Aziz kardeşlerim,

Yakınınızda bulunmakla çok bahtiyarım. Sizin hayalinizle ara sıra konuşurum, müteselli olurum. Biliniz ki, mümkün olsaydı, bütün sıkıntılarınızı keml-i iftihar ve sevinçle çekerdim. Ben, sizin yüzünüzden Ispartayı ve havlisini taşıyla, toprağıyla seviyorum. Hatt diyorum ve resmen de diyeceğim: Isparta hükümeti bana ceza verse, başka bir vilyet beni beraet ettirse, yine burayı tercih ederim.

Evet, ben üç cihetle Ispartalıyım. Gerçi tarihçe ispat edemiyorum; fakat kanaatım var ki, İsparit nahiyesinde dünyaya gelen Saidin aslı buradan gitmiş. Hem Isparta vilyeti öyle hakik kardeşleri bana vermiş ki; değil Abdülmecid ve Abdurrahman, belki Saidi onların herbirisine maalmemnuniye feda eylerim.

Tahmin ederim, şimdi küre-i arzda Risale-i Nur şakirtlerinden, kalben ve ruhen ve fikren daha az sıkıntı çeken yoktur. çünkü kalb ve ruh ve akılları iman-ı tahkik nurlarıyla sıkıntı çekmezler. Madd zahmetler ise, Risale-i Nur dersiyle hem geçici, hem sevaplı, hem ehemmiyetsiz, hem hizmet-i imaniyenin başka bir mecrda inkişafına vesile olmasını bilerek şükür ve sabırla karşılıyorlar. İman-ı tahkik dünyada dahi medar-ı saadettir diye halleriyle ispat ediyorlar. Evet, Mevl görelim neyler, neylerse güzel eyler deyip, metinne bu fni zahmetleri bki rahmetlere tebdile çalışıyorlar.

Cenb-ı Erhamürrhimn, onların emsallerini çoğaltsın, bu vatana medar-ı şeref ve saadet yapsın ve onları da Cennetül-Firdevste saadet-i ebediyeye mazhar eylesin. min.

Said Nurs

* * *

Bayramınızı tekrar tebrikle beraber, sureten görüşemediğimize teessüf etmeyiniz. Bizler hakikaten daima beraberiz; ebed yolunda da inşaallah bu beraberlik devam edecek. İman hizmetinizde kazandığınız ebed sevaplar ve ruh ve kalb faziletler ve sevinçler, şimdiki geçici ve muvakkat gamları ve sıkıntıları hiçe indirir kanaatindeyim. Şimdiye kadar, Risale-i Nur şakirtleri gibi çok kuds hizmette çok az zahmet çekenler olmamış.

Evet, Cennet ucuz değil. İki hayatı imha eden küfr-ü mutlaktan kurtarmak, bu zamanda pek çok ehemmiyetlidir. Bir parça meşakkat olsa da şevk ve şükür ve sabırla karşılamalı. Madem bizi çalıştıran Hlıkımız Rahm ve Hakmdir; başa gelen herşeyi rıza ile, sevinçle, rahmetine, hikmetine itimatla karşılamalıyız.

Said Nurs

* * *

Bu defaki küçük müdafaatımda demiştim:

Risale-i Nurdaki şefkat, hakikat, hak, bizi siyasetten men etmiş. çünkü msumlar belya düşerler; onlara zulmetmiş oluruz. Bazı ztlar bunun izahını istediler. Ben de dedim:

Şimdiki fırtınalı asırda gaddar medeniyetten neşet eden hodgmlık ve asabiyet-i unsuriye ve umum harpten gelen istibdadat-ı askeriye ve dalletten çıkan merhametsizlik cihetinde öyle bir eşedd-i zulüm ve eşedd-i istibdadat meydan almış ki, ehl-i hak, hakkını kuvvet-i maddiye ile müdafaa etse, ya eşedd-i zulüm ile, tarafgirlik bahanesiyle çok bçareleri yakacak; o hlette o da azlem olacak ve mağlp kalacak. çünkü, mezkr hissiyatla hareket ve taarruz eden insanlar, bir iki adamın hatasıyla yirmi otuz adamı, di bahanelerle vurur, perişan eder. Eğer ehl-i hak, hak ve adalet yolunda yalnız vuranı vursa, otuz zayiata mukbil yalnız biri kazanır, mağlp vaziyetinde kalır. Eğer mukabele-i bilmisil kaide-i zalimnesiyle, o ehl-i hak dahi bir ikinin hatasıyla yirmi otuz biçareleri ezseler, o vakit, hak namına dehşetli bir haksızlık ederler.

İşte, Kurnın emriyle, gayet şiddetle ve nefretle siyasetten ve idareye karışmaktan kaçındığımızın hakik hikmeti ve sebebi budur. Yoksa bizde öyle bir hak kuvveti var ki, hakkımızı tam ve mükemmel müdafaa edebilirdik.

Hem madem herşey geçici ve fnidir ve ölüm ölmüyor ve kabir kapısı kapanmıyor. Ve zahmet ise rahmete kalb oluyor. Elbette biz sabır ve şükürle tevekkül edip sükt ederiz. Zarar ile, icbar ile süktumuzu bozdurmak ise, insafa, adalete, gayret-i vataniyeye ve hamiyet-i milliyeye bütün bütün zıttır, muhaliftir.

Hülsa-i kelm: Ehl-i hükmetin ve ehl-i siyasetin ve ehl-i idarenin ve inzibatın ve adliye ve zabıtanın bizimle uğraşacak hiçbir işleri yoktur. Olsa olsa, dünyada hiçbir hükmetin müdafaa edemediği ve aklı başında hiçbir insanın hoşlanmadığı küfr-ü mutlak ve dehşetli bir tun-u beşer ve maddiyunluktan gelen zındıkanın taassubuyla, bir kısım gizli zındıklar şeytanetiyle bazı resm memurları aldatarak evhamlandırıp, aleyhimize sevk etmek var. Biz de deriz:

Değil böyle bir kaç vehhamı, belki dünyayı aleyhimize sevk etseler, Kurnın kuvvetiyle, Allahın inyetiyle kaçmayız. O irtidatkr küfr-ü mutlaka ve o zındıkaya teslim-i silh etmeyiz!

Said Nurs

* * *

Aziz, sıddık kardeşlerim,

Sizin sebat ve metanetiniz, masonların ve münafıkların bütün plnlarını akm bırakıyor.

Evet, kardeşlerim, saklamaya lüzüm yok. O zındıklar, Risale-i Nuru ve şakirtlerini tarkate ve bilhassa Nakş tarkatine kıyas edip, o ehl-i tarkati mağlp ettikleri plnlar ile bizleri çürütmek ve dağıtmak fikriyle bu hücumu yaptılar.