Aziz, sıddık kardeşlerim ve Nurun genç kahramanları,
Evvel: Ruh u canımızla sizin Ankara gibi yerde harika bir tarzda hizmet-i Nuriyenizi tebrik ediyoruz. Hakikaten ümidimizin fevkınde ehl-i maarif ve mektepliler kısmında çok ehemmiyetli bir intibaha vesile oldunuz. Bir senede Ankara gibi bir yerde bu hizmetiniz on senede ancak yapılacak. Az bir zamanda bu vazife-i imaniyeyi yaptığınıza kanaat edip kuvve-i mneviyeniz ehemmiyetsiz hadiselerle kırılmasın. Belki daha şiddetli çalışmanıza vesile olsun. O gibi yerlerde dahilden ve hariçten gelen yirmi kadar siyas ve içtima cereyanların hodfuruşne ve garazkrne çarpıştıkları bir zamanda Kurn ve imana hizmetiniz ve Üniversitelilerin Nurlara takdirkrne sahip çıkmaları, bütün Nurcuları sevindirdiği gibi, ileride inşaallah lem-i İslmı da sevindirecek. Sizlerin az hizmetinizde mükfat çoktur.
Bazan askerlikte ağır şerait altında bir saat nöbet, bir sene ibadet hükmünde olduğu gibi, sizler ve İstanbul Üniversiteli Nurcuları dahi, az zamanda çok vazife gördünüz. Mesainizin semeresi az da olsa kanaat ediniz. Mücahede cephesinde bazı zaiflerin geri çekilmesi cesurlarda daha ziyade kahramanlık damarını tahrik ettiği gibi, Nur fedakrları, vehhamların çekilmesiyle daha ziyade gayret ve sebata, belki şevkle daha ziyade çalışmaya sebep olmak gerektir.
Evet, Risale-i Nurun mühim bir hakikatinden siz fıtraten bir ders aldınız. Yine o hakikatı nazar-ı dikkate alınız. O da şudur:
Vazifemiz ihls ile iman ve Kurna hizmet etmektir. Amma bizi muvaffak etmek ve halka kabul ettirmek ve muarızları kaçırmak ise, o vazife-i İlhiyedir. Biz buna karışmayacağız. Mağlp da olsak, kuvve-i mneviyeye ve hizmetimize noksanlık vermeyecek. O noktada kanaat etmek lzımdır.
Mesel, bir zaman İslmın büyük bir kahramanı Celleddin Harzemşaha demişler: Cengize karşı muzaffer olacaksın.
O demiş: Vazifemiz cihad etmektir. Bizi galip etmek vazife-i İlhiyedir. Ona karışmam.
Sizin şimdiye kadar sarsılmadan hlis hizmetinizin delletiyle, siz de bu kahramana iktida etmişsiniz. Binden bir iki adam sizden kabul etse, yine sarsılmamak gerektir. Bazan bir iki adam, bine mukabil geliyor.
Saniyen: Ankarada bu sırada nazarlar dünyaya ziyade çevrilmiş. Ve iktidar kısmı daha tam prensibini kabul etmeye vakit bulamamış. Müteaddit partiler kendine tarafdar bulmak için veya kabahatlerini setretmek için elbette çok çalışıyorlar. Ve İslmiyet ve Kurn aleyhindeki hariçteki cereyanlar elbette dahilde bazılarını bulmuşlar ki, Kurn lehinde cidden çalışanları uçurmak, kaçırmak, evham vermek gibi propagandalarla hakik fedakr olmayan veya dünya ile ve fazla dostlarla alkadar olanları evhamlandırıyorlar. Ve Nurcuların da kuvve-i mneviyelerini kırmaya çalışıyorlar.
Said Nurs
Mektup: 51
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Ben size bugün mektup yazacaktım. Ziyade rahatsızlığım sebebiyle telşta iken, aynı dakikada Mustafa Gül ve İbrahim Gül geldiler. Hem bana ilç, hem teselli, hem büyük sevince vesile olduklarından, o iki mübarek kardeşimi benim vekillerim ve bir mektup olarak size gönderiyorum. Onlar birer Said olarak benim bedelime sizi ziyaret ve tebrik edip sair şeylerimi de size beyan etsinler.
Said Nurs
Mektup: 52
Üstadımızın tebrik telgrafına Reisicumhur Cell Bayarın telgrafla verdiği cevaptır.
Bediüzzaman Said Nurs,
Emirdağ,
Samim tebriklerinizden fevkalde mütehassis olarak teşekkürler ederim.
Cell Bayar
Mektup: 53
Aziz, sıddık ve mübarek kardeşlerim,
Evvel: Nurdan bana çok lüzumu bulunan Medresetüz-Zehranın fütuhatçı mahsultını ve kahraman Tahirnin merhume haremiyle ve merhume iki kerimesi namına gönderdiği mecmualarını ve iki hafta evvel merhum Hafız Alinin bir hayrülhalefi Mustafanın tam zamanında tamam Mektubatını ve Nurun metin bir kumandanı Refet Beyin kendi kalemiyle yazdığı mübarek mecmuasını ve pek güzel ve mnidar rüyalı mektubunu aldım ve çok sevindim. Onların her bir harfine Cenab-ı Erhamürrahimn sizin her birinize bin hasene ihsan etsin. Merhume Hatice ve merhume Hicretin ve merhume işenin ruhlarına ve kabirlerine binler rahmet eylesin. min.
Saniyen: İkinci bir Hüsrev olan Mustafa Osmanın mektubunda, Sabri namında bir kardeşimizin, benim hizmetim için yanıma gelmesini istemesi beni çok memnun etti. O gelmiş ve birkaç ay hizmet etmişçesine kabul ediyorum. Fakat şimdi benim hizmetime hariçten gelmeye ihtiyaç kalmamıştır. Ne vakit ihtiyaç olursa o zaman haberdar edeceğim. Hakikaten Eflni havalisinde Isparta kahramanları mahiyetinde küçük kahramanlar yetişmeye başlamıştır.
Salisen: Nurun demirbaş ktibi ve şakirdi Ktip Osmanın Risale-i Nur bahçesinden gönderdiği yaş üzüm teberrükünü ve Medresetüz-Zehranın çok ehemmiyetli bir şubesi ve bir merkezi olan Savanın gayet mübarek teberrüklerini, kaideme muhalif olarak onların hatırı için kabul ettim. Ve kime yedirsem de, onların hayrı olarak yedireceğim.
Rabian: Nur kahramanı Hüsrevin, ben Emirdağında iken bana yazdığı umum mektuplarından mühim parçalarını, hususan benim yazdığım mektupların hülsalarını hvi kısımlarını bir defterde yazmıştım. Fakat ben hapisteyken birisi, hoşuna gitmiş, almış; kayboldu. Şimdi tekrar eski mektuplarından kırk kadar bende var. Onları inşaallah ben işaret edeceğim; burada yazdıramazsam size göndereceğim. Bir defterde cem edilerek belki ehemmiyetine binaen teksir edilecek.
Hmisen: Sözler mecmuasından on beş tanesini Ankaraya gönderdim. çok fide vermiş. Oradaki Nurcular kahramancasına ihtiyat perdesi altında çalışıyorlar.
Sdisen: Sizde bulunmayan ve Hüsrevin istediği Mektubatı tashih ettim. Birisiyle göndereceğim. Bu defa Yirmi Dördüncü Mektubu çok kıymetli, çok ince, çok derin ayn-ı hakikat gördüm.
Umuma binler selm.
Said Nurs