Astsubaya müebbet!

Mutlu Kaya'nın ablasını öldüren erkek arkadaşı astsubay müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Kararı değerlendiren Mutlu Kaya "İnşallah kararı Yargıtay da onar. Bu karar katledilen tüm kadınlara karşı uygulansın"

Astsubaya müebbet!

Diyarbakır’da, bir televizyon kanalında katıldığı ses yarışmasında adını duyuran ve erkek arkadaşı tarafından vurularak tekerlekli sandalyeye mahkum bırakılan Mutlu Kaya'nın ablası Dilek Kaya'yı (33) tabancayla ateş edip öldüren, birlikte yaşadığı erkek arkadaşı astsubay üstçavuş Yusuf Çalışkan (31), 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Karar sonrası konuşan abla Songül Kaya, “Dilerim Dilek için yerini bulan adalet, diğer bütün kadınlar için sağlanır” dedi.

Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesi TOKİ sosyal konutlardaki evinde 22 Mart 2020 tarihinde kız arkadaşı Dilek Kaya'yı (35) katleden 8’inci Ana Jet Üst Komutanlığı’nda görevli Astsubay Yusuf Çalışkan'ın (29) yargılandığı davada karar açıklandı.

Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanık Yusuf Çalışkan, "kasten öldürmek" suçundan Diyarbakır 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın 5’inci duruşmasında salonda hazır edildi. Taraf avukatlarının yerlerini aldığı duruşmaya anne Hanım Kaya, katledilen Kaya’nın kardeşleri Songül Kaya ile erkek arkadaşının silahlı saldırısına maruz kalıp, tekerlekli sandalye ile yaşamını sürdüren Mutlu Kaya katıldı.

Duruşmayı Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi üyeleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Kadın Komisyonu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Kadın Komisyonu ile Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim takip etti.

Tarafların yakınları ile birlikte gazeteciler ve izleyiciler polislerce kimlik kontrolü ve üst aramaları yapıldıktan sonra ancak içeriye alındı. Mahkeme başkanının talimatı ile sanık ve maktul yakınları salonun iki ayrı bölümüne oturtuldu ve aralarına polis yerleştirildi.

SANIĞA SIRTINI DÖNDÜ

Songül Kaya, salonda yaklaşık bir metre mesafede oturduğu sanık Çalışkan’la yüz yüze gelmemek için duruşma boyunca sırtını döndü.

Duruşmayı başlatan mahkeme başkanının söz verdiği iddia makamı, önceki celse sunduğu mütalaasını tekrarlayıp, TCK'nin 81/1 maddesi uyarınca "müebbet hapis" cezası talebinde bulunduğu sanığın kamu görevlisi olması itibariyle cezasında TCK 266 Maddesi uyarınca üçte bir oranda artırıl uygulanmasını istedi. Mütalaaya karşı söz verilen Kaya kardeşler ile anneleri, sanığın en ağır cezaya çarptırılmasını istediklerini ifade etti.

‘DİLEK FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK ŞİDDET GÖRDÜ’

Sonrasında savunma yapan Kaya ailesi avukatlarından Zülal Erdoğan, sanık ile maktul arasında arkadaşlık ilişkisi bulunsa da sanığın makule sözel, fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını dile getirdi. Zülal, otopsi raporuna bakıldığında da ölüm yarasının dışında maktulün olay öncesinde fiziksel şiddete maruz kaldığının anlaşıldığını söyledi. Sanığın bugüne kadar ki savunmalarında olayın kaza sonucu meydana geldiği iddiasına sarılsa dosyada yer alan raporların büyük bölümünün sanığın Kaya’yı kasten öldürdüğünü açıkça gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, yargılanın sanık değil de, maktulmüş gibi taraflı hazırlandığını belirttiği hazırlanan bilirkişi raporunu ise eleştirdi.  Erdoğan, öne sürdüğü farklı gerekçelerle olayın sorumluluğundan kaçmaya çalışsa da kasten öldürmekten cezalandırılmasını istediği sanığa yine mahkemece ‘iyi hal’ indirimi uygulanmamasını talep etti. Ailenin diğer avukatları da dosyada yer alan raporlar ve tanık beyanları dikkate alınarak, mahkemeden toplumun vicdanını rahatlatacak caydırıcı bir ceza vermesi talebinde bulundu.

KAYA’DAN ‘RAHMETLİ’ DİYE BAHSETTİ

Sanık Çalışkan ise, heyete 13 sayfalık yazılı savunma sundu. Bugüne kadar kimseye şiddet uygulamadığını belirten Çalışkan, bu konuda beyanlarda bulunan tanıkların ise yönlendirildiğini iddia etti. Kaya’dan “rahmetli” diye bahseden Çalışkan, olayın nasıl yaşandığını hatırlamadığını ileri sürdü.

