Recep KAYA/Ahmet DEMİR
DİYARBAKIR-Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanlığı tarafından destan ve hikaye anlatıcıları antolojisi yayınlandı. Destan ve hikaye anlatıcılarının izi sürülerek derlenen Antolojiya Çîrokbêj û Destanbêjan adlı kitapta, Kürt halkının kulaklarına aşina olan belli başlı destan ve hikayelerin anlatıcılarına yer veriliyor.
Hilmi Akyol tarafından derlenen kitabın editörlüğünü Amed Çeko Jiyan yaparken, kapak fotoğrafındaki resim Fevzi Bilge’ye, kapak tasarımı ise Bahar Demirtaş’a ait. Kitapta Zal û Rüstem, Xalo te silavlikê da, Huseyn, Dewrêşê Evdî, Selîm û Ûnis, Mehemedê Qewecî, Emer û Gewrê, Del û Mirxan û Bozo, Mala Zalê, Mem û Zîn, Her dukund, Aqıl û sihûd, Ji Elîra, ne ji Elîra, Teyar û Derwêş, Sê Babe derwêş adlı destan ve hikayelerini anlatan Nezîrê Meheme, Mele Hemîdê Şerîf, Mehemedê Emîn, Mehemedê Mistefa, Zibeyrê Ezîz, Raxibê Sebrî, Misûrê Huseyn, Tehsînê Pasûrî, Mehemedê Nenyasî, Salihê Qubînî, Axayê Emîn, Mehmûdê Meheme, Mihyedînê Qutbedîn ve Diyadîn Şerîf’in özgeçmişlerine yer verildi.
Diyarbakır’ın Hazro ilçesi Dersil köyünde doğan Akyol, 1979 yılından beri dengbêjlerin seslerinin, anlattıkları destan ve hikayelerinin peşinden iz sürüyor. Büyükşehir Belediyesi Dengbêjevi’nde çalışmalarını sürdüren Akyol, belediyenin 2007 ve 2011’de yayınladığı Antolojiya Dengbêjan 1 ve 2’nin derleyiciliğini yapmış. Akyol, bu kitabın üçüncü cildinin de basıma hazır olduğunu söylüyor.
Diyarbakır ve çevresindeki tüm köyler dolaşıldı
Akyol, ilk cildi yayınlanan "Antolojiya Çîrokbêj ve Destanbêjan" için Diyarbakır çevresindeki köyleri dolaşıp çirokbêj, destanbêj, stranbêjlerle görüşüp seslerini kaydederek, bunları yazıya dökmüş. 15 dengbêj ve çîrokbêjin hayat hikayesi ve anlattıkları hikayelerin yer aldığı kitabın ardından şimdi ise "Dengbêjên û çîrokbêjên Amedê" adı altında yeni bir kitabın hazırlığı içerisinde. Buna benzer 21 dosya hazırladığını belirten Akyol bunların 8’inin tamamlanmış olduğunu söylüyor.
Akyol: Belediyenin desteği ve imkanlarla bu eser ortaya çıktı
Anlatılan hikayelerin binlerce yıl önce yaşanmış hikayeler olduğuna ve derleme işinin oldukça meşakkatli bir iş olduğuna dikkat çeken Akyol, “Eskiden bir teyple gidiyorduk. Teyp kaydında sesler problemli oluyordu. Şu an teknoloji ilermiş durumda ve derleme yapacak kişinin bu teknik donanımları sağlaması için kurumlar tarafından destek alması gerekiyor. Biz Büyükşehir Belediyesi’nin bize sağladığı imkanlarla bu eseri ortaya çıkardık” diyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz