Ailesi halen suskun

Narin iki farklı yere mi gömüldü sorusu gündeme gelirken, yeni gözaltıların olabileceği ifade ediliyor. Aile ser verip, sır vermiyor?

Ailesi halen suskun

Diyarbakır'da öldürüldüğü ortaya çıkan Narin Güran'ın (8) cinayetine ilişkin davanın duruşması, 3'üncü gününde sanık ve tanıkların ifadeleri alındı çapraz sorgulama yapıldı. Taraf avukatları ayrıntılı savunma yaptıktan sonra mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına oy birliğiyle karar verirken, duruşmayı 26 Aralık'a erteledi.

DURUŞMADA NELER YAŞANDI?

7 Kasım'da saat 09.00'da başlayan ilk duruşmada tutuklu sanıklar, yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi. Duruşmada önce Narin'in cesedini dereye taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar'ın ardından da sırasıyla Enes, Yüksel ve Salim Güran'ın ifadeleri alındı. Sanıkların ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından Narin'in babası Arif Güran tanık olarak dinlendi. Daha sonra da Nevzat Bahtiyar'ın eşi Gazal Bahtiyar dinlendi. 

TANIKLAR DİNLENDİ

Duruşmanın ikinci gününde tanıklar Baran Güran, Osman Güran, Muhammed Kaya, Maşallah Güran, 18 yaş altındaki tanıklar M.E.G., A.K., G.G. ve M.G. ile Melek Güran, Birsen Güran, Hediye Güran, Mehmet Selim Atasoy, Yasemin Gül, Vecdi Bahtiyar, Barış Güran, Ali Rıza Güran, Ufuk Kaya, Furkan Kaya, Yusuf Kaya, Erhan Güran, Rojin Güran, Dilek Güran, Nesrin Güran ve Remziye Çabaş dinlendi.

BABA ARİF GÜRAN ADLİYEYE GELDİ

Duruşma esnasında rahatsızlanarak Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan 24 saat müsade altında kaldıktan sonra taburcu edilen baba Arif Güran, Adliye’ye gelerek duruşmaya katıldı.

'BİZİ BU OLAYI ÇÖZMEMİZ İÇİN ÇAĞIRDILAR'

Tanıklardan Cahit Kaya, Arif Güran ile Nevzat Bahtiyar arasındaki araç alışverişini anlattı. Diğer tanık Veysel Subatan da Arif Güran ile Nevzat'ın arasında araba alımıyla ilgili mesele olduğunu aktarırken,  diğer tanık Kutbettin Kaya kendisinin de konuyla ilgili çağrıldığını söyledi.

'YÖNLENDİRME OLMADI, ASLA'

Tanıklardan Narin'in amcası İbrahim Halil Güran, mahkeme başkanının 'Kaça aldın enerji içeceğini' sorusuna, "Benle küçük oğlum buzlaç aldık. Sonra saman çeken çocuklara verdim. Sofi bakkal, gece yarısı bakkalı açan bir insan. O dükkanın gündüz kapalı olduğunu görmedim. Bakkal, kapının önünde oturuyordu. Köyde yaşıyorum. Bakkalın kendisi vardı içeride" dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatının, kolluğun yanlış yönlendirilmesi ile ilgili sorusuna İbrahim Halil Güran, "Yönlendirme olmadı, asla. Bizim köyde amcalarımızın sözü geçiyor. Ali Rıza Güran, Hüseyin Güran. Yangın çıkarılma konusunda; gelin köye siz o yangını çıkarabilirseniz, ben size helal olsun derim" dedi.

'BİRİNİN NARİN'İ KAÇIRDIĞINI DÜŞÜNDÜK'

Yüksel Güran'ın avukatının balkondaki yazma ile ilgili sorusu üzerine de İbrahim Halil Güran, "Narin'in kaybolduğu gün ilk röportaj verenlerden biri benim. Balkondaki yazmayı yengeme gösterdik. İmam da onun olmadığını söyledi. Biz eve girmediğini, kapının önünde birinin Narin'i kaçırdığını düşündük. Narin'in ölmüş olduğuna dair bir şüphe oluşmadı bizde. Narin balkona kadar gelmiş, gitmiş diye düşündük" diye konuştu.

ZİHİNSEL ENGELLİ TANIĞI 'HANGİ TAKIMLISIN' SORUSU

Mahkeme başkanı, zihinsel engelli raporu bulunan Süleyman Kaya'ya 'Hangi takımlısın' diye sordu. Kaya'nın 'Galatasaray' yanıtı üzerine mahkeme başkanı "Tüh, bende Fenerbahçeliyim" dedi

'ENES'TE HERHANGİ BİR İZ YOKTU'

Tanık Muhammed Yağmur, olay günü Narin'in ağabeyi Enes Güran'da herhangi bir iz olmadığını belirterek, "Kolunda, yüzünde, gözünde herhangi bir iz yoktu. Madde kullanımı yoktu. Narin'in kaybolduğunu akşam saatlerinde öğrendim. Arama çalışmalarına da katıldım" diye konuştu.

'ENES'İN YÜZÜNDE MORLUK YOKTU'

İfade veren diğer tanık Muhammed Kaya "Enes'in yüzünde morluk yoktu. Herhangi bir tedirginlik yoktu. Saman muhabbetini duymadım" dedi. Dinlenilmesi istenen M.A.K., 14 yaşında olduğu için tanıklık yapılmasına izin verilmedi.

'SALİM GÜRAN'IN HERHANGİ BİR TEDİRGİNLİĞİ YOKTU'

Elektrikçi Hasan Özdel, olay gününü anlatarak, "Elektrik işleri vardı. Düz tarlada yemek yedik. İş için 3 bin TL'ye anlaştık. Salim Güran'ın çocuğunun ismini bilmiyorum. Salim Güran'ın herhangi bir tedirginliği yoktu. Önceleri gördüğümüz gibiydi" dedi.

'SALİM O GÜN NORMALDİ'

Elektrikçi Abdulsamet Yeşildal da "Mehmet Şerif beni aradı. 'Salim'in olay günü kıyafetlerini hatırlamıyorum. Salim o gün normaldi, tedirginlik hali yoktu" diye konuştu.

PEDAGOG EŞLİĞİNDE ALINAN İFADESİ DİNLETİLDİ

Bir önceki duruşmada dinlenilmekten vazgeçilen Narin’in kardeşi E.G.'nin, daha önce alınan ifadesi mahkeme salonunda dinletildi. E.G.'nin pedagog eşliğinde alınan ifadesinde, "Narin'in kaybolduğu gün, o gün evdeydim. Annem, Muhammed ile Enes ağabeyim vardı. Narin camiye gitti. 3'te çıktı sonra hiç gelmedi. Uyuyordum. Annem de uyuyordu. Hediye yengem ilk geldiğinde annem çamaşırlarını ona bırakmıştı. Onun için geldi. 'Annen ne yapıyor' dedi. 'Uyuyor' dedim. Bıraktı, gitti. Annem, Muhammed ve Enes, klima odasında uyuyordu. Yengem sonra ikinci kez geldi. Niye geldi bilmiyorum" dedi.

SES KAYDI DİNLETİLDİ

Tanıkların dinlenmesinin ardından Nahit Eren'in, Salim Güran'a ait olan işçisi R.A. ile yaptığı telefon görüşmesinin ses kaydını dinletme talebi kabul edildi. Kürtçe olan ses kaydının yapılan tercümesinde, görüşme söyle dinletildi:

"Salim Güran: R.A.

R.A.: Efendim

Salim Güran: Sona doğru senin bir şeyin düşmüş

R.A.: Hı.

Salim Güran: Sol tarafta taşların üzerinde bir şeyin düşmüş, yerdedir.

R.A.: Tamam şimdi gideceğim."

'FISKİYE DÜŞMÜŞ, R.A.'YA 'GEL, YAP' DEDİM'

Salim Güran, tercümenin ardından Nahit Eren'e yönelik 'Anladın mı avukat bey' diye söyledi. Eren de "Dosyaya göre hareket ediyorum. Güya yerde bir ölü var diye ses kaydı yayınlanmıştı. Salim Bey'e bir sorum var. Daha önce yaptığı savunmada bu konuşmanın elektrik kaçağıyla ilgili bir alet olduğunu söyledi. Şimdi 'Fıskiye' dedi" diye konuştu. Salim Güran ise "Bu konuşmamız; su fıskiyesi düşmüş, pislik giriyor. Elbisem de müsait olmadığı için R.A.'ya 'Gel, yap' dedim. Taşın dibine kaçak elektrik için aletimizi de koyuyorduk. Son fıskiye de orada düşmüş. Aynı yerdedir. Ama bu şu an dinlediğim budur. Aletle ilgili telefonla da konuşuyorduk" dedi.

KOLUNU NASIL ISIRDIĞINI GÖSTERDİ

Eren, Enes Güran'a kolundaki ısırık izini nasıl yaptığını sordu. Enes Güran, uygulamalı olarak gösterdi. Nahit Eren, "İzin bütün olarak mı diş uçlarından mı yapılan bir ısırık olduğunu öğrenmek için uygulamalı olarak göstermesini istedim. Çünkü raporda ısırığın diş uçlarından gerçekleştiği belirtilmişti" dedi.

'NASIL OLUR DA KARASAL ÖZELLİK TAŞIYAN LARVALAR TAŞIR'

Eren'in talebi sonrası Nevzat Bahtiyar'ın dışında, sanıklar ve Narin'in birinci dereceden yakınları, mahkeme salonundan dışarıya çıkarıldı. Eren, "Elimdeki rapor, ölüm saatini belirleyen, vücut üzerindeki larvaları belirleyen delillerdir. Narin'in bedeninden alınan larvalar, İstanbul Adli Tıp’ın raporunda, vücudun bazı kısımlarının kara kısmında kaldığını belirtiyor. Nevzat Bahtiyar, yaklaşık 50 santimlik bir çukurdan bahsetmişti. DSİ'de suyun tamamen Eğertutmaz Deresi'ne aktarıldığı bilgisi vardı. Su içerisinde bulunan bir cesetteki larvalar nasıl olur da karasal özellik taşıyan larvalar taşır?" dedi.

'BAŞKA YERE GÖMDÜKTEN SONRA MI GETİRDİN'

Bahtiyar'a, dere yatağındaki olay yeri keşif görüntüleri izlettirildi.  Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar'a yönelik "Orada su olup olmadığını sormuştuk. Bu raporda Narin'in naaşından bizim tespit edebilmemiz açısından, insan bedeninden oluşan larva dediğimiz canlılardan Narin'in bedeninde vardı. Raporda, 'Bu naaş tamamen suyun içerisinde değil' diyor. Narin'in cenazesini indiğin yerde mi başka yere gömdükten sonra mı getirdin oraya?" diye sordu. Nevzat Bahtiyar da "Hayır. Çuvalın çok hafif üstü dışarıda kaldı. Taş hepsi ıslanmadı" yanıtını verdi.

'SUYUN ÜZERİNDE KALDI' CEVABI

"DSİ, suyu oraya yönlendirdi. O derenin debisi ne kadar yükselir, biliyorsun. Seviyesi sence ne kadar yükseldi" sorusuna da Bahtiyar, "Bir tahminin yok" dedi. Nevzat Bahtiyar, Eren'in, "30 dakika içerisinde oradasın ya, 5 dakika 30 saniye gidiş, 5 dakika 30 saniye dönüş, bu heyetle oraya gidişin. Narin kucağındayken daha fazla olur. O kadar süre orada ne yaptın? Bacağı suyun üzerinde mi kaldı?" sorusuna, "Suyun üzerinde kaldı" yanıtını verdi.

MAHKEME BAŞKANI, CÜBBESİNİ ÇIKARDI

Mahkeme başkanı, cübbesini çıkararak Nevzat Bahtiyar'a yönelik, "Bu kadar insan gece gündüz bu dosyaya çalışıyoruz. Duygu sömürüsü yapmıyorum. İşimi yapıyorum. Bir birey olarak söylemek istiyorum. Üzerimdeki cübbeyi çıkarıyorum. Vermiş olduğun beyanlar doğru mudur?" diye sordu. Bahtiyar, "Doğrudur" cevabını verdi. Mahkeme başkanının "Birine iftira atmak, yalan söylemek var mıdır? Bizden sakladığın bir şey var mı?" sorusuna da Nevzat Bahtiyar, "Yok" yanıtını verdi. "Bize eksik anlattığın bir şey var mı?" sorusuna ise "Hatırlamıyorum" dedi. Mahkeme başkanı, daha sonra cübbesini giydi.

EREN: İDDİAM, NARİN İLK OLARAK ORAYA GÖTÜRÜLMEDİ

Eren, "Benim iddiam, Narin ilk olarak oraya götürülmedi. O bacak, Adli Tıp Kurumu raporuna göre bacaktan koparılmış. Dışsal etki ki, canlılar tarafından yendiği ve kaval kemiği ve ayak kemiklerinin birkaçı vardı. Yengeç de olabilir başka bir şey de olabilir. Bu bir köpek değil. Köpek, kemiği orada bırakmaz. Köpek, o cesedin tamamını da oradan çıkarır. Kendisinin düşüncesi nedir?" dedi. Nevzat Bahtiyar, "Benim bilgim yok" cevabını konuştu.

ARİF GÜRAN, EŞİNE, OĞLUNA VE KARDEŞİNE SARILDI

Duruşmada verilen ara esnasında salonda bulunan Narin'in babası Arif Güran, eşi Yüksel, oğlu Enes ve kardeşi Salim Güran'ın yanına gitti. İlk önce eşi Yüksel'e sarılan ve ağlayan Arif Güran, daha sonra oğlu Enes'e sarılıp ağlayarak, "Başınızı dik tutun" dedi. Daha sonra kardeşi Salim Güran'a sarılıp, bir süre beraber ağladıktan sonra "Ağlamayın, başınızı dik tutun" dedi.

DURUŞMA YENİDEN BAŞLADI

Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi sonrası Narin'in cenazesinin götürüldüğü Adli Tıp önünde basın mensuplarına dönerek, "Gidin, yalan konuşun" dedikten sonra bir yakını tarafından yumruk atılan Oya Yorulmaz, tanık olarak dinlendi. Yorulmaz, "O cümleyi basına söyledim. Bana yumruk vurmadı. Kardeşim Taner Mehmetoğlu, ağzımı kapatmak isterken 'Abla sus’ dedi" diye konuştu.

SAVCI, TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINI İSTEDİ

Cumhuriyet savcısı, şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme başkanı, Arif Güran'a söz vererek, 'Video dışında araştırılmasını istediğiniz başka bir şey var mı?’ diye sordu. Bunun üzerine Arif Güran, "Üs bölgesinin ve Haci Sait'in geriye dönük kamera görüntüleri dışında bir şey yok" dedi. Arif Güran’ın avukatı Berat Kocakaya da "Dara görüntüsü, hava alanı mobese ve Hacı Sait'in kamerasının geriye dönük görüntüleri talebimiz vardır" diye konuştu.

'BU TALEBİNİ ÇOK GÖRMEMEK GEREKİYOR'

Avukat Kocakaya, "Ayrıca Arif Güran'ın acılı bir baba olduğu unutularak birçok saldırıda bulunulmuştur. Narin onun kızı, Enes onun oğlu, Yüksel eşidir. Atılan çirkin iftiralara karşı 'Eşime güveniyorum' diyor. Bu niye problem oluyor ki? 'Şüphelenmiyorum' demesi yargılamaya müdahale değildir. Bu durum, kendisini bu olayı bildiği anlamına gelmemektedir. Şikayetimiz devam etmektedir. Baran Güran da tanık olarak dinlendi. Ağabeyin de bu olayda acı çektiğini düşünüyoruz. Bu yüzden dosyaya müşteki olarak dahil edilmesi talebimiz vardır" dedi.

DARA ÜS BÖLGESİNİN GÖRÜNTÜLERİ İZLETİLDİ

Ailenin talebi sonrası istenen Dara 2 Askeri Üs Bölgesi'nin görüntüleri izletildi. Baba Arif Güran'a istediği görüntünün o olup olmadığı soruldu. Arif Güran "Evet, budur" dedi. İyileştirilmiş olan ve en net görüntüler olduğu söylenen, köyü gösteren 21 Ağustos 15.12 saatini gösteren görüntüler, Arif Güran’a izlettirildi. 'Şahin Göz' kameranın ise kayıt yapmadığı söylendi.Arif Güran, mahkeme heyetine, 'Oraya bir terör saldırısı olsa kayıt olmayacak mı?' diye sordu. Mahkeme başkanı da "Savcılık tarafından bize, istenen görüntülerde herhangi bir şey bulunmadığı söylendi" dedi.

'YENİ FAİLLERİN ÇIKACAĞI KANAATİNDEYİM'

Öğleden sonraki duruşmada söz alan eski Baro Başkanı Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar'ın geldiği yönden gitmesi halinde tespit edilemeyeceğini ifade ederek, "Bu görüntülerde kırmızı araç tespit edildi. Nevzat Bahtiyar kırmızı aracın sahibi olarak bulundu. Geldiği yönden gitmiş olsa, tespit edilemeyecekti, o okulun tesadüfi kamerası olmasaydı" dedi. 

'DARALTILMIŞ BAZ İSTASYON ÇALIŞMASI ÇOK TARTIŞILDI'

Eren, baz istasyonu verilerinin yer ve zaman itibariyle kişinin nerede olduğunu gösterdiğini belirterek, "Daraltılmış baz istasyon çalışması çok tartışıldı. Çok ceza dosyalarında görmediğimiz bir şey. Bu kadar güçlü baz sinyallerinin olduğu yerde sinyal aralığını da belirliyor. Birçok uzmana sordum. Yanılma payını sordum. Baz istasyonu verisi, yer ve zaman itibariyle nerede olduğunu gösteriyor" diye konuştu. 

'SANIKLARIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINI İSTEDİ'

Gerçeğin açığa çıkmasını istediğini belirten Eren, şöyle konuştu: "Biz Narin’in kimler tarafından öldürüldüğü konusundaki bu iddianameyle, bu yargılamanın sanıklar açısından cezaya dönüşeceğine inanıyoruz. Gerçek ne ise açığa çıkmasını istiyoruz."

'R.A.'NIN TANIK OLARAK DİNLENMESİNİ TALEP EDİYORUZ'

Baro Avukatı Aslı Cemre Işık, Salim Güran’ın işçisi R.A.’nın tanık olarak dinlenmesini talep ederek, "Ses kayıtlarının çok kaliteli olmadığı kanaatindeyiz. Nevzat Bahtiyar’ın kızı ile Süheyla Özkan’ın da tanık olarak dinlenmesinin talep ediyoruz" dedi.  Baro avukatlarının, 1 saat 8 dakika savunma yaptıkları kayda geçti

'BU DOSYANIN KİLİT NOKTASININ ENES GÜRAN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ'

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Avukatı Abdullah Yılmaz "Bu dosyanın kilit noktasının Enes Güran olduğunu düşünüyoruz. Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun" diye konuştu.  Bu sırada gözyaşlarını tutamayan Arif Güran, mahkeme salonundan çıkarıldı.

'SUÇSUZUZ, BERAATIMIZI İSTİYORUZ'

Mahkeme Başkanı, avukatların savunmaların ardından Salim Güran’a söz vererek, bir diyeceği olup olmadığını sordu. Bunun üzerine Salim Güran, "Çoğu senaryo, böyle bir şey yok. Herkes bir şey konuşuyor. Bu çocuğu evde 4 kişi öldürmüş diyorlar. Çocuğumuzu niye öldürelim? Suçsuzuz, beraatımızı istiyoruz" dedi.

'İDDİANAMEDE KİMİN NİYE ÖLDÜRDÜĞÜ BELLİ DEĞİL'

Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, "Bu kadar kapsamlı bir dosyaya bu iddianame yakışmamıştır. Acele işe şeytan karışır derler. Bu acelecilik yanlışa götürür. Dosyada derin bir devlet aklı mevcut. Soruşturma, en başından beri gerek kasıtlı, gerek ihmali bir şekilde Güran ailesi üzerine kurgulanmıştır. İddianamede kimin, niye öldürdüğü belli değil. Nerede öldürdüğü zaten belli değil. Salim Güran, çocuğu ahırda mı, evde mi öldürmüş? Nevzat’ı tepeden mi çağırmış? Nevzat çocuğu evden mi almış, çocuğu Enes mi öldürmüş? Ya da kimsenin aklına getirmediği, o çocuğun o tepeye çıkmamış olduğu ve Nevzat tarafından öldürüldüğü mü? Sebepsiz yere öldürme diye bir kavram da vardır. 4 farklı insanın hemfikir olup sebepsiz yere öldürdüğünü söylemek saçmalıktır. Hem hemfikir olacaksın hem de sebepsiz yere öldüreceksin. Bu 37’nci maddeyle örtüşmez" dedi. 

'BİZ BU CANİLİĞİN NEVZAT TARAFINDAN YAPILDIĞINDAN YÜZDE 100 EMİNİZ'

Akdağ, savunmasında Nevzat Bahtiyar’ın cinayeti işlediğinden emin olduklarını belirterek, "Biz bu caniliğin Nevzat tarafından yapıldığından yüzde 100 eminiz. Nevzat’ın yapısı ve konumu her attığı adım yalan bir adamdır. Kuzu postuna bürünmüş bir kurt, bir katildir. Daraltılmış baz istasyonu bir fanteziden ibarettir. İş bu raporu sunan kişilerin bize tam olarak izah ettirilmesi ve duruşmada hazır olmasını talep ediyoruz. İcabı halinde yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz" diye konuştu.

'SÜRÜNTÜNÜN NE OLDUĞUNU TALEP EDİYORUZ'

Akdağ, savunmasının devamında şöyle konuştu: "Narin’in DNA’sına ait rapor; Van kriminalden alınan raporda, sürüntünün kusmuk mu, idrar mı, ne olduğunu mahkemeden talep ediyoruz. Bu sürüntünün canlıyken mi, ölüyken mi olduğunu talep ediyoruz. Kendi çocuklarının DNA kalıntıları neden ortaya çıkmamıştır. İki elektrikçi, Salim'in kendilerini karşıladığını beyan etmiştir. 21 Ağustos’tan bu yana kolluk görevlileri, JASAT görevlileri, akıl ve insanlık dışı uygulamalarla, akıl almaz baskı, işkencelere kısaca değinmek gerekir. Cinayeti işlemiş olsun olmasın diğer aile bireylerine üst düzey bir komutan tarafından, ‘Seni Irak’a götürürüz, yüzünü değiştiririz’ vaatlerinde bulunulmuştur. Müvekkilimin oğlu olan Devran Güran falakaya yatırılmıştır. Annesinin yanında Devran’ı dövmeye devam etmişler. Devran’ın annesinin gözü önünde ağzına kerpeten sokmuşlar, ‘Madem bu kadar şeye rağmen itiraf etmedin, o zaman kızının leşini önüne atarız o zaman itiraf edersin’ deme zalimliğini göstermişler. Barış, Uğurcan ve diğerlerine yapılanları anlatırsak tadımız kaçar."

'SUÇLUYUM AMA İDDİALARI KABUL ETMİYORUM'

Savunmaların ardından huzura alınan Nevzat Bahtiyar’a Mahkeme Başkanı, iddialar hakkında ne diyeceğini sordu. Bahtiyar, "Ben de suçluyum, itiraz etmiyorum ama bu iddiaları kabul etmiyorum. Benim üzerime atılan şeyler iftiradır. Dosyaya eklenmesini talep ediyorum" dedi.

'KATİLİN NEVZAT OLDUĞU YÖNÜNDE ALGI OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILDI'

Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Elif Karakoyun ise "Dosya sürencemede kalmasın diye kabul ettim. Özellikle bir kadın olarak, katilinin bulunması yönündedir tüm çabamız. Hepimizin amacı hangi tarafta olursak olalım, maddi gerçeğin açığa çıkması olmalıdır. Zorunlu müdafiliğini üstlendiğim Nevzat Bahtiyar da dosya kapsamında itirafta bulunarak olayı tüm çıplaklığıyla anlatmıştır. İfadelerine diyeceğimiz yoktur" diye konuştu. 

ANNE YÜKSEL GÜRAN HUZURA ALINDI; 'BENİM NAMUSUMLA OYNAMAYIN'

Narin’in annesi Yüksel Güran huzura alındı. Mahkeme Başkanı’nın ‘İddialara karşı ne diyorsun’ sorusu üzerine "Ben acılıyım. Dünyada en acılı anne benim. Kızımı öldürdüler, mezarına gidemedim. Namusuma söz getirdiler. Katil olsaydım, balkondaki şalı söylemezdim. Jandarma kadın geldi. ‘Ankara’da mafya oğlunu öldürecek’ dediler. Ben o yüzden ‘Oğlum için ne yapabilirim’ dedim. ‘Kızım gitti, oğlum için ne yapabilirim’ dedim.' (Yumruğunu masaya vurarak) Kızımı öldürmedim. Beni asın, öldürün ama biz bunu hak etmedik. Eğer katil Nevzat değilse, beni asın. Narin nereden gitmiş, çıkartın. Karakolda bizi dövüyorlardı. Çıkartın, bu cinayet nerede olmuş? Elinizi vicdanınıza koyun. Narin eve gelmemiş. Ben Narin’in annesiyim, annesiyim. Ben şu anda artık kızımı unutmuşum, namusun derdindeyim. Benim namusumla oynamayın. Jandarma elbisesi görüyorum, elim ayağım titriyor. Ben anneyim. Yeter, bize niye böyle yapıyorsunuz? Enes o gün deli oldu deli. Kendimizi kaybetmişiz" dedi. 

AĞABEY ENES GÜRAN AĞLAYARAK SAVUNMA YAPTI

Duruşmada Narin’in tutuklu ağabeyi Enes Güran, huzura çağrıldı, savunmasında gözyaşlarını tutamadı. Mahkeme Başkanının Enes Güran’a söyleyeceklerini sorması üzerine, "İfadelerde çelişkiden bahsediyorlar ama jandarmada bana işkence yapan bile bu mahkemede bana bakıyor. Benim annemin videosunu izletip gülüyorlardı. Etmedikleri hakaret kalmadı. Kardeşimi gelinlikle gördüm rüyamda. Ceset bulunduğu zaman neden bize bunu yaptılar? Ağladığım tek kişi ağabeyimdi" dedi. 

Bu sırada Arif Güran, ağlayarak salondan ayrıldı. Yüksel Güran ise başındaki eşarbı çıkararak, basın mensuplarına yönelik, ‘Bunu da gösterin’ dedi. 

'YILLARCA CEZAEVİNE ATIN, BENİ NARİN’İMLE SUÇLAMAYIN'

Ardından devam eden Enes Güran, "Amcanla annen arasında ilişki var mı diye soruyorlar. Jandarmada bizi her daim ezdiler. Kolumdaki ısırık izini gösterdim. ‘Narin mi ısırdı’ dediler. ‘Annen öldü, baban öldü’ dediler bana. Bana sahte avukat getirdiler. ‘Sen yapmışsan itiraf et. Biz yaşı küçük deriz, cezaevine girmezsin’ dediler. Annemi dövdükleri videoyu gösteriyorlardı. Beni yıllarca cezaevine atın. Beni Narin’imle suçlamayın" diye konuştu. 

MAHKEME ARA KARARINI AÇIKLADI

Saat 00.45’te mahkeme ara karar için ara verdi. Duruşma 26 Aralık’a ertelendi.

Kaynak: Diyarbakır Söz