Bölge Adliye Mahkemeleri

Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.

Bölge Adliye Mahkemeleri

Bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinin işleyişinde uygulamada ortaya çıkan farklılıkların giderilmesi ve karşılaşılan sorunların çözümlenmesini amaçlayan kanunla, bölge idare mahkemesi başkanının görevleri arasına yeni görevler ekleniyor ve bölge adliye mahkemesi başkanının görevleriyle uyum sağlanıyor.

Buna göre mahkeme başkanı, kendisine doğrudan bağlı olarak görev yapan personele disiplin cezası verebilecek. Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılan, hukuki veya fiili nedenlerle bir dairenin kendi üyeleri ile toplanamadığı hallerde ilgisine göre diğer dairelerden kıdem ve sıraya göre üye görevlendirme görevi Bölge İdare Mahkemesi Başkanına verilecek. Bölge idare mahkemesi başkanı, bir dairenin başkanı, aynı zamanda adalet komisyonunun da başkanı olacak.

- Kıdemli daire başkanı vekalet edecek

Bölge idare mahkemesi başkanının yokluğunda, kıdemli daire başkanı, mahkeme başkanına vekalet edecek. Kanunla, bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinin daireleri arasındaki iş bölümünü belirleme görevi Hakimler ve Savcılar Kuruluna verilmesi nedeniyle, bu görev bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri arasından çıkarılıyor. Ancak başkanlar kurulu, daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlıklarını karara bağlamaya devam edecek.

Bir dairenin kendi üyeleri ile toplanamadığı hallerde, ilgisine göre diğer dairelerden üye görevlendirme görevi mahkeme başkanına verildiğinden, başkanlar kurulunun görevleri arasından çıkarılıyor.

Danıştayda olduğu gibi, uyuşmazlık konusunun iki dairenin görevine girmesi halinde dava, ilgili dairenin isteği üzerine bu dairelerin birlikte yapacağı toplantıda karara bağlanabilecek. Bu durumda daire başkanlarından sadece kıdemli olan toplantıya katılacak ve toplantıya başkanlık edecek.

Bölge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bölümünü belirleme görevi, uygulama birliğinin sağlanması amacıyla Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) verilecek. HSK, ilk derece mahkemelerinde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, iş dağılımını belirleyebilmesinin yanı sıra bölge idare mahkemelerinde daireler arasındaki iş bölümünü de belirleyecek.

- Davaların daha kısa sürede çözümlenmesi

Kanunla, davaların daha kısa sürede çözümlenmesi amacıyla ara kararların, bölge idare mahkemesi daire başkanı veya dosyanın havale edildiği üye tarafından verilebilmesi imkanı getiriliyor.

Verilen kararın kesin olmadığı uyuşmazlıklar bakımından istinaf yoluna başvurulabilmesi amacıyla İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinde yer alan "aksine hüküm bulunsa" ibaresi, "farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa" şeklinde değiştiriliyor.

Bölge idare mahkemelerinin temyize açık olmayan, yani kesin olan kararları dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilecek.

Danıştayın, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen onama, gerekçe değiştirerek onama ve düzelterek onama kararı verdiği dosyalar doğrudan ilk derece mahkemesine gönderilecek. Ancak bozma ve kısmen bozma kararları, bölge idare mahkemesince yeniden bir karar verilmesini gerektirdiğinden, bu kararlar mevcut düzenlemede olduğu gibi bölge idare mahkemesine gönderilecek.

- Verilen kararlar kesin olacak

İstinaf ve temyiz incelemesi sırasında yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar kesin olacak.

Kanunla, bölge adliye mahkemelerinin karar alma süreçlerinin hızlandırılması ve ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla başkanlar kurulunun tekil yapısına son verilerek, ceza daireleri başkanlar kurulu ile hukuk daireleri başkanlar kurulunun ayrı ayrı oluşturulması öngörülüyor.

15 gün içinde, hükmü veren mahkemeye

Buna göre, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, bölge adliye mahkemeleri ceza ve hukuk daireleri arasındaki iş bölümü, Hakimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek.

Olayın daha ziyade aydınlanması gerekirken beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gereken hallerde, hükümden sonra yürürlüğe giren kanun suçun cezasını azaltmış ve mahkemece sanığa verilecek cezanın belirlenmesinde artırma sebebi kabul edilmemiş veya yeni bir kanun ile fiil suç olmaktan çıkarılmışsa, daha az bir cezanın hükmolunması veya hiç ceza hükmolunmaması gereken hallerde, bölge adliye mahkemesi ceza dairesince hukuka aykırılık düzeltilebilecek ve istinaf başvurusu esastan reddedilebilecek.

- Bilirkişi raporu okunmayacak, anlatılacak

Bölge adliye mahkemesi ceza dairesinde duruşma açıldığında, görevlendirilen üyenin inceleme raporu, ilk derece mahkemesinin gerekçeli hükmü ve ilk derece mahkemesinde dinlenilen tanıkların ifadelerini içeren tutanaklar ile keşif tutanakları ve bilirkişi raporu okunmayacak, anlatılacak. Böylece kapsamlı dosyalarda bu belgelerin bütünüyle okunmasının yargılamayı uzatmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor.

İstinaf kanun yoluna yalnız sanık lehine başvurulması halinde yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenen cezadan daha ağır olamayacak.

- Temyiz istemi süresi uzuyor

Kanunla temyiz istemi süresi uzatılıyor. Temyiz istemi, hükmün açıklanmasından itibaren 7 gün içinde değil, düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde 15 gün içinde, hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılacak.

Düzenlemeyle, olası hukuka aykırılıkların giderilebilmesi amacıyla bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararları aleyhine, bölge adliye mahkemesi cumhuriyet başsavcılığının kararı veren ceza dairesine 30 gün içinde itiraz edebilmesine imkan tanınıyor.

Sanık lehine yapılan itirazlarda ise süre koşulu aranmayacak. Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceleyerek yerinde görürse kararını düzeltecek, aksi halde itirazı kesin olarak reddedecek.

Cezaların toplanması gerektiğinde bu hususta hüküm verme yetkisi, en fazla cezaya hükmetmiş mahkemeye, bu durumda birden çok mahkeme yetkili ise son hükmü veren mahkemeye ait olacak.

- Sulh hukuk mahkemeleri

Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a göre, koşullu salıverilme hakkında ceza infaz kurumu idaresi tarafından hazırlanan gerekçeli rapor, hükmü veren mahkemeye, hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemeye, hüküm veya hükümlerden biri bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmişse infaz sırasında karar vermeye yetkili olan ilk derece mahkemesine, hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemeye verilecek.

Hükümlü, geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkum edilirse ya da bağlı tutulduğu yükümlülükleri yerine getirmezse, hükmü veren ilk derece mahkemesi, cezaların toplandığı haller ile hükmün bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmiş olması halinde infaz kararına yetkili ilk derece mahkemesi tarafından koşullu salıverilme kararının geri alınmasına dosya üzerinden karar verilecek. Bu kararlara karşı itiraz yolu açık olacak.

Yargıtay ve bölge adliye mahkemelerinden koşullu salıverme ve koşullu salıverme kararının geri alınması amacıyla karar talep edilmeyecek.

Kanunla, Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nda değişiklik yapıldı.

Buna göre, Birinci Daire, bölge adliye ve bölge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bölümü ile ilk derece mahkemeleri arasındaki iş dağılımını karara bağlayacak.

Kanun yollarından geçmek suretiyle kesinleşen kararların kesinleşme kaydıyla, keşinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimler de ilk derece mahkemesince yapılacak.

- Ön inceleme

Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından dosya üzerinden yapılacak ön inceleme aşamasında dikkate alınacak hususlar bentler halinde sıralanıyor. Buna göre, incelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olması, kararın kesin olması, başvurunun süresi içinde yapılmaması, başvurunun şartlarının yerine getirilmemesi durumlarından birinin tespiti halinde öncelikle gerekli karar verilecek.

Ön inceleme heyet tarafından veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılacak ve ön inceleme sonunda karar heyet tarafından verilecek. Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınacak.

Temyizi kabil olmayan kararlar, ilk derece mahkemesi tarafından, temyizi kabil olan kararlar ise bölge adliye mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılacak.

Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yoluna gidebilecek.

Sulh hukuk mahkemelerinin, kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davalarıyla ilgili kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulabilecek.

İlk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşen kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek, Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulacak.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler