Mektup: 82’nin Devamıdır
Eklenme: 3/7/2024 12:00:00 AM

İkinci hakikat: Kırk sene evvel Eski Said bu matbu kitabetlerinde, İşrtül-İczın baştaki ifade-i meramında ve sair eserlerinde musırrane ve mükerreren talebelerine diyordu ki: Hem madd, hem mnev büyük bir zelzele-i içtima ve beşer olacak. Benim dünya terkiyle inzivamı ve mücerret kalmamı gıpta edecekler diyordu. Hatt Hürriyetin birinci senesinde İstanbulda Cmiül-Ezherin Reis-i Uleması olan Şeyh Bahid Hazretleri (r.a.) İstanbulda Eski Saide sordu:

Said cevaben demiş:

Yani, Osmanlı hükmetindeki hürriyete ne diyorsun ve Avrupa hakkında fikrin nedir?

O vakit Eski Said demiş: Osmanlı hükmeti Avrupa ile hmiledir; Avrupa gibi bir hükmeti doğuracak. Avrupa da İslmiyete hmiledir; o da bir İslm devleti doğuracak Şeyh Bahide söylemiş.

O allme zt demiş: Ben de tasdik ediyorum. Beraberinde gelen hocalara dedi: Ben bununla münazara edip galebe edemem.

Birinci tevellüdü gözümüzle gördük. Bir çeyrek asır Avrupadan daha dinden uzak...

İkinci tevellüd de inşaallah yirmi otuz sene sonra çıkacak. çok emarelerle, hem şarkta, hem garpta Avrupa içinde bir İslm devleti çıkacak.

Üçüncü hakikat: Hem Eski Said, hem Yeni Said, hem madd, hem mnev büyük bir hadise Osmanlı memleketinde büyük ve dehşetli ve tahribatçı bir zelzele-i beşeriye Osmanlı memleketinde olacak diye, hiss-i kablelvuku ile Eski Said mükerrer ve musırrane haber veriyordu. Halbuki o his ile Nur meselesinin aksiyle gayet geniş daireyi dar görmüş. Zaman onu ikinci Harb-i Umum ile tam tasdik ettiği halde, onun o çok geniş daireyi Osmanlı memleketinde gördüğünü şöyle tbir ediyor ki:

İkinci Harb-i Umum beşere ettiği tahribat-ı azme gerçi çok geniştir. Fakat hayat-ı dünyeviyeye ve bekasız medeniyete baktığı cihetinde, Osmanlıdaki tahribata nisbeten dardır. Osmanlıdaki mnev zelzele hayat-ı ebediye ve saadet-i bkiyenin zararına bir tahribat ve bir zelzele-i mneviye-i İslmiye mnen o ikinci Harb-i Umumden daha dehşetli olmasından, Eski Saidin o sehvini tashih ediyor ve rüya-yı sadıkasını tam tbir ediyor ve o hiss-i kablelvukuunu gözlere gösteriyor. Ve o muteriz ehl-i velyeti zahiren haklı, fakat hakikaten Eski Saidin o hissi daha haklı olduğunu ispatla, o veli ztın itirazını tam reddediyor.

Said Nurs

Mektup: 83

Hiçbir şey yoktur ki Allahı hamd ile tesbih etmesin (Onu şükran ve minnetle anıp şnına lyık ifadelerle anmasın ve noksan sıfatlardan tenzih etmesin). İsr Sresi, 17:44.

Allahın selmı, rahmeti ve bereketi ebediyen, dima üzerinize olsun.

Aziz, sıddık, mübarek kardeşlerim,

Evvel: Medresetüz-Zehra erknlarının arzularıyla verilen bir dersin bir hülsasını sizlere de söylemeyi münasip gördük. O dersin mevzuu da, umum kinat mevcudatı hesabına Mirac gecesinde, Fahr-i Kinat ve Netice-i Hilkat-i lem Peygamber Aleyhissaltü Vesselm, huzur-u İlhde nev-i beşerin, belki umum zhayat, belki umum mahlkat namına, selm yerinde, demesi; ve içinde bir küll mn bulunduğundan bütün ümmet hergün çok defa namazlarında zikretmesi ile; ve ehl-i iman içinde, herbir mertebe sahibinin bir hissesi içinde bulunduğu; ve bundan evvel Hüve Nüktesinin haşiyesinde, radyo vasıtasıyla hava unsurunun harika mucizt-ı kudreti göstermesi cihetinde kalbe ihtar edildi ki:

Bir ehl-i iman, ebed bir saadette, dünya kadar bir mülk-ü bkiyi netice verecek bu kısacık ömr-ü dünyevde ettiği ibadette bir küll ibadet, det kendi husus dünyasıyla beraber ibadet etmiş gibi, kendi husus dünyası kadar bir mükfat alacağı işrt-ı Kurniyeden anlaşılır diye, Hüccetüz-Zehranın ikinci makamında, ilm-i İlh mebhasinde Tesbihler, hayat hediyeleri, fıtr ibadetler; mübarek şeyler, tebrik ve berekete sebep olan yaratılmışlar il hirenin küll mnları ruhuma gelip, öylece teşehhüdde; Tesbihler, hayat hediyeleri, fıtr ibadetler derken, birden hayalime husus dünyamın dört unsuru olan toprak, su, hava, nur unsurları dört küll dil oldular. Herbir dil, milyarlar, hatt trilyonlar, katrilyonlar adedince Bütün tahiyyeler, bütün mübarek şeyler, bütün salvat ve dular ve bütün kelimat-ı tayyibe Allaha mahsustur kelimelerini lisan-ı hal ile söylüyorlar; hayalen gördüm.

Devam edecek