Binlerce yetimin yıkılan kalbini sen yap,
Affet yeter artık, o Habb aşkına, y Rab!
Derken yeter artık, bizi affet güzel Allah!
Sarsıldı cihan, öldü de bir gümgüme ngh.
Buz parçası halinde bulut, bir yere düşmüş,
Erkek ve kadın hepsi de ol semte üşüşmüş
Derhal açılıp gökyüzü hem parladı ol nurdan gelen Rislein-Nur
Hallk-ı Rahm eyledi mahlkunu mesrur.
Zulmet dağılıp başladı bir yep yeni gündüz,
Bir neşe duyup sustu biraz ağlayan o göz.
Bir dem bile düşmezken onun hı dilinden,
Kurtuldu, yazık dertli beşer derdin elinden.
Ol taze güneş, ülkeye serptikçe ışıklar,
Hep şd olacak, şevk bulacak kalbi kırıklar.
Her kalbe sürur, her göze nur doldu bugünden,
Bir müjde verir sanki o bir şanlı düğünden.
Arz eyleyelim ol yüce Allaha şükürler,
Kalkar bu kahr ü cehl ve dall, şirk ve küfürler.
Ol nur-u Hüd saldı ziya, kalbe saf hem,
Gösterdi beka, göçtü fen, buldu vef hem.
çıkmıştı şak, geldi nak gördü advet,
Eylerdi nefiy, oldu haf nur-u hidyet.
Fışkırdı Risale-i Nur, ufuktan nur-u Risalet
Ol nur-u Risalet verecek emn ü adlet.
Allaha şükür, kalkmada hep cümle karanlık,
Allaha şükür, dolmada hep kalbe ferahlık.
Allaha şükür, işte bugün perde açıldı,
lemlere artık yine bir neşe saçıldı.
Artık bu sönük canlara can üfledi cnan,
Artık bu gönül derdine ol eyledi derman.
Bir fasl-ı bahar başladı illerde bu günden,
Bir sohbet-i gül başladı dillerde bu günden.
Benden bana ben gitmek için Risale-i Nur diye koştum,
Nur derdine düştüm de denizler gibi coştum.
Bir zerrecik olsun bulayım der de ararken
Düştüm yine derya gibi bir nura bugün ben.
Verdim ona ben gönlümü baştan başa artık,
Mşukum odur, şimdi benim, ben ona şık.
Ol nur-u ezel hem kararan kalblere lyık,
Ol nurdan alır feyzini hem cümle halyık.
Kahreyledi ol zulmeti Risale-i Nura akanlar,
Nur kahrına uğrar, ona hasmne bakanlar.
Küfrün bütün alayı hücum etse de ey nur,
Etmez seni dr, kendi olur belki de makhur.
Sensin yine hzır, yine sensin bize nzır
Ey nur-u Rahm, ey ebed bir cilve-i kudret-i Ftır!
Bir neşe duyurdun imanla sırr-ı ezelden,
Bir müjde getirdin bize ol namlı güzelden.
Mdem ki içirdin bize ol b-ı hayattan
Bir zerre kadar kalmadı havf şimdi memattan.
Hasret yaşadık nuruna yıllarca bütün biz,
Msum ve all, türlü bel çekti sebepsiz.
Yıllarca akan, kan dolu göz yaşları dinsin,
Zlim yere batsın, o zulüm bir yere sinsin.
Yıllarca, asırlarca bu nurun yine yansın,
Öksüz ve yetim, dul ve all hepsi de kansın.
Ey nur gülü, nur çehreni öpsem dudağından,
Kalb bahçesinin kalbine diksem budağından.
Her dem kokarak hem o güzel ryihasından
çıksam yine ben lem-i fni tasasından.
Nur güllerin açsın, yine miskler gibi tütsün,
Snemde bu can bülbülü tevhid ile ötsün.
Sensin bize bir neşe veren ol gül-ü hlis,
Sensin bize hem cümleden l, dahi muhlis.
Ey nur-u Risaletten gelen bir burhan-ı Kurn!
Ey sırr-ı Furkandan çıkan hüccet-i iman!
Sendin bize matlub, yine sendin bize mevud,
Sayende bugün herkes olur zinde ve mesud.
Her an seni bekler ve sayıklardı bu dünya,
Hak kendini gösterdi, bugün bitti o rüya.
Bin üç yüz senedir toprağa dönmüş nice milyar
Mümin ve muvahhid seni gözlerdi hep ey yr!
Her hepsi de senden yana söylerdi kelmı
Her hepsi de her an sana eylerdi selmı.
Nur çehreni açsan, atarak perdeyi yüzden
Söyler bana ruhum yine (Gayb perdesi açılsa) yaknim (şüphesizliğim) artmayacaktır.
Vallah, ezelden bunu ben eyledim ezber:
Risalein-Nurdur vallah o son müceddid-i ekber.
Devamı Yarın