Hükümetin, "Demokratik Açılım" sürecinde Meclis'e sevk ettiği yasal düzenlemeler raflarda bekletiliyor.
Kamuoyunda "taş atan çocuklar" olarak bilinen terör suçlarına itilen ve 18 yaş altındaki çocukların, Terör Suçları Yasası'na göre değil, çocuk mahkemelerinde yargılanmalarını öngören düzenleme Adalet Alt Komisyonu'nda bekletiliyor.
Açılım kapsamında yer alan, İnsan Haklarını ve Ayrımcılığı Önleme Kurulu ve İşkenceyi Önleme Sözleşmesinin Ek Protokolü sözleşmesi de bekleyen yasal düzenlemeler arasında yer alıyor.
Hükümet, "Demokratik Açılım" sürecinde "Orta Vade" diye tanımladığı ve Meclis'e gönderdiği açılım yasalarını bir süre daha bekletme kararı aldı.
Açılım sürecinde Meclis'te bekletilen yasalar ve yapılması planlanan düzenlemeler şöyle:
TAŞ ATAN ÇOCUKLAR
Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik yapılarak, sokak gösterilerine katılan çocukların terör suçlusu olarak yargılanmamasını amaçlayan tasarı Adalet Alt Komisyonu'nda bekliyor. Yasayla, teröre itilen 18 yaş altındaki çocukların, çocuk mahkemelerinde yargılanmalarını öngörüyor.
AYRIMCILIK KOMİSYONU
Ayrımcılık Komisyonu'nun kurulmasıyla ayrımcılıkla ilgili her hangi bir şikayeti olan bu komisyona rahatlıkla başvurabilecek. Düzenleme ayrıca kurula özellikle işkenceye yönelik şikayetlerin incelenip sonuçlanması, insan hakları alanındaki gelişmeleri takip etmesi gibi görev ve sorumluluklar yüklenecek. Diğer bir düzenleme olan İşkenceyi Önleme Sözleşmesi Ek Protokolüne ilişkin tasarı da Avrupa Birliği'nden gelecek inceleme komisyonlarına Türkiye'de gözaltı ve tutuklama merkezlerini ziyaret etme imkanı getiriyor. Bu tasarı ile aynı zamanda Bağımsız Kolluk Şikayet Mekanizması bir yandan, diğer yandan da güvenlik güçlerinin haksız yere eleştirilmesinin önüne geçilecek.
ÜNİTER DEVLETE AYKIRI OLMAYACAK
Atılacak tüm adımlar Anayasa'nın ilk 3 maddesinde çizilen çerçeve içinde kalacak. Üniter yapıya aykırı hiçbir değişiklik pakete konmayacak.
Doğu ve Güneydoğu'da adı sonradan Türkçeye çevrilen yerleşim yerlerine eski isimlerini kullanma izni verilecek. Diğer etnik gruplar talepte bulunmaları halinde kendi dillerindeki yerleşim yerlerinin adlarını kullanabilecek.
12 Eylül darbesinde Avrupa'ya kaçan ve Türk vatandaşlığından çıkmış kişilerin yeniden vatandaşlığa dönüşü sağlanacak.
Mahmur Kampı Birleşmiş Milletler ve Irak devletiyle yapılacak işbirliği içinde boşaltılacak. 6-7 bin mültecinin Türkiye'ye yerleşmesi sağlanacak.
1980 darbesinden beri işkence ve insan hakları ihlalleri ile anılan Diyarbakır Cezaevi boşaltılacak. Bölgedeki tüm cezaevlerinin AB standartlarında olmasına özen gösterilecek. Silah bırakan terör örgütü militanlarının topluma kazandırılmasına yönelik projeler hazırlanıp, özel eğitim merkezleri kurulacak.
Kaynak: Diyarbakır Söz