Sanığın savunma yaptığı anlarda fenalaşan anne Hanım Kaya, yakınları tarafından salon dışına çıkarıldı.

Sanık avukatları ise yaptıkları savunmalarında olayda herhangi bir kasıt olmadığını kaydetti. Kaya’nın vücudundaki darp izlerinin günlük hayattaki yaralanmalardan kaynaklı olabileceğini savunan avukatlar, öldürme kastı bulunmadığını belirttiklerini müvekkillerinin “ihmal sebebiyle ölüme sebebiyet vermek”ten ancak sorumlu tutulabileceğini belirtti. Avukatların savunmalarının tamamlanmasının ardından mahkeme başkanının son sözünü sorduğu sanık Çalışkan, “Ne rahmetliye ne de başka kimseye bugüne kadar şiddet uygulamadım. Yaşadığım olay bir kaza sonucu meydana geldi, kaderimden dolayı pişmanım” dedi.

MÜEBBET HAPİS VERİLDİ

Duruşmaya ara verilip, salonun boşaltılmasının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Çalışkan’ı “kasten öldürmek” suçundan müebbet hapse mahkûm etti. Heyet, cezasında indirim uygulamadığı sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

BAYGINLIK GEÇİRDİLER

Kararın açıklanmasının ardından anne Hanım Kaya ile kızları Songül Kaya koridorunda sinir krizi geçirip, bayıldı. Yakınlarının anne ve kızına müdahalede bulunduğu o anlarda gözyaşlarına halim olamayan Mutlu Kaya da yine yakınları tarafından sakinleştirildi.

ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA

Kendilerine gelmelerinin ardından avukatları ile birlikte dışarı çıkan Kaya ailesi, adliye önündeki basın mensuplarına konuştu.Avukat Berfin Ozan, kadın katliamlarının artmasının nedenlerinden birinin cezalarda indirim uygulanması olduğunu belirterek, “Bu dosyada indirim uygulanmadı. Sanığa müebbet hapis cezası verildi. Karar doğru bir karardır. Emsal olmasını diliyoruz” dedi.

Davanın başlangıcında bu yana yanlarında yer alıp sonuç almalarında etkili olan kadın örgütleri ve basına teşekkür eden Av. Zülal Erdoğan ise, şunları söyledi:  “Soruşturmanın başlangıcından bugün karar aşamasına gelene kadar Dilek Kaya'nın sanık tarafından kasten öldürüldüğünü belirtilmiştik. Tüm deliller de bunu doğruladı. Yapılan yargılama sonucunda hukuka uygun bir karar verildi. Kadın cinayetleri dosyalarında sanıklar maktul kadınları suçlayıp, bir kaza nedeniyle olayın gerçekleştiğini öne sürüyorlardı. Bu davada da benzer şeylerle karşılaştık fakat dosya içerisinde bulunan tüm deliller mahkeme tarafından hukuka uygun şekilde analiz edildi. Olayın bir kaza sonucu değil, kasten işlendiği sonucuna varıldı. Sanık hakkında indirim hükümlerini uygulanmadı. Bizim önemle üzerinde durduğumuz bir şeydi bu. Bugün mahkeme de bu hususta hassasiyet gösterdi ve sanık ödüllendirmedi. Fakat bu karar henüz kesin bir karar değil. Sanık avukatları büyük olasılıkla İstinaf’a başvuracaklar. Umarız ki istinaf incelemesinde mahkemenin verdiği karar yerinde bulunur.”

MUTLU KAYA: ÇIKAN KARARDAN MEMNUNUZ

Kendi mahkemesinden sonra yargıya çok inancı kalmasa da çıkan karardan memnun olduklarını dile Mutlu Kaya da “Bu karar kadınları katledilen bütün sanıklara karşı uygulansın ki artık kadın cinayetleri olmasın. Bana saldıran şahıs hak ettiği cezayı almadı belki ama dilerim ömür boyu hapis cezası yaşar. Bundan sonra ki süreçte bana saldıran şahsa tekrar dava açacağım, çünkü gerçekten onun yargılanmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

‘DİLERİM BÜTÜN KADINLAR İÇİN ADALET SAĞLANIR’

Bütün avukatlarına ve yanlarında duran herkese teşekkür eden Songül Kaya ise, “Bizi bu yolda yalnız bırakmadılar, büyük bir kadın dayanışması içerisinde bizimle birlikte oldular. Biz de kadın cinayetlerinin durdurulması için her zaman ön ayak olmaya çalışacağız. Tüm kadınlar olarak sokaklar demeden, meydanlar demeden haykırışlarda bulunacağız. Dilerim Dilek için yerini bulan adalet, diğer bütün kadınlar için sağlanır. Bugün Dilek'in davası için olumlu karar verildi fakat binlerce Dilek'in davası hâlâ sürüyor ve onlar için de mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz