığını görsün.)

Evet, bazı muhakkıkn-i İslmiyenin bu yolda telifatları var. Bu sekizinci dehşetli mnianın zr ü zeber olacağına dair emareler görünüyor.

Evet, şimdi olmasa da, otuz-kırk sene sonra fen ve hakiki mrifet ve medeniyetin mehasini, bu üç kuvveti tam teçhiz edip, cihazatını verip, o sekiz mnileri mağlp edip dağıtmak için taharr-i hakikat meyelnını ve insafı ve muhabbet-i insaniyeti, o sekiz düşman taifesinin sekiz cephesine göndermiş. Şimdi onları kaçırmaya başlamış. İnşaallah, yarım asır sonra onları darma dağın edecek.

Evet, meşhurdur ki: En kat fazilet odur ki, düşmanları dahi o faziletin tasdikine şehadet etsin.

Devam edecek