Bediüzzaman tesettür taraftarıdır. Kadınların yarı çıplak, açık dolaşmalarına, İslmiyete karşı muharebede şeytan kumandasına verilen fırkalar olarak tasvir etmekte, kadınların bugünkü içtima hayatta açık bacak ve yarım çıplak giyinmelerini günah saymakta, Bediüzzaman halihazır bu açık, yarım çıplak giyinişleri evlenmelere mni olup fuhşa teşvik edici mahiyetinde görmektedir. Ve yine Bediüzzamana göre, kadını güzelleştiren şey ve kadının hakik ve daim güzelliği içtima hayatta yer alan süslenmek, vücutlarını teşhir etmek olmayıp, terbiye-i İslmiye dairesinde db-ı Kurniye ziynetidir. Bediüzzaman din tedrisat taraftarıdır. Risale-i Nur adı verdiği din tedrisat sayesinde mahkmların on beş haftada ıslah olacaklarınıki, Denizli ve Afyon hapishaneleri, adliyenin, gardiyan ve müdürlerin şehadetiyle sabittirsöylemektedir. Bediüzzaman, czibedar bir fitneye esir olan gençlerin din hakikatleriyle ve Nurun iman dersleriyle kurtulacaklarına kanidir.
İşte Bu fikirleriyle suçludur, kanunen mahkm edilmesi lzımdır diyorlar. İşte bunlar güya ehl-i vukuf namında memleket gençliğine adalet ve hak ve hürriyet derslerini verecek profesörler veya hukuk doçentleridir!
İşte, ey adalet-i hakikiyenin mümessilleri sıfatıyla hukuk-u umumiyeyi ve haysiyet-i milliyeyi muhafaza eden hkimler! Gençlik Rehberinin iman dersleri ve ahlk telkinleri, ehl-i vukuf raporundaki gibi bir suç mevzuu olarak kabul ediliyorsa, bu müellifi bu büyük hizmetinden dolayı mesul tutuluyorsa, eğer öyleyse, o zaman yukarıda arz ettiğimiz bu millete, bin yıllık tarihine, ananesine idar ve örf kanunlarına, bu milletin ebed medr-ı iftiharı olmuş mukaddes dinine, mukaddes İslmiyet hakikatlerine, kuds Kurn derslerine ve o kuds hakikatlere sarılarak İslm medeniyeti keml-i şşaa ile dünyaya iln eden bir aziz ecdada ve onların haysiyetine, hukukuna, mneviyatına savrulan tahkir ve tezyifleri, indirilen darbeleri ve söylenen iğrenç iftiraları kabul etmeniz lzımdır. Bu büyük, mnev cinayetleri hoş görüp kabul etmekle, ism ehl-i vukufların, suç isnad ettikleri Gençlik Rehberi suç sayılabilir. Ve ancak o cihetle müellifi mahkm ve Rehberi neşreden talebeleri muahaze olunabilir. Yoksa, adalet-i kanun ve hürriyet-i fikir ve vicdan düsturuyla mahkmiyeti ve muhakemesi mümkün değildir. Hürriyet-i fikir ve hürriyet-i vicdan düsturunu en geniş mnsıyla tatbik eden cumhuriyet idaresinin demokrasi kanunlarıyla asla kabil-i telif değildir.