Myanmar ordusu ve Budist çetelerin Arakanlı (Rohingya) Müslümanlara yönelik vahşice saldırılarına İslam dünyasından tepkiler gelmeye devam ediyor. Bu kapsamda, yaşanan katliamlara ilişkin farklı bölgelerde yürüyüşler ve kitlesel basın açıklamalarıyla Myanmar yönetimi telin ediliyor.
İhvan-Der Diyarbakır Şubesi üyesi Zeybek "Bu zulüm başta İslam dünyasının yöneticilerinin olmak üzere uluslararası ve bölgesel güçlerin sessizliğiyle daha da güçlenmektedir. Müslüman varlığına tahammül etmeyen Budist Myanmar, İslam düşmanı olduğunu gizlememektedir" dedi.
Mustazaflar Cemiyeti Batman Şube Başkanı Aydın "Bu sahipsiz halk gözyaşları içinde, imdat çığlıklarıyla dünya Müslümanlarını yardıma çağırmaktadır" diye konuştu.
Diyarbakır ve Batman'da, Cuma namazı sonrası düzenlenen kitlesel basın açıklamasında da hem Myanmar yönetimi işledikleri cinayetlerden dolayı lanetlendi hem de başta İslam ülkeleri olmak üzere uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunularak yaşanan vahşete seyirci kalınmaması istendi.
Diyarbakır'da merkez Sur ilçesi tarihi İç Kale'de bulunan Hazreti Süleyman Camisi önünde bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, Myanmar'daki katliamı kınayarak, "Kahrolsun budist çeteler", "Budist vahşete dur de" ve "Müslüman zulme sessiz kalamaz" yazılı dövizler taşıdı.
CUMA SONRASI ORTAK TEPKİ
İhvan-Der Diyarbakır Şubesi üyesi Mehmet Ali Zeybek, grup adına açıklamayı okudu. Basın açıklaması, "Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.", "Size ne oluyor da Allah yolunda ve "Ey Rabb'imiz! Halkı zalim olan şu memleketten bizi çıkar; bize kendi katından bir veli (koruyucu, sahip) gönder, bize kendi katından bir yardımcı gönder" diyen zayıf düşürülmüş erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?" İbrahim Sûresi 42'inci ve Nisa Sûresi 75'inci ayetiyle başldı.
Zeybek, Müslüman kardeşlerinin diri diri yakıldığı, bedenlerinin acımasızca parçalandığı görüntüler karşısında sessiz kalmanın, harekete geçmemenin yapılan katliamlara ortak olmakla eş değer olduğunu söyledi. Yaşanan akıl almaz vahşetlere zemin oluşturan olayın, İslam dünyasının parçalanmışlığı olduğunu dile getiren Zeybek, "Coğrafyamızın farklı bölgelerinde yaşadığımız iç çatışmalar bizi bizden uzaklaştırmış, kutuplara ayırmıştır. Bu parçalanmışlığı gören zalimler, kafirler ve onların yerli iş birlikçileri son Müslüman toprağa düşene kadar katliamlarını sürdürmektedir." diye konuştu.
ARAKAN MÜSLÜMANLARI
Bugünlerde şahitlik yaptıklarının, Arakan Müslümanlarının yaşadıklarının, yeni vuku bulan saldırılar olmadığını kaydeden Zeybek, dünya zalimlerinin cürümlerinin çuvallara değil karanlık gecelere sığmayacak kadar uzadığını belirtti. "Bugün insanlığa düşen görev, zalimlerin insanlık dışı eylemlerini görüp eyvallah etmemeleridir. Zulmü en güçlü yöntemlerle zalimlerin yüzüne çarpmaktır." diyen Zeybek, bugünün, kendi sorunlarını, acılarını unutup Arakanlıların yanında olma günü olduğunu aktardı.
Yaşanan zulüm karşısında seslerini yükseltmek, maddi manevi her türlü desteği sunmanın dünya Müslümanlarının şeref meselesi olduğunu ifade eden Zeybek, bunu "İslam kardeşliğinin gerekliliği" diye niteledi.
BİR SOYKIRIM POLİTİKASIDIR
Bu kıyımların bilinçli bir soykırım politikasının ürünü, net olarak İslam ve Müslüman düşmanlığının dışa vurumu olduğunu kaydeden Zeybek, uluslararası kamuoyunun duyarsızlığı ve yaşanan barbarca saldırıları görmemezlikten gelmesinin, Batı'nın yüzüne çalan kara bir leke olduğunu dile getirdi.
Zeybek, şunları kaydetti: "Bu zulüm başta İslam dünyasının yöneticilerinin olmak üzere uluslararası ve bölgesel güçlerin sessizliğiyle daha da güçlenmektedir. Müslüman varlığına tahammül etmeyen Budist Myanmar, İslam düşmanı olduğunu gizlememektedir. Filistinli Müslümanların katledildiği silahlar bugün Budist çetelerin elinde Müslümanları hedef almaktadır. Arakan İslam toprağıdır ve öyle de kalacaktır. Bugün farklı hesaplar içerisine giren İslam topraklarının yer altı ve yer üstü zenginliklerini sömürmeyi amaçlayan yerli ve uluslararası güçler Allah'ın izniyle hedeflerine ulaşamayacaktır. Mazlum ve mustazafların rabbi Allah'tır." Açıklamaya, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz ve vatandaşlar da katıldı.
ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM
Diyarbakır İslami STK'ları tarafından organize edilen kitlesel basın açıklamasına katılan vatandaşlar sık sık "Zalimler için yaşasın cehennem", "Ji bo Bûdîstên xwînxwar bijî cehennem" sloganları atarak Myanmar yönetimini telin etti.
BATMAN HALKI SOKAKTA
Batman'da da cuma namazı sonrası Mustazaflar Cemiyetinin öncülüğünde Gülistan Caddesi'nde bir araya gelen çok sayıda vatandaş, taşıdıkları "Arakan kan ağlıyor", "Nobel ödüllü katliam", "Zalimler için yaşasın cehennem", "Rabbim hesabını sor ya da bize hesabını soracak güç ver", "Haydi dünya uyanın Arakan'da zulüm var", "Öyle bakma çocuk insan olmaktan utanıyorum" yazılı dövizlerle katliamlara tepki gösterdi.
Mustazaflar Cemiyeti Batman Şube Başkanı Fevzi Aydın, Müslüman coğrafyasında yaşanan katliamları lanetledi.
Müslümanların neredeyse dünyanın her yerinde zulme ve katliamlara maruz kaldığını vurgulayan Aydın, "Bir asra yakındır Budist Myanmar yönetiminin her türlü saldırı ve tecavüzü altında yaşayan bu mazlum halk son yıllarda korkunç katliam ve vahşi saldırılarla soykırıma uğratılıp yok edilmeye çalışılıyor. Kendi öz yurtlarında vatansız bırakılarak ya tehcir ya da ölüm arasında tercihe zorlanıyor. Arakan, Myanmar denilen uzak Asya ülkesinin bir bölgesi. Müslümanların bölgesi. Müslümanlar asırlardır burada yaşıyorlar. Onların vatanları Arakan." dedi.
Myanmar yönetiminin Batılı güçlerin de desteği ile Arakanlı Müslümanları katlettiğini belirten Aydın, her geçen gün saldırıların daha da arttığına dikkati çekti.
KATLİAMLARA SEYİRCİ KALINAMAZ
Arakanlı Müslümanları dinlerinden çeviremeyen Budist Myanmar yönetiminin katliamlarının kabul edilemez olduğunu dile getiren Aydın, şöyle konuştu:
"Ama ne yazık ki Müslümanların gerilemesiyle dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Arakan'da da Müslümanlar kimsesiz ve sahipsiz kaldılar. İngiliz emperyalizminin desteğiyle güçlenen zalim, Budist Myanmar yönetimi Arakanlı Müslümanlara yönelik planlı bir baskı sürecini yürürlüğe koydu. Arakanlı Müslümanları dinlerinden vazgeçiremeyen, onları asimile edemeyen Budist rejim ve destekçisi Batı, bu mazlum ve kimsesiz Müslümanlara her geçen gün zulmünü daha da artırdı."
Arakanlı Müslümanların 1980 yılından itibaren vahşi katliamlarla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Aydın, şöyle devam etti:
"O günden bu yana on binlerce Arakanlı Müslüman, kadın çocuk denilmeden vahşice katledildi. Yüz binlercesi de vatanlarını terk edip komşu Bangladeş’e sığınmak zorunda kaldı. Burada derme çatma barakalarda, aç ve susuz, her türlü hastalığa açık bir şekilde yaşayan bu mazlum halkın çilesi maalesef bir türlü bitmek bilmiyor. Batı uşağı Budist yönetim ve organize ettiği çeteler Müslümanların vahdetten uzak oluşundan, dünyanın umursamazlığından cesaret alarak Müslümanları toplu kıyımdan geçirme yolunu seçmiş. Müslümanlar diri diri yakılmakta, içinde bulundukları evleriyle birlikte ateşe verilmektedirler. Bu sahipsiz halk gözyaşları içinde, imdat çığlıklarıyla dünya Müslümanlarını yardıma çağırmaktadır."
Müslümanlara çağrıda bulunan Aydın, Arakanlı Müslümanların zulümden kurtulması için derhal harekete geçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Daha sonra Arakanlılar için dua edildi.
Kaynak: Diyarbakır Söz