EMİRDAĞ LÂHİKASI II
Eklenme: 8/28/2012 12:00:00 AM

Vasiyetnamenin Bir Zeyli

Eşref Edibin neşrettiği Tarihçe-i Hayatın otuzuncu sahifesindeki Saidin hususiyetlerinden altı nümunesinden yedinci nümunesi ki, mukabelesiz hediyeyi ömründe kabul etmemek, kanaat ve iktisada istinaden, şiddet-i fakriyle beraber altmış-yetmiş sene evvelki kendi talebelerinin tyinatını da kendisi verdiği acib vaziyetin şimdiki bir misli ve bir sırrı kaç senedir anlaşıldı diye vasiyetnamenin hirinde bunu yazmanın zamanı geldi.

Evet, şiddet-i fakr ve istiğna ile hediye almamakla beraber Cenb-ı Hakka hadsiz şükür olsun ki, yasak olmayan daktilo makinesi ile intişar eden Risale-i Nurun verdiği sermaye ile şimdi mnev Medresetüz-Zehranın dört-beş vilyetinde hayatını Risale-i Nura vakfeden ve nafakasına çalışmaya zaman bulamayan fedakr Nur Talebelerinin tyinatına acb bir bereketle kfi gelen ve Nur nüshalarının fiatı olan o mübarek sermayeyi ben öldükten sonra da o hlis fedakr kardeşlerime vasiyet ediyorum ki, altmış-yetmiş sene evvelki kidemi yetmiş sene sonraki şimdiki düsturlarıma aynen tatbik etsinler. İnşallah Risale-i Nurun tab serbestiyeti olsa, o düstur daha fazla inkişaf eder.

Medr-ı hayrettir ki, o eski zamanda evkaftan beş talebenin tyinatını Vanda Eski Said kabul etmiş, o az para ile bzan talebesi yirmiye, otuza, altmışa kadar çıktığı halde kendi talebelerinin tyinatını kendisi veriyordu. O kanaat ve iktisadın bereketiyle ve kendi beş-altı mavzer tüfeğini satmakla istiğna kidesini bozmadı. O zaman meşhur Thir Haşa gibi çok yardımcılar varken kidesini bozmadı. O altmış-yetmiş senelik düstr-u hayatının bir işaret-i gaybiye ile altmış-yetmiş sene sonra o kanaat ve istiğnanın bir meyvesi inayet-i İlhiye ile ihsan edildi ki, o kadar mahkemeler ve yasaklar ve müsadereler ve eski hurufla izin vermemekle beraber, kaç senedir dört-beş vilyet vüsatindeki mnev Medresetüz-Zehranın fedakr talebelerinin tyinatını Risale-i Nur kendisi hediye etti.

Halbuki, o nüshaların bir kısm-ı mühimmini hediye olarak mukabelesiz etrafa ve lem-i İslm ve Avrupaya gönderdiği ve elindeki nafakasını Nurun teksirine sarfettiği halde, yine Nurun nüshaları acib bir tarzda hem kendine, hem o hlis fedakrlarına kfi gelmesi, eski zamandaki işaret-i gaybiyesinin bir güzel meyvesi ve bir hikmeti olduğuna katiyyen kanaatim geldiğinden vasiyetnamemin hirinde beyan ediyorum:

Bu vasiyetname benden sonra bhaki kalan tyinat içinde de konulsun, t ki bzı insafsız insanlar Bu Said günde beş-on kuruşla yaşadığı ve kimseden para almadığı halde şimdiki mirası yüzer lira görünüyor, nerede buldu? dememek için bu hakikatı izhar etmek münasib olur.

Şimdi mnev evltlarım, fedakr hizmetkrlarım olan Zübeyr, Ceyln, Sungur, Bayram, Hüsnü, Abdullah, Mustafa gibi ve has ve hlis Nurun kahramanları olan Hüsrev ve Nazif, Tahir, Mustafa Gül gibi zatların nezaretinde o düsturumun muhafaza edilmesini vasiyet ediyorum.

Said Nurs

[Bazı gazetelerde çıkan yalanlar hakkındaki bir tekzibi bera-yı malmat gönderiyoruz.]

Bazı muhalif gazeteler, Risale-i Nur talebelerine tekrar tarkat kurmuşlar ittihamını yaptıklarını gördük. Bunun hakikatle hiçbir alkası yoktur. Bu husus Risale-i Nur dvasını gören 10a yakın Ağır Ceza Mahkemesinin katiyyet kesbetmiş kararıyla sbittir.

Devam edecek