Mektup: 33
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Şimdi bir halimi size beyan etmek lzım geliyor t başka sebepler sizi müteessir etmesin. O hal de şudur:
Bu yirmi sene tazyik neticesi, ehemmiyetli ve müzmin bir hastalık bana rız olmuş. Zaten eskiden beri o hastalığın esası bende vardı ki, ona merdümgirizlik, yani, insanlardan çekinmek, temas etmemek, temastan müteessir olmak... Hatt şimdi en hafif ruhlu bir kardeşim, bir şakirdimle görüşmeyifakat Risale-i Nur hizmetine ait olmamak şartıylaruhum kaldırmıyor. Hatt dostne bakmaktan cidden müteessir oluyorum. Bu ehemmiyetli halde insanların bana karşı zulüm ve cinayetleri bir vesile olduğu gibi, inayet-i İlhiye ve kaderin adaleti ve hizmet-i imaniyedeki ihlsın muhafazası en ehemmiyetli bir sebeptir ki, hem zulm-ü cinayet-i beşeriyeyi hiçe indiriyor, hem bu hastalığı tam bana sevdiriyor, sabır ve tahammül verir. Nasıl ki insanlar evham yüzünden beni temastan men ede ede sbıma dokundurdular; inayet-i İlhiye dahi, hizmet-i imaniyedeki ihlsı kırmamak ve tasannukrne hodfuruşluk vaziyetine girmeye mecbur etmemek ve ziyade hüsn-ü zan edenlerin karşısında beni tekellüflere ve gösterişlere mecbur etmemek ve bu zamanda çok tesir eden şahsıma karşı teveccüh, muhabbet ve hizmete zarar veren kendini makam sahibi göstermek vaziyetinden kurtarmak ve Kurndan gelen Risale-i Nurun elmas gibi hakikatlerini bana mletmekle cam parçalarına indirmemek hikmetleriyle, Cenb-ı Erhamürrhimn bana bu hastalığı vermiştir. Ben, Cenb-ı Hakka şükrediyorum. Siz de müteessir olmayınız, memnun olunuz. Fakat fıtr teellümlere karşı, tahammülüm için duanıza muhtacım.
Aziz kardeşlerim, bize teslim olunan kitaplarımın yaldızlı kaplı büyük mecmualardan bir kısmına baktım, gördüm ki: Nur, gül fabrikalarının elmas kalemleriyle yazdıkları risaleler, o yaldızlı kaplar içinde bazan on beş yirmi risale içinde bulunan mecmualar o kadar güzel birer elmas kılıç hükmünde düşmanlarına karşı kendilerini büyük makamlarca ve mahkemelerde müdafaa etmek hikmetiylehiçbir sebep yokken, birden bire Risale-i Nuru büyük mecmualar tarzında yaptırmaya hapsimizden beş ay evvel başladıkbunda büyük bir inayet-i İlhiye olduğuna şüphem kalmadı ve feylesofların mağlbiyetinin hikmetini anladık. çünkü içtimada eczaların kuvvetinden çok ziyade bir kuvvet, hususan müdafaa vaktinde içtima ve tesanüdden ileri geliyor.
Kardeşlerim, çoktan size söylemek lzım gelirken unutmuştum. Kerametli Yirmi Dokuzuncu Söz, o Sözün yalnız birinci makamıdır. O Sözün ikinci makamı ise, ehemmiyetine binaenki, bir vecihte ona da yetül-Kübr namını İmam-ı Ali Radiyallahu Anhu vermiş olanYirmi Dokuzuncu Lema-i Arabiyedir ki, Allahu Ekber gibi sir tesbihatın mertebelerindeki Nurları beyan ediyor ve Hizb-i Nuriyenin de bir mehazıdır. Umum kardeşlerime birer birer selm ve dua ederim. Gizli olan her gecede muhtemel bulunan leyle-i Kadirlerinizi tebrik ederim.
Kardeşiniz
Said Nurs
Mektup: 34
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Bilmukabele, biz de Ramazanınızı tebrik ediyoruz. Rüyalarınız pek çok mübarektirler. İnşaallah, Cenb-ı Hak sizi büyük ihsanlara mazhar eyleyecek diye bir işarettir.
Bu zamanda en büyük bir ihsan, bir vazife, imanını kurtarmaktır, başkaların imanına kuvvet verecek bir surette çalışmaktır. Sakın, benlik ve gurura medar şeylerden çekin. Tevazu, mahviyet ve terk-i enaniyet, bu zamanda ehl-i hakikate lzım ve elzemdir. çünkü, bu asırda en büyük tehlike benlikten ve hodfuruşluktan ileri geldiğinden, ehl-i hak ve hakikat, mahviyetkrne daima kusurunu görmek ve nefsini ittiham etmek gerektir. Sizin gibilerin ağır şerait içinde kahramancasına imanını ve ubudiyetini muhafaza etmesi, büyük bir makamdır. Senin rüyalarının bir tabiri de, bu noktadan seni tebşir etmektir.
Risale-i Nur eczalarında tarikat hakikatine dair Telvihat-ı Tisa namındaki risaleyi elde edip bakınız. Hem, zatınız gibi metin ve imanlı ve hakikatli zatlar Risale-i Nur dairesine giriniz. çünkü, bu asırda Risale-i Nur, bütün tehacümata karşı mağlp olmadı. En muannid düşmanlarına da serbestiyetini resmen teslim ettirdi. Hatt iki seneden beridir büyük makamatlar ve adliyeler, tetkikat neticesinde, Risale-i Nurun serbestiyetini tasdik ve mahrem ve gayr-ı mahrem bütün eczalarını sahiplerine teslime karar verdiler.
Risale-i Nurun mesleği, sair tarikatlar, meslekler gibi mağlp olmayarak, belki galebe ederek pek çok muannidleri imana getirmesi, pek çok hdistın şehadetiyle, bu asırda bir mucize-i mneviye-i Kurniye olduğunu ispat eder. O dairenin haricinde, ekseriyetle, bu memlekette, bu husus ve cüz ve yalnız şahs hizmet veya mağlbane perde altında veya bidalara müsamaha suretinde ve tevilt ile bir nevi tahrifat içinde hizmet-i diniye tam olamaz diye, hdisat bize kanaat vermiş.
Madem sizde büyük bir himmet ve kuvvetli bir iman var; tam bir ihls ve tam bir mahviyetle, sebatkrne Risale-i Nura şakirt ol-t binler, belki yüz binler şakirtlerin şirket-i mneviye-i uhreviyelerine hissedar ol. T senin hayırların, iyiliklerin cüzyetten çıkıp küllleşsin, hirette tam krlı bir ticaret olsun.
Said Nurs