Emirdağ Lahikası
Eklenme: 1/14/2012 12:00:00 AM

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvel: Husrevle bir ruh iki cesed ve kendisi, bahadır biraderiyle Nur hizmetinde çok ehemmiyetli mevki alan kahraman Rüştünün acb bir el makinesini Nurlar için celbine çalışması, ehemmietli bir fütuhat-ı Nuriyenin mukaddemesidir. İnşallah, yine Nurlar, Nurcuların, lyık elleriyle kalemleri gibi tab ve neşredilecek; yabani ve lyık olmayanlara muhtaç olmayacak. Fakat herşeyden evvel sıhhatlı ve yanlışsız ve güzel bir tarzda makine ile, mümkün ise evvel eski harfle yazılsa, sonra yeni harfle daha münasiptir. Sizlerin isabetli tedbirinize havale ediyoruz.

Saniyen: Konyalı Sabrinin Refete yazdığı mektubunu gördüm, ondan bildim ki; bu Sabri, öteki Sabri gibi hayet hlis ve samim ve çalışkan bir Nurcudur. Bin Brekllah hem ona, hem onu teşvik ve teşc eden ve hocaların yüzlerini ak eden Konya limlerine. Başta müfessir mübarek Hoca Vehbi olarak onlara ve oradaki Nur şkirdlerine çok selm ederiz ve bu mübarek şuhur-u selsede dualarını isteriz.

Said Nurs

Aziz, SıddıkKardeşlerim!

Sekiz sene çoluk ve çocuğuyla sadakatle bana hizmet eden; ve evld ve ahfad ve refika ve damatlariyle Nurlara cidd çalışan; ve ders ve vaazlarını bütün Nurlardan veren; ve vefatından on dakika evvel dünyaca en ehemmiyetli vasiyeti, kendinin Nur Risalelerini tekmil için Şamlı Hfıza rica eden, vefatından iki gün evvel bana mektup yazıp benim aynı vakitte Savayı Barlaya tercih ederek Sava mezaristanında defnimi arzu ettiğimi sizlere yazdığımı sadakatin kerametiyle hissedip bana mukabele ve itiraz tarzında o mektubunda der:

Sen Barlayı ikinci vatanımdır dediğin halde, neden ona gelmiyorsun, başka yerleri tercih edersin? İbtida-ı medrese-i Nuriye Barladır, senin mezarın orada olmalı. diye bana ihtar etti. İki gün sonra -size yazdığım daha size yetişmeden- onun mektubunu, hem Şamlı Hfız ikinci sahifesinde yazdığı vefat haberini aldığım merhum Muhacir Hfız Ahmedin (R.H.) dünyadan göçmesi, aynen Abdurrahman gibi beni çok sarstı, ağlattırdı, İnnallahiveinnaileyhiraciune dedirtti. Binler rahmet onun ruhuna insin.. min! Kabri de hanesi gibi Kurn ve Nurun bir menzili olsun.. min! Şüphem kalmadı ki; bu zhir sadakat kermeti, Nurcuların manla kabre gireceklerini isbat ediyor ve hüsn-ü htimeye mazhardırlar. Benim tarafımdan onun akrabasına tziye ediniz.. Ve ben bütün dualarımda onu hissedar ediyorum diye tebliğ ediniz.

Saniyen: Kardeşimiz Refet bana yazıyor ki: İstanbulda Nurlara çok ihtiyaç var ve ekmek gibi herkes muhtaçtır. Ve kardeşlerimizden ve Nurlarla çok alkadar ve çok okumuş ve Nurcu olan Yeşil Şemseddin, Nurun hakikatlarından ders verdiğinden; vazında binlerle adam bulunur.

Hem Refet der: Bundan anlaşılıyor ki; Risale-i Nur, bu millete her gün ekmek gibi lzımdır.

Hem bir kısım Nurları, ehemmiyetli ztlara vermiş ve Zülfikar-ı Mucizatın benim tashihimden geçmiş bir nüshasını istiyor. Umuma birer birer selm ve dua ederiz ve dualarını isteriz.

Said Nurs

Husrevi tashihde ve tevzde ve tedbirde ve muhaberede ve Nurların neşir ve yetiştirmesinde tebrik; ve muvaffakıyetine dua ederiz. Bu ehemmiyetli vazifelerle beraber; yine o şirin ve parlak kaleminin yazılarını çok nüshalarda görüyoruz; hem müstakil nüshaları da yazıyor, mektubundan anlıyorum.

Şimdi birden medrese-i Nuriyenin (Sava) -Hacı Hfız Mehmed, merhum Hfız Mehmed ve kardeşleri ve Mehmedleri ve Ahmedleri ve msum Nurcuları ve mübarek ihtiyar ve sir kahramanları- şkirdlerini düşündüm. Hayatım müddetince ona yakın olmak bütün canımla istedim ve vefaattan sonra onların mezaristanında defnolmamı arzuladım.

Birden ihtar edildi ki:

Gerçi Medresteüz-Zehranın merkezi olan Isparta Vilyetinde maddeten bulunmak çok cihetle faideli, saadetlidir; fakat Nurun mesleği ve Nurcuların meşrebi cihetiyle daima berabersiniz. Zaman ve mekn, perde olamazlar. Şarkta, garpta, şimlde, cenupta dünyada, berzahta bulunsanız, mnen bir mecliste, beraber sayılırsınız. Onların mnev yardımları daima birbirine oluyor ve sana da gelir. diye beni teskin etti.

Devam edecek