Aziz, sıddık kardeşlerim, Medresetüz-Zehra erknları, Nur nşirleri,
Evvel: Bir meseleyi biz münasip gördük; size, asıl Nur hakkında söz sahibi Medresetüz-Zehra erknlarının tensibine havale etmek için kalbe geldi. Şöyle ki:
Bugünlerde bana hizmet eden üç arkadaşımızın muvakkaten birkaç gün benden ders almak iştiyaklarına binaen ve eski zamanda talebelerime verdiğim kıymettar bir hatırayı hayatlandırmak iştiyakına binaen, matbu Lemeat hergün bir sahifesini ders veriyordum. Hem ben, hem onlar çok hayretle ve takdirle karşılıyorduk.
Fikrimize geldi ki: Bu matbu risalenin, sair matbu risaleler gibi nüshalarının kalmadığının sebebi, bunun çok kıymettar olduğunu bilen düşman kısmı intişarına mni olduklarına ve dost kısmı, kıymeti için elinden çıkarmadığına kanaatimiz geldi.
Hem gördük ki, bu Lemeat, Risale-i Nurun mühim bir kısmının çekirdekleri, tohumları hükmünde gayet güzel vecizelere ve hiçbir edibin ve mütefekkirin muvaffak olamadığı bir tarzla sehl-i mümteni gibi taklit edilmez büyük bir hakikat-i içtimaiyeyi küçük bir vecizede ve manzum bir kitabı, mensur gibi, aynı nesirli bir kitap gibi, hiç nazmı hatıra getirmeden kolayca okunacak bir tarzda bulunması, otuz yedi sene evvel Ramazan-ı Şerifin yirmi gününde hergün bir iki saat iştigaliyle bir tarzda koca bir kitap kadar uzun, bir nevi mesnev yazılması ve içinde yirmi yerde, bir ihtar-ı gayb nevinde haber verdiklerinin otuz kırk sene sonra aynen meli çıkmış gibi o noktalara elimize geçen bir nüshada işaret koyduk. Gösteriyor ki, bu Lemeat, Risale-i Nurun bir müjdecisi ve fihristesi ve bir fidanlık nümunesidir kanaatimiz geldi.
Saniyen: Bu Lemeatın işaret ettiğimiz kısımları Otuz Üçüncü Söz namında Sözlerin hirinde yazılması, Nur Kahramanı Hüsrevin ve Medresetüz-Zehra erknlarının reyine havale ediyoruz. Umum kardeş ve hemşirelerime selm ve dua ve dualarını istiyoruz.
Said Nurs
Mektup: 43
Aziz, sıddık, sadık, muhlis ve hlis kardeşlerim ve hemşirelerim,
Bütün ruh u canımızla bayramlarınızı, hem bu sene serbestçe hlisne hacca gidenlerin bayramlarını, hem bu vatandaki istibdadın kırılmasıyla hürriyet-i şeriyeye bu milletin mazhariyete başlamasını ve bu milletin bu mnev bayramını ve lem-i İslmın ittifakkrne intibahlarının mnev bayramlarını ve Risale-i Nurun hakikat-i Kurniyeye dair verdikleri haberlerini zamanın tasdik etmelerini ve en geniş bir dairede o mnev envar-ı Kurniyeye, beşer ihtiyacını hissetmesini tebrik ediyoruz.
Mektup: 44
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Evvel: Seyyid Salihin Halep ve havalisindeki çok ehemmiyetli İhvan-ı Müslimn Cemiyeti için sizden istediği Nur mecmualarından, kendime mahsus mecmualardan on tanesini ona gönderdim ki onlara versin.
Saniyen: Denizli, hem Denizlideki Nur kardeşlerimizle ziyade alkadarım. Merhum Hasan Feyzinin arkadaşları ne vaziyette olduklarını ve Yakup Cemal eski kardeşimiz ne halde ve nerede olduğunu merak ederken, aynı vakitte Yakup Cemalin Denizli Nurcuları namına güzel bayram tebriki beni çok sevindirdi. Mütehassirne ve müştkane hayalen beni Denizlide gezdirdi, Mşallah, brekllah dedim.
Salisen: Nurcuları yirmi seneden beri tzip eden ve hapislere sokan bedbahtlardan bazıları, her günde bir ay bize verdikleri sıkıntılar kadar mnev azap çekiyorlar. Biz o zlimleri Cehenneme havale edip sabrederdik. Fakat hizmet-i imaniye kudsiyeti, o bedbahtlara dünyada da bir nevi cehennemi, adalet-i İlhiyeden istemiş ki, bazıları bir senede istibdad-ı mutlakadan aldığı lezzeti hiçe indiriyor gördük; zaman gösterdi. Demek adalet ve inayet-i İlhiyenin himayeti bize kfidir.
Rabian: Ali Osmanın vefatıyla hem akrabasını, hem Medresetüz-Zehra ve Nur dairesini tziye ediyorum. Ve onu da tebrik ediyorum ki, vazifesini tam yapmış ve şimdi de Nur kahramanları Hafız Ali ve Hafız Mustafa yanında duama dahildir.
Umum kardeşlerime binler selm.
Said Nursi