Samsundan gelen tebliğnmeye karşı kısaca cevabımı Samsun Heyet-i Hkimesine takdim ediyorum:
Birincisi: Ben makalemi kendim göndermemişim. Bütün buradaki dostlarım biliyorlar.
İkincisi: Benim gizli düşmanlarımın suikastıyla zehir tesemmümü ile şiddetli hastalığımdan yanımdaki camie on defada ancak bir defa gidebiliyorum. Bu Samsun Mahkemesini yakınımızdaki Eskişehire naklini kanunen talep ediyorum.
Mektup: 106
Gayet ehemmiyetli bir hadise, bir istida ve bir şekvdır
Pakistanda çıkan es-Sıddık namındaki mühim bir mecmua elimize geçti. Baktık ki, elli sahifelik o mecmuanın yarısına yakın kısmı Risale-i Nurun bazı makaleleridir. Ve bilhassa başında Risale-i Nurdan Yirmi İkinci Mektubun Birinci Mebhasını gayet ehemmiyetle ve takdirle lem-i İslma, Müminler ancak kardeştirler yetine bir dvetnme hükmünde yazdığını gördük. Şimdi o Arab mecmuanın tercüme ettiği risalenin aslı olan Türkçesini efkr-ı mmeye, hususan bu hükmet-i İslmiyenin reislerine ve mebuslarına bir sene evvel verildiği gibi, yine ber-yı malmat takdim etmek için iki-üç sebep var:
Birincisi: Risale-i Nurdan Sikke-i Tasdk-i Gayb mecmuasında yazılan kat, yüzer işrtın ve emrtın delletiyle ve çok hadiselerin o delleti tasdikiyle sabit olmuş ki:
Risale-i Nur, mnev tahribata ve anarşilik ve bolşevizm, tabiiyun ve maddiyunluğa ve şükk ve şübehata ve küfr-ü mutlaka karşı bir sedd-i Kurn hizmetini bihakkın ifa etmesiyle, bu vatanı bu tehlikeli dünya fırtınası içinde muhafazaya bir vesile olduğu ve bir sadaka-i makbule hükmüne geçip ikinci Harb-i Umumnin belsına ve başka memleketlerde vuku bulan belların bu memlekete girmesine mümnaatla mnev bir siper teşkil ettiği bedahetle şikr olmuştur. Bu müddeayı Risale-i Nura nazar eden en muannid feylesoflar da tasdik etmeye mecbur kalmışlardır. İşte o Risale-i Nur beş yüz bin talebesiyle ve altı yüz bin nüshasıyla herkesin kalbinde iman dersiyle bir yasakçı bırakıp syişi temin etmekle, vel teziru vziratun vizra uḣr yani, Birinin günahıyla başkası mesul olamaz diye olan Kurnın bir kanun-u esassini tatbike çalışmasıyla ve milyonlarla okuyanlar içinde hiçbirisi onu okumaktan zarar görmemesiyle, bu zamanda bir mucize-i Kurniye ve bu vatan ve millet için bir vesile-i def-i bel olduğu isbat edildiği halde; ve yirmibeş seneden beri gizli, ifsatçı, anarşi hesabına çalışan komiteler desiseleriyle mahkemeleri aleyhine sevk edip çalıştıkları ve beş vilyette beş büyük mahkeme Risale-i Nurun eczalarını inceden inceye tetkik edip medr-ı mesuliyet birtek nokta bulamayıp beraat verdikleri ve sonra da yirmi yerde yirmi adliye ayrıca alkadar olup, mcib-i mesuliyet bir cihet olmadığından suç yok diye karar verdikleri ve Afyon Mahkemesi de iki defa iadesine karar verdiği halde, risalelerin iadesini ve tamam intişarını iktiza eden kanun, hukuk esbab-ı mcibe mevcut iken, beş seneden beri gizli komitelerin aldatmaları ve desiseleriyle ve bahanelerle Afyon Mahkemesinde beş senedir o mübarek risalelerin sahiplerine teslimi tehir edilmektedir. Halbuki, büyük emniyet dairelerince, zabıtaca sabit olduğu gibi, yüz binler Nur talebelerinde ve yüz binler Nur nüshalarında hiçbir zarar, bir vukuat görülmemesi, kaydedilmemesi gösteriyor ki, Risale-i Nur syişin temel taşına hizmet eden bir sadaka-i makbule hükmündedir. Madd ve mnev tehlikelerden bu memleketi muhafazaya vesile olduğu tahakkuk eden bir hakikat-i Kurniyedir.
Risale-i Nurun ehemmiyetli bir parçası olan ve binler gençleri vatan, millet ve sayişin menfaatine terbiye eden Gençlik Rehberinin mahkemesi dolayısıyla Üstadımız hasta halinde iki defa İstanbula mahkemeye gidip, yüz yirmi polisin kalabalığı dağıtmaya çalıştığı o mahkemede Gençlik Rahberinin hem müellifine, hem nşirine ittifakla beraat ve ayrıca Rehberin de içinde bulunduğu umum risalelere beş mahkeme beraat vermişken, on beş günde teslimi lzım gelen Gençlik Rehberinin on beş aydan beri teslim edilmemesiyle Denizli ve Ankara Ağır Ceza Mahkemeleri beş ayda beraat ve iadesine karar verdikleri halde Afyon Mahkemesi beş sene teslimi tehir etmesiyle ve Diyarbakır havalisine, vilyt-ı şarkiyeye iman, din ve syiş noktasında yüz viz kadar menfaati bulunan bir ztın kendi parasıyla aldığı husus Nur nüshalarınıhaklarında beş mahkemenin beraat kararı olmasına rağmenmüsadere edip vatana, millete fideli hizmetine mni olmasıyla o sadaka-i makbule hükmündeki vesile-i def-i bel bu suretle gizlendiğinden, bir buçuk milyar lira zarara vesile olan bu bel fırsat buldu, geldi denilebilir.
Eğer beş mahkemenin ve İstanbulun verdiği beraat neticesiyle o Gençlik Rehberi intişar etseydi, onun dersiyle intibaha gelen ve gelecek olan Müslüman gençler, elbette başkalarının veyahut ihtillcilerin ifsadına meydan vermeyerek bir buçuk milyar lira zarardan bu milleti kurtarmaya say ve gayret edecek idiler. Bir buçuk milyar liralık bu lekenin zuhuruna meydan vermeyecektiler.
Evet, Üstadımız eski Harb-i Umumde Rusyadaki esaretinde anlamış ki, mnev tahribatla gençleri ifsad eden tehlike memleketimize de gelecek diye telş edip bütün kuvvetiyle o vakitten beri tahribat-ı mneviyeye bir siper olmak için Gençlik Rehberi gibi çok eserler yazdı. Kurn-ı Hakmin derslerini neşretti. Lillhilhamd, pek çok gençleri kurtarmaya vesile oldu. Şimdi ehl-i siyaset madem müsalemet-i umumiyeyi ve ittihad-ı milleti istiyor; çabuk, Pakistanın dahi ehemmiyetle nazara alıp ve es-Sıddık mecmuasında neşrettiği risalenin intişarına müsaade etsin.