Amed ed-i bese!

Diyarbakır'daki STK ve Kanaat önderleri, hendek ve barikatlarla şehri yaşanılmaz hale getiren akıma tepki gösterirken, "Amed Ed-i Bese diyor" dedi.

Amed ed-i bese!

Diyarbakır'daki bazı sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleri, kentin Sur İlçesi'nde açılan hendeklere tepki göstermek için basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasından sonra eski PKK'lı olduğunu söyleyen Metin Oktay, Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan gibi siyasetçilerin çocuklarının özel okulda okuduğunu, ancak kendi çocuklarının okullarının PKK tarafından yakıldığını söyledi.

İNSANLAR EVSİZ BARKSIZ BIRAKILDI

Aralarında kanaat önderleri ve Gönül Köprüsü Derneği'nin de bulunduğu sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Kayapınar ilçesindeki Mehmet Ümit Balcı Camisi bahçesinde bir araya geldi.  Grup adına açıklama yapan kanaat önderi Seyit Cengiz, Diyarbakır'da insanların evsiz, barksız, yurtsuz bırakan hendek kazmaları ve siyaseti nedeniyle süren çatışmaları acı ve ibret içinde izlediklerini söyledi.

İNSANLIK HUKUKU AYAKLAR ALTINDA

İnsanlık hukuku açısından hendeklerin, insanların evlerinin yıkılması ve evlerinden edilmesinin kabul edilemez olduğunu aktaran Cengiz, "Asırlardır müminlerin secde ettiği Kurşunlu Camii'nin ateşe verilmesi, 18 camimizde İslam'ın birincil şiarı Ezan-ı Muhammedi'nin okunamıyor olması kabul edilmezdir. Birileri buna sevinebilir ama Diyarbakırlıların içi kan ağlıyor. Peygamberler, sahabeler ve evliyalar diyarı kentin ezansız bırakılması tarihin sayfalarına bir kara leke olarak geçecek" diye konuştu.

"Şehrimizde hendek, çatışma, huzursuzluk, gereksiz yere esnafımıza kepenk kapattırılmasını, halkımızın evlerimizden edilmesini istemiyoruz. Sokağa çıkma yasakları istemiyoruz. Bunu yapan kim olursa olsun karşısında olacağımızı bir daha beyan ediyoruz" diyen Cengiz, şehrin sivil dinamikleri olarak sorunların meclis çatısı altında çözülmesini istediklerini belirtti.

DİYARBAKIR ED-İ BESE DİYOR

AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Akar ise bölgede, sivil dinamikler, kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının sesini yükseltmesinin olumlu olduğunu söyledi. Bölgede insanların artık sesini yükselttiğini kaydeden Akar, hendek, kavga, şiddet, ticaret ve eğitim hakkının engellenilmesini istemediklerini belirtti.

HAYATIN NORMALE DÖNMESİ

Bu konuda sivil toplum kuruluşları, halkın ve esnafın dile getirdiği taleplere AK Parti'nin, hükümetin, Başbakanın ve bakanların hassas olduğunu belirten Akar, şöyle devam etti: "Bir an önce hayatın normalleşmesi ümidindeyiz. Hayatın normalleşmesi sonrasında insanlar dönüp evlerini onaracak. Öğrenciler okula gidemiyor, sağlık hizmetleri verilemiyor. İnsanlar artık 'Edi bese' (Artık yeter) diyor. Bu sesi herkesin duyması lazım. Türkiye'nin geleceğini karartmak isteyen kirli çetelere Diyarbakır 'Edi bese' diyor. Biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Barışın, huzurun, kardeşliğin meşalesini yakıyoruz."

ESNAFIN ZARAR VE ZİYANİ

"Esnafımızın zarar, ziyanının tazmini, evinden barkından olmuş insanların tekrar ev ve memleketlerine dönmesi, o zararlarının tazmin edilmesi başta olmak üzere diğer bütün meseleleri hükümet etraflıca konuşmakta, planlamalar yapmaktadır. Yakın zamanda da hükümet yetkilileri, burada Diyarbakır'da olacaklar. Güvenlik tedbirlerinin de kamu düzeninin sağlanmasına ilişkin bu çabaların da önümüzdeki günlerde sonuç doğuracağı inancındayım."

ESKİ PKK'LIDAN SERT ÇIKIŞ

Açıklamanın ardından kalabalık arasında bulunan vatandaşlardan Metin Oktay, PKK ve HDP milletvekillerine tepki gösterdi. PKK yöneticiliğinden cezaevinde kaldığını öne süren Oktay, terör örgütünün halka zulmettiğini söyledi. HDP milletvekillerini de eleştiren Oktay, şöyle konuştu:

"Halk adına hareket ettiğini iddia eden bazı insanlar, başkası İran'ın, Rusya'nın ayak oyunlarına gelerek bize zenci muamelesi yapıyorlar. Fakir Kürtlerin ellerine silah tutuşturmaktan başka seçenek vermiyorlar. Bağlar'da Vehbi Koç İlkokulunu yaktılar. Çocuğum bir haftadır okula gidemiyor. Benim büyük ağabeyim dağda öldü, ben de cezaevlerinde yattım. PKK saflarında idamla yargılandım. PKK bugün zalim bir siyaset güdüyor. Fakir halkların eline silah vererek bu iş çözülmez."

KÜRTLÜKLE, BÖLGEYLE ALAKASI YOK

Hendeklerin halka zarar verdiğini anlatan Oktay, "Hendeklerle yollarımızı, kepenklerimizi kapattılar, okullarımızı yaktılar ve bize sadece bedenimizi bırakmışlar, onu da gelip alsınlar bizi bu işten kurtarsınlar. Biz buna tahammül etmiyoruz ve bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. PKK'nın yaptığı siyaset Kürt siyasetinin dışında bir siyasettir. Kürtlükle, bölgeyle alakası yok. Bunu kabul etmiyoruz" şeklinde konuştu.

YAŞAM HAKKIMIZ ELİMİZDEN ALINIYOR

Bugünkü mevcut yapıların kendilerine özgürlük imkanlarını tanıdığını, devletten yana hürriyetlerine, dillerine, kimliklerine kısıtlama olmadığını anlatan Oktay, Suriye'deki savaşının bölgeye taşınmak istenmediğini bildirdi.

"Burada en çok mazlum olacak olan mazlum halklarımız ve kardeşlerimizdir. Yaşam hakkımızı elimizden almaya çalışıyorlar. Hendeklerle, barikatlarla, kepenk kapatmalarla, okul yakarak eğitim hakkımızı elimizden alıyorlar. Bunu yapan devlet değil, 1990'larda devlet bu politikaları yürütüyordu, artık PKK bu politikaların baş müdavimi olmuştur" diyen Oktay, bunları kabul etmediklerini belirtti.

Kaynak: Diyarbakır Söz