Binaenaleyh bilmiyorum, bu mesut hadiseyi şanlı bir zafer, şahane bir fetih, İlh bir kurtuluş, cihanşümul bir bayram diye mi vasıflandırayım? Zira kuds dvnın kazanmış olduğu bu İlh zafer, bütün İslm ve insanlık dünyasındaki mücahitlerin azimlerine kuvvet, ruhlarına can, imnlarına hız ve heyecan vermiştir.
Evet, azim ve imanları, aşk ve emelleri henüz kemale ermemiş olan birçok Müslümanlar, maalesef acıklı bir yeis içinde idiler. Böyle bir zaferin tahakkukunu, hayal ve muhal görüyorlardı. Fakat bütün feyiz ve nurunu insanlığı tenvir ve irşad için İlh bir güneş halinde Arş-ı zamın pürnur ufuklarından inen Kurn-ı Kermden alan Nur neşriyatı, durgun gölleri andıran gönülleri deryalar gibi coşturmuş, kasvet ve hicran yıllarının ümit ve emellere vurduğu müthiş zincirleri kırmıştır. O nur kaynağından fışkıran o serapa feyiz ve hikmetler saçan eserler, hislerin, fikirlerin ve bilhassa alevler içinde yanan ruh ve vicdanların ezel ve ebed ihtiyaçlarına cevap verdiği gibi, onları dalga dalga boğucu karanlıklar muhitinden, ter temiz ve pırıl pırıl nur ufuklarına çıkarmıştır.
Yıllarca devam eden uzun bir sükt, derin bir gaflet ve boğucu bir zulmetten sonra İlh bir güneş halinde parlayan bu kuds zafer, nur için yol aramakta olan perişan beşeriyetin yakın bir gelecekte uyanacağını müjdelemektedir. çünkü, din ihtiyacı sırf Müslümanların değil, bilumum insanların ezel ve ebed ihtiyacıdır.
Bugün bedbaht insanlık, din nimetinden mahrum olmanın sürekli hicran ve felketlerini bağrı yanarak çekmektedir. Bu acıklı buhranın korkunç neticesidir ki, çeyrek asır zarfında iki büyük harbe girmiş ve üçüncüsünün de kapısını çalmak çılgınlığını göstermektedir.
Artık bütün insanları kardeş yaparak yemyeşil cennetlerin nurlu ufuklarından esen refah ve saadet, huzur ve syiş rüzgrıyla dalgalanan lem-şüml bir bayrak altında toplayacak olan yegne kuvvet, İslmdır. Zira beşeriyetin bugünkü hali, tıpkı İslmdan evvelki insan cemiyetlerinin acıklı halidir. Bunun için insanlığı o günkü ebed felketten kurtaran İslm, bugün de kurtarabilir
DEVAM EDECEK