SEKİZİNCİ Kısım: ISPARTA hayatı-22
Eklenme: 2/6/2025 12:00:00 AM

Bu mektup Samsunda münteşir Büyük Cihad gazetesinde intişar etmiştir. Müfterilerin tahriktıyla Samsunda muhakeme açılmasına sebep olmuştur. Muhakeme beraatle neticelenmiştir.

lem-i İslmın halskrı, ehl-i imanın sertcı, Risale-i Nurun tercümanı Üstadımız Bediüzzaman Said Nurs Hazretlerine!

Bu defa dindar Demokratların delletiyle Afyon Mahkemesince Risale-i Nurun serbestiyetine, bütün risale, mektup ve mecmualarının suç mevzuu teşkil etmediğinden iadelerine karar verilmesini, senelerce evvel iln ettiğiniz Risale-i Nur benim değil, Kurnın malıdır; Kurnın feyzinden gelmiştir. Hiçbir kuvvet onu Anadolunun sinesinden koparıp atamayacaktır. Risale-i Nur Kurna bağlıdır; Kurn ise Arş-ı zamla bağlanmıştır. Kimin haddi var ki, onu oradan söküp atsın? diye olan hakikatli beyanatınızın açık bir tezahürü ve bu ulv hizmetinizin İlh ve Kurn olduğunun parlak bir delili bilerek, bu beraat kararının lem-i İslmın ve bhusus bu millet-i İslmiyenin saadetlerinin başlangıcı olması itibarıyla, başta, bütün varlığıyla bu zaferleri bekleyen ve Nur ailesine reis ve hakikatler deryasına kaptan tayin edilen ve zulmet-i küfürle tuğyan etmiş insanlığa hdi ihsan olunan aziz, sevgili Üstadımız ve buna vesile olmakla ehl-i imanı kendilerine dost ve taraftar eyleyen dindar Demokratları ve dil heyet-i hkimeyi sonsuz minnetlerle tebrik eder ve arz ederiz ki:

Uzun senelerden beri terakki ve telsi için çalıştığınız ve uğrunda fed-yı nefis ve can eylediğiniz hakikat-i Kurniyenin bugün bütün bir memleket, bir millet çapında ehl-i imanın kalblerine sürurlar getirerek fevkalde inkişafı, hizmetine memur kılındığınız ve bilfiil muvaffak olduğunuz kuds dv ve hizmetinizin ne kadar yüksek ve parlak olduğunu güneş gibi ispat ediyor.

Yirmi beş, otuz seneden beri bütün mnilere ve sıkıntılara rağmen bu kadar sabır ve metanetiniz ve Kurndan kalb-i münevverinize gelen Risale-i Nurun neşri cihetinde bu harika hizmet ve mücahedeleriniz, istikbalin nesillerine ve İslmın kahraman mücahidlerine bir nümune-i iktida ve imtisal oluyor. Kurn güneşinin sönmeyen nurları ve ebed lemaları olan Nur şularıyla cehl ve dallet karanlıklarını izale ederek, milyonlar kalbleri o nurla nurlandırıp ehl-i imanı kendinize minnettar ettiniz. Bu vatan ve bu millet, bu tarih ve bu toprak, sizin bu hizmetinizi, bu fedakrlığınızı hiçbir zaman unutmayacaktır. Ebediyet lemine göç eylediğinizde dahi sizin bu hizmetiniz bir çekirdek olup, ondan fışkıran bir şecere-i liye her tarafı kaplayacak ve o Nur ağacının etrafına toplanan büyük cemaatler ve Risale-i Nurun yükselen ebed şuları, o hizmetinizi ilelebed ve daha parlak ve daha şşaalı idame edecekler.

Siz, Risale-i Nurun tercümanı haysiyetiyle ve bu iman hizmetinizin İslm ufuklarında parlaması cihetiyle gelen, bu asrın bir hidayet serdarısınız.

Kurn-ı Kermin on dördüncü asr-ı Muhammeddeki (a.s.m.) aziz delllı ve o müthiş zamanın müthiş zulümatına karşı nur-u Kurnla mukabele eden büyük fedakrı ve Risale-i Nurun yüz binler nüshalarını yüz binler talebelerinin kalemleriyle her tarafta neşredip dinsizliğe ve küfr-ü mutlaka karşı bir sedd-i Kurn tesis eden muhteşem kahramanı sevgili Üstadımız,

lemlere rahmetler ve saadetler getiren ve insanlığa selmet ve teselliler bahşeden bu mukaddes hizmetinizle ehl-i imana zuhurunu müjde verip ispat ettiğiniz ve emareleri gözükmeye başlayan ve bütün kıtalara şmil hkimiyet-i İslmiyenin nurlu ve büyük bayramını bütün ruhumuzla tebrik eder, Cenb-ı Haktan uzun ömürlerinize dualar eder, ellerinizden tzimle öperiz.

Ankara Üniversitesi Nur talebelerinden

İsmail, Salih, Atıf, Ahmed, Ziya, Mehmed,

Abdullah

Üstad Said Nursnin Ispartada ikametleri

1953 senesi yaz aylarında Üstad Emirdağından Ispartaya geldi. Ispartada pek çok sadık talebeleri vardı. Daha evvel gönderdiği mektuplarında Ispartayı taşıyla, toprağıyla mübarek olarak tavsif ediyor ve Risale-i Nurun zuhuru ve intişarıyla vücut bulan mnev hayatının idamesine en kuvvetli medar Isparta olduğunu beyan buyuruyordu. Filhakika, Isparta, Üstadın bu iltifatına lyık olduğunu uzun senelerdeki hadiselerin şehadetiyle ispat etmiş ve göstermiştir. çünkü, Risale-i Nurun birinci medresesi ve telif yeri olan Barla, Ispartanın bir nahiyesidir. Risale-i Nurun büyük mecmuaları burada telif edilmiştir.

Risale-i Nuru binler kalemlerle en korkulu zamanlarda yazıp neşredenler Isparta ve köylerindeki talebelerdir. Misal olarak Sav köyünü göstermek kfidir. Üstad Kastamonuda bulunduğu zaman, Ispartanın yalnız Sav köyünde bin kadar kalem senelerce Nurları yazmış, çoğaltılmasında çalışmıştır.

Her birisi birer vilyet kadar, belki daha ziyade Risale-i Nura alka gösteren ve Nurların yayılmasında birer santral misillü çalışan Nur merkezleri Ispartadadır. Gül ve Nur fabrikaları ve bunların etrafında medrese-i Nuriye şakirtleri, Mübarekler Heyeti, hep Isparta vilyeti dahilindedir.

Hem herbirisi hizmet-i Kurniye itibarıyla birer kutup hükmünde olan Nur talebelerinin medar-ı iftihar büyük kardeşleri de yine Ispartalıdırlar.

Hem Isparta adliyesi ve emniyeti daima Nurlara insafla muamele etmiştir. Üstad, Isparta adliyesine çok defa dua etmiş, sair vilyetlere bu noktada da Ispartayı hüsn-ü misal göstermiştir.

DEVAM EDECEK