Diyarbakır’da, evde doğal gaz kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu avukat Ömer Baran, eşi Müjde Baran ve stajyeri Mahsun Akbaş'ın yaşamını yitirmesinin ardından mekanik tesisat ve doğal gaz uzmanı olan makine mühendisi Sabri Erk, uyarılarda bulundu. Erk, karbonmonoksit zehirlenmelerinin önüne geçilmesi için doğal gaz kullanıcılarının 3 önemli noktaya dikkat etmesi gerektiğini belirterek, "Bunlardan birincisi menfez, ikincisi elektrik, üçüncüsü de doğal gaz borularıdır. Menfezleri açık bırakın, elektriği de doğal gazdan uzak tutun" dedi.
Yenişehir ilçesinde, 6 Ocak'ta, binanın 9'uncu katındaki dairede doğal gaz kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu avukat Ömer Baran, eşi Müjde Baran ve stajyeri Mahsun Akbaş yaşamını yitirdi. Facianın ardından mekanik tesisat ve doğal gaz uzmanı olan makine mühendisi Sabri Erk, karbonmonoksit zehirlenmelerinin önüne geçilmesi için doğal gaz kullanıcılarına uyarılarda bulundu. Karbonmonoksit zehirlenmelerine 2 şeyin neden olduğunu belirten Erk, bunların yanmış gazın ortam dışına ulaşmaması ve kombi bacalarının dışarı açılan aparatlarının çıkması olduğunu söyledi.
'HER YIL BAKIM YAPTIRILMALI'
Karbonmonoksit zehirlenmelerinin önüne geçebilmek için kombinin her yıl bakımının yaptırılması ve bacadaki kelepçeler ile bacanın sabit olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğini söyleyen Erk, şöyle konuştu:
"Kombi bacalarında birleşim noktaları vardır. Bu birleşim noktaları ayrıldığı zaman atık gaz içeri dolar ve karbonmonoksit zehirlenmelerine sebep olur. Karbonmonoksit zehirlenmelerinin önüne geçebilmek için cihazımızın her yıl bakımını yaptırmamız lazım. Kontrollerini yaptırmalıyız, kendimiz de gözle muayene etmeliyiz. Gözle muayeneden kastımız, bacadaki kelepçelerin ve bacanın sabit olup olmadığıdır. Çünkü kelepçe, baca ve dirseğin birleşim noktasında sızdırmazlığı sağlıyor. Bu hermetik bir sistemdir. Hermetik sistemli bacada temiz hava dışarıdan alınır, kirli hava da dışarı çıkar. Herhangi bir şekilde ortamın oksijenini almaz. Eğer kombimiz içerideyse ve bu baca, birleşim ek yerlerinden çıkarsa ortamdaki oksijeni alıp içeri karbonmonoksidi verir."
'MENFEZİN AÇIK TUTULMASI, HAYAT KURTARIR'
Atık gazın içeri dolma riskine karşı menfezin en önemli ve hayat kurtarıcı unsur olduğuna dikkat çeken Erk, "Menfezi kesinlikle ve kesinlikle kapatmalarını istemiyoruz. Çünkü menfez açık olmadığı zaman içeri dolacak doğal gaz, içerideki oksijen miktarını azaltır. Karbonmonoksit de içeriden dışarı çıkamaz. Böylelikle içeride zehirlenmelere ve boğulmalara sebep olur. Vatandaşlarımıza, gaz açımlarında bulunduğumuz zaman da iki tercih sunuyoruz. 'Üşümek mi, yoksa ölmek mi istersiniz?' diye soruyoruz. Bu korkutucu kelimeleri kullandığımız zaman vatandaşlarımız menfezi açık bırakıyor" diye konuştu.
'YENİ SİSTEM EMNİYETLİ OCAK' ÖNERİSİ
Ocaktan kaynaklı sızma ve karbonmonoksit zehirlenmesinin önüne geçilmesi için de yeni sistem emniyetli ocakların kullanılmasını öneren Erk, "Yeni sitem ocaklarda cihazımızın alevi söndüğü zaman bile cihaz kendi kendini kapatıyor. Emniyet aparatı var. Bu emniyet aparatı sıcakken alev yanmaya devam eder ve soğuduğu zaman da içerideki yay aparatıyla gazın geliş yönünden gazı keser. Bu durumlarda emniyetli ocakları kullanmamız, bizim için faydalıdır. Emniyetsiz olan ocaklarda da eğer ki menfezimiz açıksa, burada ateş yanmaya devam ediyorsa, oluşacak atık gaz bir davlumbaz sistemi yoksa, menfezden dışarı kaçıp gider" dedi.
Hayat kurtaran 3 önemli unsurun da altını çizen Erk, "Bizim için hayatımızı kurtarıcı birkaç önemli unsur vardır. Bunlardan birincisi menfez, ikincisi elektrik, üçüncüsü doğal gaz boruları. Kesinlikle ve kesinlikle ateşle barutu yan yana getirmememiz gerekiyor. Burada ateş elektriktir, barut da doğal gazın borularıdır. Doğal gaz borularına yaklaşan elektriğin, orada oluşacak bir ark veya elektrik kaçağında boruyu delme ihtimali bile vardır. Onun için menfezlerimiz açık kalacak, elektriği de doğal gazdan uzak edeceğiz" diye konuştu.
'SOLUNDUĞUNDA NEFES DARLIĞI VE BİLİNÇ KAYBI OLUŞUR'
Doğal gazın zehirsiz ve kokusuz olduğunu aktaran Sabri Erk, sızdırmayı hissedebilmek için kokulandırmanın yapay olarak sonradan yapıldığını dile getirdi. Bu nedenle doğal gaz zehirlenmesi, diye bir şeyin olmadığını, doğal gaz kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmesi olduğunu belirten Erk, şunları söyledi:
"Doğal gaz zehirlenmesi, diye bir söz kullanılmaması lazım çünkü doğal gazın kendisi zehirsiz ve kokusuzdur. Kokulandırma, sonradan yapay olarak yapılıyor ki insanlar o sızıntıyı hissetsinler. Doğal gazı soluduğunuz zaman sadece nefes darlığı çekersiniz, çok fazla soluduğunuzda da bu durum bilinç kaybına ve kusmaya sebep olur. Onun için doğal gaz zehirlenmesi, diye bir şey yoktur. Doğal gaz kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmeleri vardır. Bu konuda dikkat edilmesi lazım. Eğer ki o duruma maruz kalan insanlar için birbirini kurtarmak yerine direkt olarak kapı ve pencereleri açmalıyız. Çünkü ortamı havalandırmalıyız. Ortamı havalandırmadığımız dakika, çok kötü sonuçlar doğurabilir."
EVDEKİ 4 MUHABBET KUŞU CANLI BULUNMUŞTU
Öte yandan Diyarbakır'da, doğal gaz kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu avukat Ömer Baran, eşi Müjde Baran ve stajyeri Mahsun Akbaş'ın yaşamını yitirdiği evden 4 muhabbet kuşunun canlı olarak kurtarıldığı ortaya çıkmıştı. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Ornitoloji Uzmanı Prof. Dr. Recep Karakaş, kuşların da teorik olarak karbonmonoksitten etkilenmesi gerektiğini belirterek, "Uzun süre karbonmonokside maruz kaldıkları zaman kuşların da teorik olarak ölmesi gerekirdi ama şöyle yorumlanabilir; vücutlarının küçük olması, bulundukları odanın farklı olması ve akciğer yapılarının farklılığı, hayatta kalmalarına kısmen etki yapmış olabilir" demişti.
Kaynak: Diyarbakır Söz