Dağa kaçırılan çocukları için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır anneleri, kadınlara, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde evlat nöbetine destek vermeleri çağrısında bulundu.
Anne Hacire Akar'ın dağa kaçırılan oğlu Mehmet Akar için 22 Ağustos 2019'da HDP İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eyleminin sonuç vermesi, evladına kavuşmak isteyen diğer annelere de örnek oldu.
Akar'ın evladına kavuşmasının ardından diğer ailelerin 3 Eylül 2019'da HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemi 917'nci güne ulaştı.
Evlat nöbeti tutan ailelerin sayısı yurdun dört bir yanından gelenlerin de katılımıyla 266'ya yükseldi.
Yaz kış, kar yağmur, bayram, salgın demeden büyük bir dayanışma ve kararlılıkla yürütülen oturma eylemi sayesinde 35 aile evladını terörün pençesinden kurtarmayı başarırken, diğer ailelerin evlat nöbetinde umutlu bekleyişi sürüyor.
Bugüne kadar yurt içi ve yurt dışından yapılan destek ziyaretleriyle evlat mücadelesinde her geçen gün daha da güçlenen aileler, tüm kadınlardan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde oturma eylemine destek bekliyor.
"ANNELER EMEKÇİ KADINLARDIR"
Dağa kaçırılan oğlu Mehmet için eylem yapan anne İmmihan Nilifırka, AA muhabirine, büyük emeklerle yetiştirdikleri evlatlarının ellerinden alındığını söyledi.
Nilifırka, oğlunu almadan eylemine son vermeyeceğini dile getirerek, 8 Mart'ta tüm kadınları yanlarında görmek istediklerini belirtti.
Annelerin emekçi kadınlar olduğunu vurgulayan Nilifırka, "Doğurduğumuz, büyüttüğümüz evlatlarımızı elimizden aldılar. Evlatlarımızı almaya hakları yok. Tüm annelere çağrımdır gelsinler hep beraber evlatlarımızı isteyelim. Dünya Kadınlar Günü'nde evladımız yanımızda yok. Bu nedenle bizim için buruk bir gün." dedi.
"TÜM EMEKÇİ KADINLARI 8 MART'TA BURAYA DAVET EDİYORUM"
Kocaeli'den 8 yıl önce kaçırılan oğlu Eren için oturma eylemi yapan anne Fadime Aksu da 8 Mart'ta tüm kadınlardan destek beklediklerini kaydetti.
Yaz, kış, hastalık demeden evlat mücadelesini sürdürdüklerine işaret eden Aksu, "Çocuklarımızı elimizden aldılar. Kadınları bedenen, ruhen öldürdüler. Nerede kadın hakları, nerede insan hakları? Tüm emekçi kadınları 8 Mart'ta buraya davet ediyorum." diye konuştu.
"DÜNYAYA SESLENİYORUM, SESİMİZİ DUYSUNLAR"
İstanbul'dan 8 yıl önce kandırılarak dağa götürülen kızı Ceylan için oturma eyleminde yer alan Türkan Mutlu ise kadınları yanlarında görmek istediklerini ifade etti.
Kadınlar Günü'nü kızıyla kutlamak istediğini ancak onun kendisinden koparıldığını anlatan Mutlu, büyük emeklerle yetiştirdikleri evlatlarına hasret kaldıklarını aktardı.
Mutlu, "Tüm annelere, kadınlara çağrım, gelip bize destek versinler, bizi burada yalnız bırakmasınlar. 8 senedir evladımı görmüyorum. Anne hakkı, kadın hakkı bu mudur? Ceylan'ımı istiyorum. Tüm dünyaya sesleniyorum, sesimizi duysunlar." ifadelerini kulandı.
Dağa götürülen oğlu Rojhat için Hakkari'nin Şemdinli ilçesinden gelerek eylem yapan anne Necibe Çifçi de kadınları 8 Mart'ta acılarını paylaşmaya davet ettiklerini söyledi.
Anneler olarak eylemlerinde kararlı olduklarına vurgu yapan Çifçi, "Hiçbir emek annenin evladına verdiği emekten daha büyük değildir. Kadınlar Günü'nde tüm anneleri buraya çağırıyorum, gelsinler hep birlikte evlatlarımızı isteyelim." şeklinde konuştu.
9 senedir Kadınlar Günü kutlamıyorum
2013'te 15 yaşındayken kaçırılan kızı Zübeyde için Hakkari'nin Şemdinli ilçesinden gelerek, evlat nöbetini sürdüren Esmer Koç, 8 Mart Kadınlar Günü'ne buruk gireceğini söyledi. 9 yıldır kızına hasret olduğunu belirten Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kızım 15 yaşındayken ayağından ameliyatlı olmasına rağmen ve daha dikişleri sökülmemişken, yüzde 40 işitme engelli olmasına rağmen dağa götürdüler. 9 sene oldu. Aramadığımız yer, çalmadığımız kapı kalmadı, kızımdan hala bir haber yok. Öldü mü, kaldı mı bilmiyorum. 9 senedir doğru dürüst ben kendi evimde oturmadım. Sürekli ayaktayım, kızımın peşindeyim. Ama maalesef benim kızımı ne bana gösterdiler ne de yerini söylediler. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'dür. Ama maalesef 9 senedir ne Kadınlar Günü'nü gördüm ne de kutladım. 9 senedir her gün benim ölüm günüm. Çünkü benim kızım, evladım yok. PKK’ya, HDP’ye sesleniyorum. HDP milletvekillerine sesleniyorum, sizin çocuklarınız bir gün iki gün kaybolursa siz ne yapacaksınız ? Benim kızım hasta. Siz onu dağa götürdünüz. Sizin vicdanınız nasıl rahat ? Siz hiç demiyor musunuz bu fakir fukaranın çocukları dağda ölüyor, bizim çocuklarımız ise yanı başımızda. Ben evladımı istiyorum. Kızımı istiyorum. 9 senedir ben kızımın acısını çekiyorum. Artık bizim çocuklarımızı versinler."
Kaynak: Diyarbakır Söz