SEKİZİNCİ Kısım: ISPARTA hayatı-3
Eklenme: 1/15/2025 12:00:00 AM

Risale-i Nurun vatana, millete ve İslmiyete büyük hizmetini kabul ve takdir eden Başvekil Adnan Menderese Üstadın yazdığı bir mektup.

Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allahın adıyla.

Ben çok hasta olduğum ve siyasetle alkasız bulunduğum halde, Adnan Menderes gibi bir İslm kahramanı ile bir sohbet etmek isterdim. Hal ve vaziyetim görüşmeye müsaade etmediği için, o sur konuşmak yerine, bu mektup benim bedelime konuşsun diye yazdım.

Gayet kısa birkaç esası, İslmiyetin bir kahramanı olan Adnan Menderes gibi dindarlara beyan ediyorum.

Birincisi: İslmiyetin pek çok kanun-u esassinden birisi, Enm Sresi, 6:164; İsr Sresi, 17:15; Ftır Sresi, 35:18; Zümer Sresi, 39:7. yet-i kermesinin hakikatıdır ki, Birisinin cinayetiyle başkaları, akraba ve dostları mesul olamaz. Halbuki, şimdiki siyaset-i hzırada particilik taraftarlığıyla, bir cninin yüzünden pek çok msumların zararına rıza gösteriliyor. Bir cninin cinayeti yüzünden taraftarları veyahut akrabaları dahi şen gıybetler ve tezyifler edilip, birtek cinayet yüz cinayete çevrildiğinden, gayet dehşetli bir kin ve adaveti damarlara dokundurup kin ve garaza ve mukabele-i bilmisile mecbur ediliyor. Bu ise, hayat-ı içtimaiyeyi tamamen zr ü zeber eden bir zehirdir. Ve hariçteki düşmanların parmak karıştırmalarına tam bir zemin hazırlamaktır. İran ve Mısırdaki hissedilen hadise ve buhranlar bu esastan ileri geldiği anlaşılıyor. Fakat onlar burası gibi değil; bize nisbeten pek hafif, yüzde bir nisbetindedir. Allah etmesin, bu hal bizde olsa pek dehşetli olur.

Bu tehlikeye karşı çare-i yegne: Uhuvvet-i İslmiyeyi ve esas İslmiyet milliyetini o kuvvetin temel taşı yapıp, msumları himaye için, cnilerin cinayetlerini kendilerine münhasır bırakmak lzımdır.

Hem, emniyetin ve syişin temel taşı yine bu kanun-u essden geliyor.

Mesel, bir hanede veya bir gemide bir msum ile on cni bulunsa, hakik adaletle ve emniyet ve syiş düstur-u esassi ile, o msumu kurtarıp tehlikeye atmamak için, gemiye ve haneye ilişmemek lzımt ki msum çıkıncaya kadar...

İşte bu kanun-u esas-i Kurn hükmünce syiş ve emniyet-i dahiliyeye ilişmek, on cni yüzünden doksan msumu tehlikeye atmak, gazab-ı İlhnin celbine vesile olur. Madem Cenb-ı Hak, bu tehlikeli zamanda bir kısım hakik dindarların başa geçmesine yol açmış, Kurn-ı Hakmin bu kanun-u esassini kendilerine bir nokta-i istinad ve onlara garazkrlık edenlere karşı siper yapmak lzım geldiğini, zaman ihtar ediyor.

İslmiyetin ikinci bir kanun-u esassi: Şu hads-i şeriftir: Milletin efendisi, onlara hizmet edendir hakikatiyle, memuriyet bir hizmetkrlıktır; bir hkimiyet ve benlik için tahakküm leti değil... Bu zamanda terbiye-i İslmiyenin noksaniyetiyle ve ubudiyetin zafiyetiyle benlik, enaniyet kuvvet bulmuş. Memuriyeti hizmetkrlıktan çıkarıp bir hkimiyet ve müstebidne bir tahakküm ve mütekebbirane bir mertebe tarzına getirdiğinden, abdestsiz, kıblesiz namaz kılmak gibi, adalet olmaz, esasiyle de bozulur. Ve hukuk-u ibad da zr ü zeber olur. Hukuk-u ibad, hukukullah hükmüne geçemiyor ki hak olabilsin. Belki nefsan haksızlıklara vesile olur.

Şimdi, Adnan Menderes gibi, İslmiyetin ve dnin icaplarını yerine getireceğiz diye ve mezkr iki kanun-u esasye karşı muhalefet edip tam zıddına olarak iki dehşetli cereyan, gayet büyük rüşvetle halkları aldatmak ve ecneblerin müdahalesine yol açmak vaziyetinde hücum etmek ihtimali kuvvetlidir.

Birisi: Birinci kanun-u esasye muhalif olarak, bir cni yüzünden kırk msumu kesmiş, bir köyü de yakmış. Bu derecede bir istibdad-ı mutlak, her nefsin zevkine geçecek memuriyete bir hkimiyet suretinde rüşvet vererek, dindar hürriyetperverlere hücum ediliyor.

İkinci hücum da: İslmiyet milliyet-i kudsiyesini bırakıp, evvelkisi gibi, bir cni yüzünden yüz msumun hakkını çiğneyebilen, zahiren bir milliyetçilik ve hakikatte ırkçılık damarıyla hem hürriyetperver dindar Demokratlara, hem bütün bu vatandaki yüzde yetmişi sair unsurlardan bulunanlara, hem hükmet aleyhine, hem biçare Türkler aleyhine, hem Demokratın takip ettiği siyaset aleyhine çalışarak ve serseri ve enaniyetli nefislere gayet zevkli bir rüşvet olarak bir ırkçılık kardeşliği veriyor. O zevkli kardeşliğin içinde, o zevkli fideden bin defa daha ziyade hakik kardeşleri düşmanlığa çevirmek gibi acip tehlikeyi, o sarhoşluğu ile hissedemiyor.

Mesel, İslmiyet milliyetiyle dört yüz milyon hakik kardeşin her gün Allahım, erkek ve kadın bütün müminleri bağışla. dua-yı umumsiyle mnev yardım görmek yerine, ırkçılık dört yüz milyon mübarek kardeşleri, dört yüz serseriye ve lübalilere yalnız dünyev ve pek cüz bir menfaati için terk ettiriyor. Bu tehlike hem bu vatana, hem hükmete, hem de dindar Demokratlara ve Türklere büyük bir tehlikedir. Ve öyle yapanlar da hakik Türk değillerdir. Necip Türkler böyle hatdan çekinirler

DEVAM EDECEK