Emirdağ Lahikası
Eklenme: 1/20/2012 12:00:00 AM

Benim yanıma çok defa gelen bu hemşirelerimin msum evldları, Nur şkirdlerinden msumlar dairesinde dahildirler ve çok defa hatırlıyorum.

Hadsiz şükür ve hamd ü sena ediyorum ki; sizlerin bu mektuplarınız, hem Husrev ve arkadaşlarına ve makinelerine, hem Nazif ve yardımcılarına ve makinesine ve bu kuds yeni hizmette devam edebilmelerine ait sıkıcı çok endişelerimi izale ettiler. Binler Elhamdülillh.

Hatt mektuplarınızı aldığımdan bir gün evvel, araba ile gezmeğe çıkmıştım. Birden, Kurnın medhine mazhar olan hüdhüd-ü Süleyman kuşu bir müjde vermek istiyor gibi onbeş dakika kadar yolumuzu tkiben sağa ve sola ve yola konup, uçup, yine gelip; hiç bu acib tarzı görmediğimiz surette, kanaatım geldi ki, yarın beni mesrur edecek bir haber alacağım.Beni gezdiren Nureddine dedim.O da benim gibi o kuşun o garib vaziyetinden hayret ediyordu. Birden biz onun sırrını ifşa ettiğimizden kayboldu.

İkinci gün, hem tesellikr Nazifin mektubunu ve makinesinin yeni mahsulünü, hem Abdurrahman Salhaddinin medr-ı merak mektubunu ve bana şapka için Ankarada sıkıntı veren vli Nevzatın intihariyle, kendi tokadını ve cezası kendi eliyle verilmesini ve Zülfikar hizmetine hiç bir taarruz olmadığını ve devam ettiğini; hem Medresetüz-Zehranın kahramanları hiç telş etmeyerek Zülfikata devamlarını ve hakikat-ı hli beyan etmelerini; ve çok alkadar olduğum Atabey kahramanlarının ve Lütfi vrislerinin ve büyük merhum hfız Alinin vekil ve vris ve hizmet-i Nuriyede muktedir arkadaşlarının, Tahir ve Abdullah çavuşun tebrik mektuplarını ve Ali Köyünün imamı Alinin bu yeni taarruzda pek merdane ve Nur Şkirdlerine lyık bir tarzda ve hükmette suallerine karşı mnidar ve hakikatlı cevaplarını aldım ve dedim: İşte hüdhüdün müjde sözü doğru çıktı.

Nasılki As-yı Msa Risalesi tabiatta boğulanları dalletten kurtarıyor ve bu zamanda herkese, hususan şüpheye ve inkra düşanlere lzımdır ve tiryakdır; öyle de: Zülfikar, ehl-i mana ve ehl-i ilme ve bilhassa hfızlara elzemdir. Her bir hfız-ı Kurn, bu mecmuaya bu zamanda şiddetle ihtiyacı var. Kurnın kırk vecihle icazını beyan eden bu eser, her hfızın elinde bulunmalı.

Şimdiye kadar hiç bir zaman tarih göstermiyro ki, Risale-i Nur gibi, pek çok taifelere ve mesleklere hücum eden, bu derece, pek az ve hafif tenkidle kurtulmuş olsun. Hatt yüz derece daha az zahmetle, yüz derece kuds hizmet ve mücahede mukabilinde, küçük ve muvakkat ve netice itibariyle hayırlı bir iki hapis ve iki üç inayetli ve fütuhatlı musibet gördüler.

Umuma binler selm ve muvaffakıyetlerine dua.

Kanaatim geliyor ki; bu sıralarda biz, Zülfikarı ve As-yı Msayı pek çok teksir etmeye mecbur olduğumuz hengmda; ve temiz olmayan matbaacılar dahi çekinmeleri aynı zamanda bu acib makina kolayca elimize verilmesi, o iki mecmuanın makbuliyetine bir işaret-i gaybiye ve inayet-i İlhiyetinin bir hrika ikramıdır ve Nurların kerametidir.

Evet, bir di mektubum için Kim yazmış?diye sekiz defa bana resmen sıkıntı ve eziyet verildiği aynı zamanda, sekizyüz sahifeyi binbeşyüz nüshaya ve bir milyon sahifelere çıkaran o makine, elbette gaybdan imdadımıza gelmiş Nurcu ve bin kalemli bir ktiptir. Onun için bzı sahifeleri sönük çıksa, zarar yoktur. Parlak kısmı, bize şimdilik yeter. İyi okunmayan kısmı, ayrı yapılsın; sonra elmas kalemliler, herbiri bir-iki nüshayı ıslah etsin.

Bir zaman bir memlekete şimendifer geldiği vakit, arabacılar telş edip dediler: Bizim sanatımız bozuldu. Halbuki şimendiferin gelmesiyle memlekette faaliyet çoğaldığından, faytonculuğa iki kat ziyade ihtiyaç olmuş. İnşallah, onun gibi Nur yazıcıları değil tevakuf, belki daha ziyade yazı ile defter-i amllerine hasenat kaydedecekler.

Devam Edecek