EMİRDAĞ LÂHİKASI
Eklenme: 6/4/2012 12:00:00 AM

Hatt hiç beni görmeyen, bilmeyen bir ve iki, üç yaşında çocuklar yalın ayak dikenler içinde koşa koşa paytona yetişiyorlar. Büyük adamlar gibi temenna edip elinizi öpelim derlerdi. Bu hle hem ben, hem kardeşlerim ve görenler hayret ediyorduk. Bu hal bir mahalleye mahsus değil, her tarafta hatt köylerinde aynı hal devam ediyordu.

Beni aldatmayan bir htıra-i hakikat ile benim ve arkadaşlarımın kanaatimiz geldi ki, bu masum taifenin masumiyetleri cihetiyle, sevk-i fıtr denilen bir hiss-i kablelvuku ile, Risale-i Nurun bu memlekette masum çocuklara ve kendilerine çok manfaati olacak diye, akıl ve fikirleri derketmediği halde, o masumane his ile Risale-i Nurun bu memlekette masum çocuklara ve kendilerine çok menfaati olacak diye, akıl ve fikirleri derketmediği halde, o masumane his ile Risale-i Nurun mnası itibariyle tercümanına, annesine yalvarmasından ziyade bir iştiyak ile koşuyorlardı

Biz de bir hiss-i kablelvuku ile hissediyoruz ki, ileride bu küçük masum mahluklarda büyük nurcular çıkacak. Ve ileride nurun has şkirdleri olacak ki, bu vaziyeti gösteriyorlar.

Ben de bu nevi küçücük masumları, evldım olmadığından evld-ı maneviye olarak dualarıma umumen dahil ettim. Her sabah bunları da Nur Talebeleri ile beraber dualarımda yd ediyorum.

Hem onlardan bir yaşındaki musumu, kırk yaşındaki lkayd bir adama tercih etmeye sebep, bunlar günahsız ve samimi bir alka göstermesinden elbette onları sevk eden bir hakikat var. Ben de o cihetten onları; büyüklere temenna ettiğim gibi, onların temennalarına cidd mukabele ediyorum.

Hem masumiyetleri, hem ileride tam Nurcu olmalarına binaen, dualarını kendi hakkımda makbul olacak diye onlara derdim: Madem siz benim evld-ı mneviyem oldunuz. Ben de size dua ediyorum. Siz de günahınız olmadığı için, duanız benim hakkımda inşallah makbuldür. Siz de bana dua ediniz. çünkü ziyade hastayım derdim. Ben ve benim yanımdaki kardeşlerimin kuvvetli bir ihtimal ile kanaatımız geliyor ki, masonlar ve zındıkların plnı ile bolşevizm tarzında gençleri terbiye etmek için bir vakit bazı mektepler açıldığı ve sonra değişen bu mekteplerle gençleri ifsada çalıştıklarına mukabil, İslmiyetin kahraman bayraktarı olan Türk milletinin masum küçük yavruları, nuran bir intibah ve bir hiss-i kablelvuku ile nurlardan ders almaları gençlerin başına gelen o belya karşı bir mukabeledir ki, inşallah o yavruların hem kendileri, hem gençler, mason ve zındıkların şerlerinden kurtulmasına bir işarettir ki, bu acib vaziyeti gösteriyorlar.

Said Nurs

* * *

Aziz, Sıddık Kardeşlerim ve Mnev

Medresetüz-Zehranın Nur Şkirdleri!

Ben Ispartaya geldiğim vakit, Ispartada İmam-Hatip ve Viz mektebinin açılacağını haber aldım. O mektebe kayıt olacak talebelerin ekserisi Nurcu olmaları münasebetiyle o mektebin civarında gayr-i resm bir srette bir Nur Medresesi açılıp, o mektebi bir nevi Medrese-i Nuriye yapmak fikriyle bir htıra kalbime geldi. Bir-iki gün sonra güya bir ders vereceğim diye etrafta şyi olmasıyla o dersimi dinlemek için rical ve nisa kafilelerinin etraftan gelmeleriyle anlaşıldı ki, böyle nim-resm ve umum bir Mederese-i Nuriye açılsa o derece kalabalık ve tehacüm olacak ki, kabil olmayacak.

Afyonda mahkemeye gittiğimiz vakitki gibi pek çok lüzumsuz içtimalar olmak ihtimali bulunduğundan o htıra terkedildi. Kalbe bu ikinci hakikat ihtar edildi. Hakikat da şudur:

Herbir adam eğer hanesinde dört-beş çoluk çocuğu bulunsa kendi hanesini bir küçük Medrese-i Nuriyeye çevirsin.

Devam edecek